ahmet çakar adlı yorumcu müsvettesinin arda turan 'a dolaylı bir şekilde köpek demesi hadisesidir.
son eskişehirspor maçında hakemle girdiği diyalog yüzündenmiş. şimdi bu ahmet çakar'a noluyor ben anlamadım. ona ne ki, arda'nın hakeme gelmem demesi. yok efendim hakemlik müessesesi adına, onun şerefi adınaymış. bi gitsin lütfen yahu, sen hakemlik müessesesini düşünseydin eğer yıllardır yorumculuk yapmazdın tv'lerde demezler mi sana? derler derler. hem hakemlere etmediğin hakaret kalmamış bugüne kadar oturduğun yerden hem de hakemliğin onurunu kurtaracakmışsın. bi git ya, git bir espresso koy da kendimize gelelim sabah sabah.
eğer sana noluyor lan derseniz de, arda'mı turan'ımı çok severim o yüzden. *
fener bikini giydirecekti zat-ı hallerine, hala akıllanmadı... arda nın bir patlama yapıp bunu döt etmesini çok isterim doğrusu, bu sefer de köpek kulübesi yaparız ona...
her şeyin doğrusunu bildiğini düşünen ve sağa sola çirkince sataşmayı bir hak olarak gören bir insanın büyük ayıbıdır. canlı yayında özür dilese bile terbiyesizlik yapmış olduğu gerçeği ortadan kalkmaz.
Mehmet Demirkol, Ogan tarhan, Uğur meleke gibi isimlerin artık gerisinde kalmakta olan, yaptığı normal(!) yorumları kimsenin dikkate almadığı ahmet çakar'ın gündeme gelebilme adına saçmalaması durumudur. Erman toroğlu ile aynı zihniyette, aynı çizgide birilerine sataşarak, bok atarak, hakaret ederek nereye kadar gidebileceğini düşünüyor merak etmekteyiz.
21 yaşındaki arda turan'ın 30 yaşını geçmiş fırat aydınus'a "sen benim ayağıma gel" demesi normal ise; eski bir hakemin arda turan'ın bu hareketini eleştirmesi ve benzetme yapması da son derece normaldir.
polemik yaratmayı hakemlik mesleğinden önde tutan bir adamın söylediği sözdür.
futbol kuralları içerisinde herhangi bir oyuncunun kart göstermek için kendisini çağıran bir hakemin yanına gitmesi gibi bir mecburiyeti yoktur. maç esnasında yaşanan olası gerginliklerden ötürü hakem futbolcuları bu tip basit nedenlerden tahrik etmemelidir. ayrıca "eleştiri" kelimesini "hakaret" ile eş anlamlı gören, özü sözü bir olmayan, etrafı bombalarcasına palavralar sıkan bir medya maymununun arda turan gibi türk futbolunun yüzyıl içerisinde yetiştirdiği en büyük yeteneği; kişiliği, karakteri, konuşmaları ve davranışlarıyla tüm futbolculara örnek teşkil eden bir sporcuyu eleştirmek gibi bir lüksü olamaz, böyle bir şey yapsa bile bu "anormal" olur. son derece normal olan şey şudur : arda, kendisine sarı kart göstermek isteyen hakem fırat aydınus un yanına gitmemiştir. olay bu kadar basittir.
ilk değil son da olmayacak ahmet çakar'ın standart çamur atma çalışmalarından bir tanesi. hayır anlamadığım bu yaştan sonra seviyeni düşürerek ne yapmaya çalışıyorsun. kime benzediğini söyleyeyim magazin programlarına çıkmış birbirine laf atan ünlüler varya hani gündemde kalmak için herkes in acıyarak kahkahalar atarak güldüğü dalga geçtiği... işte onlara. yazık.
ahmet çakar'ın "ben kart göstermek için düdük çaldığımda futbolcu bunu duymasına rağmen bana kıçını dönüyorsa o artık benim için karabaştır" sözünün çarpıtılması durumudur.
ahmet çakar sözlerinde son derece haklıdır ki arda turan'ın yaptığı alenen şımarıklıktır. kendisinin yıldız adayı olması ya da yetenekli olması bunu mazur görmemize sebep olacak bir şey değildir. şampiyonlar ligi maçlarında hakemlerin kart gösterirken futbolcuları nasıl yanlarına çağırdıklarını görüyoruz. peki dünyaca ünlü yıldızlar orada hakemlere el, kol yapmazken, "sen benim ayağıma gel" demezken arda turan kimdir ki kendisinde bu hakkı görmektedir?
pozisyonda arda bir adım atsa belki olay bu kadar uzamayacak lakin arda hakemle oyun oynamayı seçiyor, hakemin otoritesini açık açık protesto ediyor. bunun adı da olsa olsa şımarıklıktır. madem bu kadar normal, arda aynı hareketleri benfica maçının hakemine de yapsın da görelim..
ahmet cakar in bu programa cikarken kac promil alkollu oldugunun ölcülmesi lazimdi. üfle ahmet üfle bakalim daha neler cikacak senden. artik yorumcu falan oldugunu es geciyoruz, sen git yarisma sun, donulmez yollara gir.
arda hakemin ayagina gitmemis bak sen su ise. bazi saksakci fanatiklerinde sonuna kadar hakli gordugu hakaretleri siralamis adam. hukuki sartlar cercevesinde arda bu adamdan essekler gibi özür diletir tazminat davasida acar. buna hakki vardir hatta kanitlari bile vardir.
edu nun hakemin suratina top firlatmasina ses cikaramayan orta hakemin sol düdükleri nedense bu pozisyona sonuna kadar hak veriyor bunu da anlamak mumkun degil. lan birak ne mumkun olmayacak ! adam zir cahil maclari beyninin uzerine oturarak izliyor veya bilemedin bu adam ezik guruhun ezik taraftari.
yiyosa arsenal macinda atsaya edu topu hakeme! bak nasil kan aliyorlar kamil adamin bi tarafindan.
türk televizyon ekranlarında alışkın olduğumuz terbiyesizliğin en son versiyonu.
ne arda'nın ne bir başkasının terbiyesizlik diye adlandırabileceğimiz bir davranışına karşı bu lafı söylemek dahi bunu meşrulaştıramayacaktır.
ki buna karşı insanlar ardaya ya da bir başka futbolcuya karşı demediklerini bırakmıyolar şimdi ahmet çakar bir laf demiş ne olmuş yani demek de oldukça yanlış bir bakış.burda futbol fanatikliğine sığınıp ahmet çakar'ın yaptığını bir şekilde kabullenmekte yanlış ki biz bu yanlışlara hep bir şekilde bahaneler uydurmaya çalıştıkça insanlar tv ekranlarında kendini kaybetmeye devam edecek ona buna hiç kimsenin kabullenemeyeceği lafları dolaylı ya da doğrudan söyleceklerdir.
velhasılı zaman zaman türlü türlü açıklamalarla sükse yapıp bir yerlere gelen adamları buralardan çekip alamayacağız biliyorum ancak;bari şu tarz davranışlara dilimizle,kalemimizle karşı çıkalım.
kendisi ratingle beslenen bir adam * olduğundan çok ta sallamamak lazımdır. sonuçta gündemde olmak kalmak, herneyse, onun için hayat memat meselesi olduğundan bu sıçışlara alışmalı ve fazla takılmamalıdır.**.
ne hikmetse bazı arkadaşların arda'nın yaptığı harekete karşılık meşru göstermeye çalıştıkları dolaylı hakaret. neymiş, ahmet çakar eleştiri yapmış. adamın dilinin ayarı yok ki eleştiri nedir, hakaret nedir bilsin. ben de buradan diyorum ki ahmet çakar adamsa özür diler. bakın adam değil demiyorum, adamsa diyorum.
arda'nın yaptığı harekete giden yolu açan fırat aydınus'tur bu arada. ahmet çakar bir zahmet ona da değinseydi keşke. futbolcularla çok içli dışlı bir hakem fırat*, el kol şakası falan yapıyorlar birbirlerine, eh bu kadar yüz verirsen astarını da isterler.
bu pozisyonda arda'yı doya doya eleştirenleri roberto carlos'un ortalama üç maçta bir hakemlerle girdiği diyalogları da eleştirirken görmek isteriz. yok su atmalar, yok maçtan sonra gidip artiz artiz hareketler yapmalar. carlos yiyorsa bir şampiyonlar ligi maçında yapsın bakalım şu hareketleri.
ahmet çakar'ın çarpıtılan eleştirisidir. programı izleyenler ahmet çakar'ın kendinden örnek verdiğini ve pozisyonu ona göre yorumladığını; "ben futbolcuyu karabaş gibi çağırırdım" gibi bir cümle sarfettiğini duymuşlardır.
konuya gelirsek bir kısım güruh bu konuda inatla edu ya da roberto carlos'u örnek veriyor. tam olarak anlaşılmayan ise kimse edu'nun ya da roberto carlos'un yaptıklarını savunmuyor. elin yabancısının gelip ekmeğini yediği ülkede türk hakemine hareket yapması tabi ki tasvip edilebilecek bir şey değil lakin konu edu ya da carlos olmadığı için onlardan bahsedilmiyor.
öncelikle ahmet çakar'ın arda üzerinden prim yapmaya ihtiyacı yoktur. keza kendisi şampiyonlar ligi'nde yarı final, çeyrek final yönetmiş dünyaca ünlü bir hakemdi. kendisi hakem olduğu için bu konuda doğal olarak taraftır, arda'yı eleştirmesi son derece normaldir. arda'nın yaptığı alenen şımarıklıktır ki arda'yı zerre eleştirmeden ahmet çakar'ı suçlamak arda'ya zarar verecektir. hasan şaş örneği canlı canlı gözümüzün önünde duruyor. hiç bir yaptığına ses çıkarılmadığı için bugün hasan şaş gibi bir adam hala türkiye'de top oynuyor, sadece dünya kupası'nda ki 2 maçıyla hatırlanıyor. arda turan'ı bugün eleştirmeyip aksine yaptığı doğruymuş gibi tavır takınanlar yarın arda bundan güç alıp hakeme hareket çektiğinde de eleştirmemeliler.
ayrıca artık 17-18 yaşında gençlerin forma bulduğu günümüz futbolunda 21 yaş çok genç sayılmamaktadır. arda turan da pek çok genç futbolcunun idolüdür, çoğuna örnektir, abi seviyesine gelmiştir. 21 yaşındaki arda bunu yapıp eleştirilmiyorsa 17 yaşındaki batuhan karadeniz'in yaptığı şımarıklıklarda eleştirilmemelidir.
izlediğim ve anladığım kadarıyla gerçekleşmemiş olay. bilmiyorum ben mi kaçırdım.
olay şu şekilde gerçekleşti;
önceden ben de böyle çağırmıştım bir maçta futbolcunun birini. maçtan sonra, dönemin ağır toplarından yetkili biri beni kenara çekti. "bundan sonra futbolcuya kart göstereceğin zaman bu şekilde köpek çağırıyormuş gibi çağırma" dedi. ben de hakemlere şimdi şöyle diyorum; siz de kart göstereceğiniz futbolcuyu daha nazik çağırın, köpek çağırıyormuş gibi çağırmayın...
garip bir ulkede yasadigimizin gostergesi. dunun veledi, bugunun futbolcusu, yarinin -eger su karaktersizliginden kurtulabilirse- yildizi tutar adeta terbiyesizlik gosterisi yapar. kendimizi bayagi bir kasarak yorumcu olarak kategorize edebilecegimiz, dengesizliginden sagir sultanin dahi haberinin oldugu digeri de tutar buna kopek der. bu hareketlerin birbirinden bir farki yok, siz turkler nasil diyor, ayni bokun laciverti bunlar.
isin asil ilginc kismi, az cok akli basinda insanlar olan sozluk yazarlarinin **bu iki davranisin hangisinin daha kaka oldugunu ciddi ciddi tartisiyor olmasi. lan ikisi de birbirinden beter, neyin kavgasini yapiyoruz?
o degilde sirtim cok pis kasinmakta, kasingaci olan yazarlar ozel mesaj yoluyla irtibata gecebilirler.
ahmet çakar' ı ciddiye alıp lehinde ya da aleyhinde söz sarfetmeye değmeyeceği için en iyi umursamamak ile savuşturulması gereken harekettir. daha dün ahmet bey bikini vaadinde bulunmuştu biz hala onu beklemekteyiz. ama aldığım bir duyuma göre iz yapıyor deyu istememekteymiş ahmet bey bikiniyi, üstsüz güneşlenmeyi seviyor imiş.
mühim değildir. programı izlemedim, ancak köpek dediyse de demediyse de ahmet çakar'ın ne olduğunu hepimiz bilmiyor muyuz? burada oturup dikkat çekmek ve sansasyon yaratmak için debelenen adamın ekmeğine neden yağ sürüyoruz?
ama şunu da söylemeden edemeyeceğim. orta hakem sahadaki bir futbolcuyu uyarmak veya kart göstermek için yanına çağırabilir. hatta kimi otoriter hakemlerin sahada futbolculara nasıl sert davrandığını avrupa liglerini izleyenler bilir. bu bazı hakemlerin oyunun kontrolünü elinde tutmak istemesi sonucu oluşturdukları bir tavırdır. şu da var ki, fırat aydınus arda'ya herhangi bir rencide edici tavır takınmadı. her hakem gibi yanına çağırdı. çağırdı mı gideceksin kardeşim! zidane'san da gideceksin, arda'ysan da gideceksin. peki bu arda turan neden artizlik yapıyor benim anlamadığım şey bu. lan daha yaşın kaç başın kaç? bu kadar yetenekliyken mental olarak daha kuvvetli bir arda avrupa'nın tozunu atmaz mı?
ve asıl eleştirim galatasaraylı yazarlara. tamam kardeşim arda'yı seviyorsunuz, ben de seviyorum. ama hata yapıldığında aferin denmesinin sonucunu siz yıllar önce gördünüz sanıyorduk. görmemişsiniz.
