hadi diyelim ki bunu kabul ettik. ama daha acısı da var. bugün ogün samast'a, yasin hayal'e -tıpkı ahmet türk'ün pkk'ya yaptığı gibi- masa altından alkış tutup da, meydanlarda ip atan partiye oy veren çok daha kalabalık bir kitle var. sokakta sorsanız ahmet türk'ün partisine oy verenlerden çok daha fazla miktarda "plan yapmayın plan"cı bulursunuz. ancak ne yazık ki, birisi "tü kaka"dır diğeri "demokrasinin gereğidir". televizyonlarda bile "katile övgü" diye verilir bir haber, diğeri bu adamların ağızlarından "pkk'ya terör örgütü diyemem" diye verilir.
eğer suçsa ikisi de suçluyu övmek bakımından suç. ama türkiye'nin hassas dengelerinde biri demokrasi olur, birisi ayıp. bunun gibi adamlar da bu ortamda nasiplenirler, meclise girerler, milletvekili olurlar, maaşlarını veren devletin istiklal marşı'nı okumaya tenezzül etmezler, hepsi bu.
birilerine sadece küfür ederek memleketi kurtardığını sanan özenti genç
ama ne yaman çelişkidir ki aynı arkadaşlar yıllardır tbmm çatısı içinde olup bu zırhın altına saklanarak ankara da kendilerinin ödedikleri vergilerle yolsuzluk yapıp, benim senin hatta yetimin hakkını sömürerek ihale takipçisi olarak yaşayan; sözde vatanperver milletvekilleri için ağzılarını bile açamamaktadır.
zira şahsım bu arkadaşların; "çok milliyetçi adam" diyerek nerdeyse taptığı birkaç milletvekiliyle tanışmış ve ankara da yaptıkları soygunlar hakkında bayağı bilgi sahibi olmuştur.
ırkçı, faşist sahsiyet(siz)lere (entry ağır hakaret ve argo sözler içeremez adı altında) laf söyletmeyen sözlük moderasyonu acaba burda yazılan entryleri görmemekte midir ? yoksa görmezlikten mi gelmektedir?
unutulmamalıdır ki sn. ahmet türk herşeyden önce türkiyenin en kutsal sayılan kurumlardan birinin üyesi (!), milletin vekili (!), halkın oylarıyla meclise gelmiş (!)(!)(!) gerçek bir iradenin temsilcisidir (!!!). *
çekse çekse bir gün önce yediği çiğköftelerin sıçarken yaşattığı acıyı çeken kişi. üzüntüsü ile ilgili çok egzantrik bir yorumum var da şimdi çaylak maylak yaparlar yine sabahat tuncel'e yazdığımdaki gibi.
demokrasi demokrasi diye serzenişte bulunan, demokrasiyi pkk terör örgütüne destek vermekle eş değer bulan, şu anda meclis sıralarında oturan, türk soy adını hak etmeyen, dtp partisinin genel başkanı olan zat.
kurulduğu makam arabasının camını açıp çankaya köşkünün kapısındaki polis memuruna ''buradan mı giriyoruz?'' diye soran adam. ezilmiş(!), ikinci sınıf muamele gören(!), mazlum(!) kürtlerin hakkını savunduğunu iddia ederde zırhlı bmw'ye binmekten geri kalmaz.
ismini ne zaman sol tarafta görsem, yine hangi çoluk çocuk sürüsü küfür etti diye merak ettiğim kişi. nitekim yanılmıyorum; bu entariden önceki son 9 entaride;
- altın semerli eşek
- bölücü örgüt mensubu
- annesi bıdı bıdı bik bik... (sanırım embesilimiz burada orospu çocuğu demeye çalışıyor)
- çemkiren... şerefsiz.....
gibi inciler görülüyor. bir nevi stres topu gibi adam, canı isteyen bu ülkenin seçilmiş bir milletvekili hakında ana avrat küfür edip gidebiliyor.
uludağ sözlük moderasyonu falan da demiyeceğim; dedik te ne oldu bugüne kadar. burasının neden asla bir ekşi sözlük olamayacağının kanıtıdır sonuçta bunlar. orada fikir tartışılır, zeka ve bilgi vardır; burada ise ucuz milliyetçiler cehaletlerini küfürle örterler. o ettikleri küfürlerden dolayı + oy bile alırlar.
ne diyelim; allah kimseyi cahille terbiye etmesin.
Yakınları dağda olan insanlardan oy aldıkları için pkk'ya terörist diyemeyeceğini açıklamış insan evladı.
Mantığım bana, dtp'ye oy veren insanların büyük bir çoğunluğunun dağda yakınları var diyor.
Düşünelim... eğer bölgede yaşayan kürt halkı, haklarının savunulması için meclise vekil gönderiyorsa neden akp içinde bulunan 50 kürt asıllı milletvekiline oy vermedi?
Eğer bölge halkı, sadece haklarının savunulmasını ve mecliste temsil edilmeyi istiyorsa, türkiye cumhuriyetine bağlılarsa, neden en başından beri kürt ayrılıkçılarından yana tavrını koruyan, her açıklamasında açık olarak pkk'ya destek veren, sırf bu yüzden yargılanan, hapislerde yatan ve şekil değiştire değiştire son olarak dtp karakterine bürünen bir siyasi oluşuma oy verdiler?
Tespitlerimde yanılıyor da olabilirim. Sosyolog ya da siyaset bilimci değilim.
Ama bazı gerçeklerin de göz ardı edilemeyeceğini düşünüyorum.
Ve bugün hiç keyfim yok, canım sıkkın, bu terör muhabbeti de baydı artık, verelim gitsin.
Peşin Edit : Adım kadar eminim ki, bu entry eksi oy rekoru kıracaktır, ama düşünce özgürlüğü için değer değil mi? Başkaları bunun için can veriyorken, üç beş eksi almışız ne çıkar...
soyadının, türk olmasının hikayesi aşağıdaki gibi olan şahıs.
Herkesin merak ettiği soru yanıtını buldu işte Ahmet Türk'ün ailesinin ilginç hikayesi.
Ahmet Türk;ün babası Hacı Sinan, bir oduncuydu ama şanslı bir oduncuydu.
Dönemin ünlü Osmanlı Paşalarından ibrahim Paşa, ölmeden önce kaleyi andıran kasrını ve topraklarını, bölgenin aşiret reislerinden Hüseyin Kanco;ya bırakmıştı.
Hüseyin Kanco Hamidiye alayına bağlı bir Kürt komutandı. O da ölmeden tüm bu mal varlığını bir şartla, yanında çalışan oduncu Hacı Sinan;a bırakmaya karar verdi.
Hacı Sinan;a "ibrahim Paşa;dan kalan tüm malvarlığımı ben de sana bırakacağım ama bir şartla, büyük kızım Türkiye ile evleneceksin ve damadım olacaksın" dedi.
Oduncu Hacı Sinan bu şartı kabul etti ve Hüseyin Kanco;nun büyük kızı Türkiye ile evlendi. Ve tabi Kanco aşiretinin de lideri oldu.
Soyadı kanunu çıktığında Kürt Kanco aşiretinin reisi Hacı Sinan, bölgede yaşayan birçok insanın yaptığı gibi, Türkiye Cumhuriyeti;ne bağlılık göstergesi olarak Türk soyadını aldı. Böylece kendi adı Sinan Türk, eşinin adı Türkiye Türk oldu.
Eşi Türkiye;nin yaşı Sinan Türk;ten büyüktü. Hacı Sinan Türk birkaç yıl sonra genç bir kadınla ikinci evliliğini yaptı. işte Hacı Sinan Türk;ün bu genç eşinden, Ahmet Türk doğdu.
Kaderin cilvesine bakın ki, ilerleyen günlerde Kürtler için siyasete soyunacak olan küçük Ahmet;in soyadı Türk olmakla kalmamış, üvey annesinin adı da Türkiye olmuştu.
Ahmet Türk;ün üvey annesi Türkiye Türk;ün hayat hikayesi de aslında çok ilginç.
Türkiye Türk genç bir kadının üzerine kuma getirilmesine dayanamayarak babasının dostları olan Derik;teki Necmioğlu aşiretine sığındı.
Yıllar sonra, annesi Türkiye'nin başka bir aşirete sığınmasını kabul edemeyen büyük oğlu gidip Derik'te annesini öldürdü. Böylece Ahmet Türk;ün üvey abisi katil oldu, üvey annesi Türkiye ise hayatı kaybetti.
Ailedeki trajediler bu kadarla da sonlanmadı. Ahmet Türk 10 yaşındayken bu kez babasını kaybetti. Artık aşirette söz sahibi abisi ile birlikte o olacaktı.
Türk ailesi, aşiretini diğer aşiretlere karşı korumak, gücünü arttırmak için de çok geçmeden siyasete soyunda.
Önce 1970 seçimlerinde abisi Abdurrahim Türk, Adalet Partisi;nden milletvekili oldu.
Siyasetin ilk durağında bir kayıp verdiler bu kez abisi Kanco aşiretin daha fazla güçlenmesini istemeyen başka bir aşiretler tarafından öldürüldü.
Abisinin ölümünden sonra aşiretin başına geçen Ahmet Türk, abisinin tam tersi bir siyasi görüş ile 1974 seçimlerinde CHP milletvekili olarak meclise girdi. Ama CHP’den girdiği siyasetin kıvrımlı yolları onu etnik siyaset yapmaya götürdü. http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=277804
genel başkanının sahte askerlik raporu almasından dolayı tevkif edildiği için davayı yurtdışına taşıyacaklarını belirten kişi. ahmet türk'e göre söz konusu çürük raporu gerçektir. fakat gata'ya göre 2 kere muayenesi yapılan nurettin demirtaş sahte çürük raporu almıştır.
an itibariyle meclis tv'de gösterisini sunuyor. rezil olduğundan bihaber insan. bu ülkeye tek katkıları "üniter devlet" terimidir. yalnız uygulaması asla olmayacaktır. yazık ki bizi bu adamı meclis tv'de izlemeye mahkum ettirenlere. demokrasi diye bağırırken ülkemin her tarafında ölen insanların demokratik hakları konusunda asla tolerans göstermeyen ecnebi.