ahmet özhan

    25.
  1. fikri zikri beni ilgilendirmez diyerek, tsm eserlerini o muhteşem sesten dinlemeye bayıldığım sanatçı insandır.
    4 ...
  2. 31.
  3. öyle on numara bir adamdır ki senelerce eşini aldatmış, bunu da şeriatın gereği olarak açıklamıştır. http://www.hurriyet.com.t...magazinhatti/19829000.asp
    hadi çok eşliliği öyle açıkladın da senelerce kadını ayakta uyutup yalanlar söylemeni nasıl açıkladın allah'a be adam! televizyonlarda 3 günden az yer almayan acun ılıcalı gibi sözde çok dindar pisliklerin prim yaptığı bir ülkenin(o da çok eşli yaşayıp gidiyor şu aralar) ilahiler okuyan dindar ünlüsünün bu biçim çıkmasında şaşıracak bir şey yok gerçi!
    5 ...
  4. 46.
  5. gerçek adı ahmet şükrü kadıöz olan urfalı sanatçı. yetmişli yıllardaki filmlerinde görüleceği üzere oldukça karizmatik bir abimizmiş. eski eşi hale soygazi'dir. şuan trt müzik'de mazhar alanson'un konuğu epeyce yaşlanmış.
    3 ...
  6. 27.
  7. --spoiler--
    Tevazu ve Sanatçı Olmak

    Başlık biraz tanıdık ve klasik gelecek ancak bugün yaşadığım bir olayı anlatacağım şimdi. Bugün Manisa'da Ahmet Özhan konseri vardı. Ahmet Özhan'ı belki bazı "yeni nesil" arkadaşlar tanımaz. Kendisi sanat müziği ve tasavvuf müziği ile kendini Türkiye'ye tanıtmış önemli sanatçılarımızdandır. Bugünlerde herkesin etiketi "sanatçı" ancak ben "sanatçı" unvanını taşıyabilmeyi bugün kendisinde gördüm.

    Kendisinin konserinden sonra bizlerin bulunduğu mekana geleceğini biliyorduk. Kendisi Manisa'ya geldiğinde Ayn-ı Ali Çay Bahçesine gelecekti.

    Ayn-ı Ali'ye gelişinden başlamalıyım önce.
    Bekleyiş sürüyor.. Mekana lüks araçlar yanaşıyor ama hala içinden Ahmet Özhan çıkmıyor. Derken bir taksi yanaştı ve "acaba mı?" dedik sonrasında da "yok artık taksiyle de gelmez heralde" diye bir ortak düşünce oluştu. Ancak taksi daha ordan ayrılmamıştı ki üstünde "Manisa Belediyesi" yazan otobüs yanaştı. içinden ona benzeyen biri indi ama inanamadık. Gerçekten de kendisiymiş, kafile halinde otobüsle geldiler. Bildiğimiz 27'lik midibüs ve sanki geziye gelmiş bir grup gibi gayet sıradan bir biçimde indi. Yanında bir sürü de insan vardı ve Ahmet Özhan'ın onlardan bir farkı yoktu.

    Mekanda öyle şaşalı çok büyük hazırlık olmaması dikkatimi çekti ama Ahmet Özhan oraya gelince anladım bunu. Öncelikle konumumuz nedeniyle yerimizden edilir miyiz düşüncesindeydik. Hemen arkamızdaki masa onlar için boş bekliyormuş zaten. Gelmeden önce o masada bir bardak kalmış ve Ahmet Özhan onu görünce orda birinin oturduğunu düşünüp oraya oturmak istemedi. Otobüsten beri gelen şaşkınlığımıza bir yenisi daha eklendi.

    Nasıl olurdu ki? Koskoca bir sanatçı hem de büyük ve önemli eski bir sanatçı! Kendisi rahat bir kot ile tişört giymiş ve gelmişti. Kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyenlerle severek çektirdikten sonra bir de fotoğrafı inceliyordu. Kendisini biz de sıkmayalım diye saygımızdan fotoğraf çektirmedik.

    Oturulan masada kendisini dinlemek üzere, ondan feyz almak üzere geldiğni söyleyen insanlar vardı. Ancak kendisi "estağfrullah" diyerek yine tevazusunu gösterdi.

    Ahmet Özhan gecenin sonunda yine ekipten biri olan hatta bir büyüğü olduğunu düşündüğümüz birine danışarak oradan kalktı ve kafile halinde geldiği otobüse binerek gitti. Otobüste de eğlenceli bir yolculuğa çıkacak öğrencilerin gezisindeymiş gibi oturuyordu.

    Beni etkileyen bu olayı anlatmayı istedim. Çünkü bugün -genellikle- magazin programlarında yer alıp adının altına kendisinden ilk defa bir şarkıyla bile bahsettirse "sanatçı" diye not düşülen o insanları gördükçe böyle şeylerden etkileniyor insan. Binbir kaprislerle konserlere gelen, odasına içkisini bile isteyen insanları duyduktan sonra garip geldi.

    Aslında Ahmet (Özhan) Bey'in yaptığı bu davranış olması gereken bir davranış. Ancak şanssız bir nesil olarak yaşanılan bu bozulma karşısında bu kadar hayrete varışımı doğal karşılayınız. Kendisine bu yazı ulaşırsa adını bugüne kadar sadece bildiğim için özür dilediğimi, artık şahsına da büyük hayranlığımın oluştuğunu belirtmek isterim.
    --spoiler--
    kaynak: http://bikackelam.blogspo...m+%28Karalama+Defterim%29
    3 ...
  8. 26.
  9. tarık akan'la birlikte yetmişli yıllarda genç bayanların rüyasını süsleyen yakışıklı assolist. türk sanat müziğinde zeki müren'den sonra assolistlik yapmış tek erkek sanatçıdır. bülent ersoy'u saymak gerekir mi bilemiyoruz tabi.
    3 ...
  10. 43.
  11. 42.
  12. 8.
  13. bir röoprtajinda gecmişte yaptiği hiç birşeyden pisman olmadiğini beyan eden, ama yaptiklarini dogru bulmadiğini söyleyen ve onlar seferi zamanlardi diyen kişidir. belki de ruya gibi ucan şarkısını buy yuzden destansı bir sekilde terennum ediyor kim bilir? fakat gözden kacan bir yorumu ise bakmiyor cesm-i siyah feryadedir.

    fazlasi ile deve mi kus mu, doguya giden batiya kosan yolculari miyiz yoksa batiya giden geminin doguya kosan yolculari miyiz pardoksunu yaşayan ve bunlari cok cok iyi sentezlemiş bir insandir ahmet özhan.

    bir gün emir vaki olurda bu dunya denen mezbelikten bilinmeyen alemlere hiçret ederse favkalade uzuleceğim asikardir.

    binaeylehen ahmet özhan bir umman-i deryadir.
    3 ...
  14. 13.
  15. çok seneler evvel bir tv programına konuk olan spikerin ' siz yıllarca gece hayatına gark olduğunuz şimdi ise muhafazar bir hayat yaşıyorsunuz, peki o gece hayatını yaşadığınız için pişman mısınız' diye soru sorunca -aşağı yukarı böyle bir şeydi- ' hayır pişman değilim, o zamanlar yaşanması gereken seferi zamanlardı. tasvip etmiyorum ama kesinlikle pişman değilim' diyerek kendisiyle barışık olduğunu beyan etmiş kişidir.

    belki de mütevaziliği olsun, kendine saygısı olsun geçmiş geçmişte kalmıştır dediği için, üstüne üstlük çoğumuzun pas geçtiği hüznü taşıdığı için sebep -ne olursa- kesinlikle imrendiğim ve öyle olmak istediğim insanlardan biridir.

    düşün ki şeklin şimalin yerinde, ünün doruklarda herşeye uzanabilecek bir şekildesin fakat bunları boşverip iç alemine çekilip bir yolculuğa çıkıyorsun. bir çok kişiden daha fazla şey biliyorsun. anlamanın ve bilmenin kaçınılmaz sonucu olan kibire kapılmıyorsun. vakur ve makul olarak ortalarda içten gelerek şarkılar söylüyorsun. hiç bir yapmacılığa kaçmadan.

    benim diyen adam bunu yapamaz.

    işte ahmet özhan budur. mağrur, vakur ama kibirsiz üstüne üstlük dört bir tarafı var olduğunu duyurmak ihtiyacı duyan ve bunun kısa yolu olarak karşısındaki yok etmeğe ve hakir görmeye dayalı ilişkiler kısayoluna tennezül bile etmeyen insan.

    ondan alacağımız daha çok şey var, hele ki birçok şeyin pas geçildiği arada derede kalmış kuş mu balık mı belli olmayanların hüküm sürdüğü diyarlarda artık hangi müzik makamıyla vasıtasıyla olur bilmem -kişiye göre değişir- o makul, vakurluğu ve iç huzuru hatırlarız. hatırlamazsak boşverin gitsin bok içinde badem kadınlığını icra edip birbirimizin gözünü oymak için kıldan tüyden sikten taşaktan sebeplerle birbirimize pranga takmaya devam edelim bakalım.

    (bkz: artık bu işin tadı kalmadı)
    3 ...
  16. 28.
  17. hakkında kimsenin olumsuz düşünceye sahip olmadığını düşündüğüm güzel insandır.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük