ahmet uysal

    1.
  1. sana ne söylesem ömrüm

    Güz geldi ah, güle ne söylesem
    Sana ne söylesem ömrüm
    Sen ki şiirler düşürürdün
    Uzun uğultularla akan sulara
    Toprağın tuzu, taşın izi olurdum

    Ayışığı toplardın güllerden
    Gecenin ürpertisinden çocukluğumuza
    Kırgın kadınlarımıza yazılarda
    Oradan oraya savurduğumuz
    Sarılan sarılan yalnızlığa

    Şimdi nasıl koysam yerine
    Kırılan dalı, örselenen çiçeği
    Okşasam usulca, öpsem öpsem
    Bulutlarla düşlesem, kuşlarla düşünsem,
    Şiirle sağaltsam sayrı yüreğimi

    Sana ne söylesem ömrüm sana
    Sen ki gümüş pullar düşürürdün
    Bulanık karanlığına hüznümüzün
    Yeniden yeniden kazanırdık umudu
    Unutulurdu yenilgi, susardı ölüm

    Güz geldi ah, güle ne söylesem
    Sana ne söylesem ömrüm
    Toparlan, kanınla katıl haydi
    Kalan ömrünle, kanayan yanınla
    Bir yoğunluğa koy günlerini
    4 ...
  2. 2.
  3. şEHiRLERDiR ACıTAN KALBiMi

    Şehrini arayan bir nehirdim
    Arar gibi eski bir sevgiliyi
    Her yanım toprak, tuz ve kum
    Köpüğü dağılmış bozkırda
    Çoktan unutmuş çıktığı vadiyi

    Kadınlar da görmüş yalnızlıkta
    Gözleri kırık bir söğüt dalı
    Kan mıydı sızan gözyaşı mı
    Uzak bir yıldız gibi kaymış
    Elinden, nehrimin suları

    Nasıl akar giderdim oradan
    Sürüklenen bir nehirsem de
    Savrulan birkaç su damlası
    Kalsın isterdim kirpiklerinde
    işte öyle bir sevgi anısı

    Suya değen ince otlara
    Uzanırdım, ah bir tutunsam
    Ama, bir nehirdim ben
    Akıp giden kırgın göçebe
    Bin yıldır batık şehrini arayan

    Şehrini arayan bir nehirdim
    Gözü tutmayan hiçbir şehri
    Ayaklarına dolanan köprülerin
    Birinden ötekine geçip gitsem de
    Şehirlerdir acıtan kalbini
    2 ...
  4. 37.
  5. her şiirini bana yazıyormuş gibi hissettiğim, ve bir ara ciddi anlamda platonik aşk tarzında bağlandığım güzel şair..
    ve der ki unutulmuş bir mektuptur aşk adlı şiirinde;

    kırılgan günler edinmişsem
    altmışından sonra.
    bir çiçeği
    koklar gibi tutacaksınız demektir bu
    tutarken saydam ellerimi

    aşkın önüne geçen şiirler beklemesin
    artık benden sevdiğim kadınlar

    ve bütün güzel kadınlar,beni
    öper gibi öpsünler yaz ırmaklarını
    sevgilim olan, kızım olan, ıssız
    ormanım olan ülkemin o kadınları

    ölümü ardına almış,çağcıl
    soluğumdur yarışır durur hala atlarla

    ben yalnızca bir tanımı arıyorum
    belki de, büyülü yorumlar yorumunu
    diyelim ki:aşk bir mektuptur
    bir şairin göndermeyi unuttuğu

    ey ülkemin en güzel şair kadınları
    bana bir mektup yazın ve unutun on..

    aşka aşık adam, mekanın cennet ve cennetteki en güzel şair kadınların sana göndermeyi unutacakları mektuplar yazmasını diliyorum...
    2 ...
  6. 5.
  7. SiSLi ŞEHiRLERDE KALAN

    Sisli şehirler bıraktın bana
    Erken ölümünü kuşların
    Ay ışığı da görünmez oldu
    Çiçeksiz, yarım balkonumda
    Uçuşan eteğini bulamadım

    Kalbimi acıtıyor tenimin yarası
    Her gece amansız bir sorgulama
    Elimde kalan kırık dal ucu
    Yırtıyor dokunduğu yeri
    Kanlı bir hançer yatağımda

    O kırgın yağmur sokağı da
    işte kaybetti ince yağmurunu
    Silindi penceremdeki ıslak gölge
    Yakıcı öpüşlerin sıcaklığı
    Tuzun eski tadı unutuldu

    Sivri bir hançer bıraktın bana
    2 ...
  8. 3.
  9. iNCE BiR HANçER

    Issız bozkırda usul esen
    yaz yelidir hançer
    Bütün eski kalıtların yanılmaz
    belleğidir hançer

    Ayrı kalınca kınından yitik
    gümüş kabzasıyla
    Zaman içinde çürüyüp gidecek
    eğri demirdir hançer

    Yıkım günlerinde odur öfkeli
    imgesi şairlerin
    Pul pul döker pasını birden
    umutla devinir hançer

    Ay ışığını sever ne de olsa
    gecenin dostudur
    En çok bir kadın koynundaysa
    sevinir hançer

    Islak bir parıltı ya da kan
    izi bırakır ardında
    Yasak sevişmelerin ölümcül
    bedelidir hançer

    Ne zaman kaygan bir kın
    içinde düşünsem onu
    Şiirin ipeksi dokusuyla
    kendine bilenir hançer
    1 ...
  10. 9.
  11. yaz

    uzun bacaklı
    bir kadındır yaz
    gizlice uzanan yalnızlığıma

    güznihal

    zaman alevidir, geçmez
    yine bir güznihal
    daha bırakır ardında

    elveda

    dudağımda uzun öpme
    imleriyle söylüyorum
    son sözlerimi yalnızlığa

    yaz öğlesi

    yosunlu kayalar
    dibinde, saydam bir yaz
    öğlesidir yalnızlığım

    hayal sözler

    dilimin altındaki
    hayal sözlerdir
    yalnızlığımın şiirleri.

    ahmet uysal.
    0 ...
  12. 8.
  13. Sen öyle düş içindeyken
    Silindi suda sureti
    Yarım kaldı son serüven
    Döndü durdu rus ruleti

    Söz eskidi su bulandı
    Nasıl bulmalı yeniden
    Ki birbirine karıştı
    Bilinenle bilinmeyen

    Sendin o yaz parıltısı
    Yörüngesiz bir gezegen
    Yalnız, umarsız, bulutsu
    Karanlık sularda yüzen

    Bitti mi o mahur faslı
    Ay ışığında söylenen
    Ateşin suyla dansıydı
    Yarım kaldı son serüven

    ahmet uysal.
    0 ...
  14. 38.
  15. şöyle mükemmel bir söyleyiş güzelliğine sahip şiire sahip şair:

    arkasına fon müziği de veriyorum https://www.youtube.com/watch?v=U8s7ZVj7FBI

    şiir mi denir onlara

    ‘troya’da budanmış güle
    söylediğin sözleri
    şiir sandınız!

    sarıl/sıklam yağmura tutuldum
    rüzgara tutundum
    suyun gizli gözdesi oldum
    şiir sandınız!

    onlar ida metinleriydi
    hatmilerin son matemiydi
    yaz ırmağına gece sözleriydi
    şiir sandınız!

    ida’nın eteğinde
    gelincik aralığından
    zambak kapısına süzüldüm
    omzum kuğulara değdi
    rüyalarınızı ağzından öptüm
    şiir sandınız!

    gül büyüsüydü hepsi
    ege köpüğüydü
    bir kadının göçmen yüzüydü
    ah ne çok savruluş,
    ne büyük aşktı o:
    şiir sandınız!
    0 ...
  16. 25.
  17. cemal süreya'nın öldüğü
    yaşı da geçtim

    öldü
    sevdiğim şairlerin çoğu

    yağmura indirgediğim
    söz

    ve bir ince rüzgâr
    kaldı bana onlardan

    ahmet uysal.
    0 ...
  18. 6.
  19. necatibey eğitim fakültesi öğretim üyesi....
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük