bugün inşaatta rastladığım, telefonunun mp3'de ahmet şafak şarkıları çalan kürtdür. şaşkınlıkla yönelttiğim bir soruya tam tersi sakinlikte cevap verdi;
- siz ahmet kaya, şivan perver dinlersiniz de biz ahmet şafak dinleyemez miyiz?
helal olsun dedim içimden, ''dar kalıplara sıkışıp kalmamış'' diye de düşünce gecirdim zihnimden.
müziğin dili, dini, ırkı yoktur, ne zaman anlaşılacak bu?!
gönül yarası filmini hatırlayın bir sahne vardı orada, evet evet o aklına gelen. işte bir kez daha izle onu ve kişileri ötekileştirme;
ahmet şafak mı ? o da kim. yazdığı 3 tane ilkokul kıvamlı yazı için adamı yazar hatta filozof ilan edeceksiniz neredeyse. müzikal kalitesi de iyi değil bu adamın, dinledim bazı parçalarını.
şivan perwer de ahmet kaya da milyonların yüreğine hitap etmiş sanatçılardır.
ister bölücü diyin ister delici, dünya kabul etmiş bu adamları siz kabul etmeseniz kaç yazar. zaten nerede meyve veren ağaç var kırın dallarını. ismail türüt olsun kanaat önderiniz size de o yakışır zaten.
eit: ilkokul kıvamlı tabiri eksik kalmış, kitap ve roman yazmışmış arkadaş bir de. ebru şallı'nın, tuğba özay'ın, hatta parasını veren herkesin kitap yazdığı bir ülkede yaşıyoruz. sosyolojik tespit yapmış bir de arkadaş, hangi bilim çevreleri bu tespitlerden faydalanmış bilemiyorum. azerbaycan, istanbuldan daha güzel demek, bir sosyolojik tespit değildir, şimdi dağılabilirsiniz.