benim ki midem sağlamdır. başkalarının midesini kaldıran iğrenç şeylere baktığımda midem bulanmaz. korku ve gerilim filmlerinde birisini canlı canlı keserler. içim kıpırdamaz. ama yahu iki tane hemcinsin (erkek+erkek veya kadın+kadın) birbiriyle aşırı yaklaşmasını gördüğümde mideme kramplar giriyor. kusma isteği duyuyorum. bak yeminle söylüyorum. öyle abartma filan yok. sembolik bir mide bulanması değil. yahu resmen midem bulanıyor. biraz daha uzun bakacak olayım, kesinlikle abartmıyorum çıkartırım da ortalık yere. bakamadım şu iki adamın sarmaş dolaş, koyun koyuna hallerine.
of ya. yahu bana göre doğal olmaması nedeniyle bir sapkınlık. sana göre bir tercih. berikine göre ise bu genlerine işlemiş bir gerçek. hangimiz doğru olursa olsun. yahu kim ne yapıyorsa özelinde yapsın bunu. yasal olarak izin verilecekse verilsin de. umrumda değil. başka ülkede ineğiyle evlenmek isteyen insanlar da var. o da onun tercihi veya genetik durumu veya sapkınlığı. ona da izin verilsin. bir başkası koltukla nikahlansın. ama şu cinselliği insanların gözü önünden uzaklaştıralım. ister hetero olsun ister homo olsun her türlü seksüelliğini insanlar kendi özellerine saklasınlar. sokak ortasında çiftleşen köpeklerden en azından bu kadarcık farkımız olsun.
"Bu ülkede yoksulları tanımıyoruz; kuş gribi olduğunda kameralar zorunlu gösterdiği için sefaleti ancak görebiliyoruz; iş kazası olduğunda bile emekçilerimizi ekranlarda göstermiyorlar; onları tanımıyoruz!
Bu ülkede yoksulların yazarı da kalmadı, şairi de; sanatçısı da!"
hikayesini öğrenince hayata dair birçok düşüncemin değişmesini sağlamış, cinsel tercihi sebebiyle katledilmiş töre kurbanı üniversite öğrencisi. bir kadın olarak, kendisine hiçbir erkeğe duymadığım kadar saygı duyduğumu belirtmek isterim. "ibne işte ehehe" diye kikirdeyen, siki olan ve de sikini bulduğu her deliğe soktuğu için kendini erkek zanneden yavşakların anlaması temennisiyle.
eşcinsel olduğu için öldürülen öğrenci.
ailesinin cenazeyi bile almamasının göz dolduran saygısızlığı.
yaşasaydı, bugün doğumgününü kutlayabilecek olan, cinsel kimlik katliamına kurban giden kişi.
bugün öldürülüşünün yıldönümü. onu ölduren babası hala aramaktadır. eş cinselliğe hoş bakmasam da katledilmek çok başka bir şey. umarım babası cezasız kalmaz.
ahmet yıldız belki çok iyi bir öğretmen, çok iyi bir evlat, çok iyi bir arkadaş, çok iyi bir abi, çok iyi bir insandı. ama sadece gay olması bazı homofobikler için onu öldürmeye yeterli bir sebepti. özellikle de ailesi için. nasıl oluyor da töreler insanların evlatlarından daha değerli olabilir? anlayabilen var mı?
bugün öldürülüşünün yıl dönümü. ve hala bugün de en büyük temennimiz adaletin yerine getirilmesi. katilinin ve buna sebep olanların yakalanabilmesi.
çok iyi insandı lan. valla bak. hani böyle delikanlı delikanlı geziyorsunuz ya ortalıkta. bu adama bakınca bir çoğunuz adamlığınızdan şüphe ederdiniz tanısaydınız. naif bir çocuktu, efendiydi, insancıldı.
mekanın cennet olsun ahmet.
iş Cinayetinde Yaşamını Yitiren 13 Yaşındaki Ahmet Yıldızın Bedeli 30.040 TL! Üstelik 24 Ay Taksitle!
14 Mart 2013 tarihinde Adanada pres makinasına sıkışarak hayatını kaybeden 13 yaşındaki Ahmet Yıldızın davası karara bağlandı: işveren Ali Koç, taksirle öldürme suçundan 5 yıllık hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza çeşitli gerekçelerle 4 yıl 2 aylık hapis cezasına indirildi. Ardından yine çeşitli gerekçelerle günlük 20 TL üzerinden 30 bin 040 TL adli para cezasına çevrildi. işveren Ali Koç bu cezayı 24 aylık taksitler halinde ödeyecek.
Adanada gerçekleşen olayda Ahmet 13 yaşında kaçak işyerinde kaçak bir şekilde çalıştığı sırada pres makinesine sıkışarak yaşamanı kaybetmiş, işyeri sahibi olayı gizlemeye çalışmış, hastanede Ahmetin trafik kazası geçirdiğini belirtmişti. Ali Koç daha sonra da işyerine geri dönerek Ahmetin yaşamını kaybettiği yerdeki kan izlerini silmişti.
Yargıya taşınan olayın ikinci duruşmasında Ahmet Yıldızın babası işyeri sahibi ile pazarlığa oturmuş, pazarlık sonucunda şikayetinden vazgeçmişti.
Gündem Çocuk Derneğinin 2012 yılı Yaşam Hakkı Raporuna göre sadece 2012 yılında en az 38 çocuk çocuk iş cinayetlerinde yaşamını kaybetti.
Gündem Çocuk Derneği'nin davaya ve çocuk iş cinayetlerine dair açıklamasından bir bölüm ise şöyle:
"Çocuk işçiliğinin önlenmesi başta bu tür iş cinayetlerinin cezasız kalmamasıyla mümkündür. Bu konuda göz boyayan, sorunun temeline inmeyen yüzeysel politikalar yerine; her türlü çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılması için çok boyutlu bir çocuk politikaları derhal hayata geçmelidir. Ancak 4+4+4 eğitim sistemiyle artık çocukların yasal olarak ortaokuldan sonra çalışabilir hale gelmesi, meslek liseleriyle birlikte çocuğun çıraklık yaşının indirilmiş olması ve gençlerin çalışmasına ilişkin yönetmeliğin de değiştirilerek 18 yaşına kadar olan çocuklar ağır işlerde çalışamaz ifadesi kaldırılması, bize Devletin çocuk işçiliğini önlemeyi amaçladığını değil aksine önünü açtığını gösteriyor."
Gündem Çocuk Derneği, en baştan beri takipçisi olduğu bu davada, dosyanın temyizi için başvuruda da bulundu.
Dernek herkesi davayı izlemeye, iş cinayetlerinde hiçbir kimsenin ölmemesi için sesini yükseltmeye davet etti.
gündem çocuk
