hala yeri doldurulamayan izmirin eski belediye başkanı. çok emeği geçti bu kente. körfezdeki kokuyu bile son zamanlarında yok etmişti. bitmeyen metro inşaatına, kıbrıs şehitlerinde ki yapım çalışmalarına falan her baktığımda özlemle anıyorum. güzelim kentin dört bir yani şantiye sahasına döndü. nerdesin be başkan.
gerçek toplumcu, dürüst ve tepeden tırnağa insan olan özel ve yeri doldurulamayan belediye başkanı.
ülkemizde böylesi başarılı ve fark yaratan siyasetçilerin erken hayattan koparılmaları oldukça ilginçtir, böylesi tekrarlanan tesadüfler hep soru işaretidir.
cumhuriyet değerlerini ustaca taşımayı bilen, izmir' i sadece izmirlilerin değil, vaat edilmiş topraklara adımını atan herkesin taçlandırdığını unutmayan, olgun ve asil duruşunu asla kaybetmeyen büyük bir insandı. bir üniversiteye gitmişti, ali kırca' nın siyaset meydanı için. utangaç biçimde televizyon kameralarından kaçmaya çalışan bir öğrenci gördü. göz göze geldiler. çocuk, adamın gözlerinde samimiyet ve sevgiyi hemen fark etti. elini uzattığında ve sıktığındaysa heyecan içerisinde ' hoş geldiniz ' dedi genç adam. evinden yüzlerce kilometre uzaktaydı ama yalnız olmadığının farkındaydı.
niye mi bu kadar kesin konuşuyorum? o çocuk bendim. o adamın yönettiği bir şehirde okumaktan da hep gurur duydum. huzur içerisinde uyusun.
bir karne günüydü. karne hediyesi olarak babam bana fenerbahçe'nin formasını (ki ilk 3 yıldızlı formasıdır fenerbahçe'nin) alacağına söz vermiş, o yüzden konaktan alsancağa doğru arabamızla seyahat ediyorduk. o an radyoyu açayım da yolda eğlenelim diye düşündüm. ve flaş haber olarak büyük başkanımızın vefat ettiği söylendi. önce babamın yüzüne baktım. sanki kendi ailesinden biri vefat etmiş gibiydi. bir anda yüzü asıldı ve donuk gözlerle yolu izledi. radyoyu kapatmayı aklıma getirdim. o formayı aldığıma hiçbir zaman sevinemedim. hala dolabımda durur ve hiçbir zaman büyük bir mutlulukla giyemedim. her giydiğimde o güne hatırlarım.
chp ve vekillerinden hiç hazetmeme ragmen chp nin içinden çıkan ender insanlardan biridir kendisi. izmirin kalkınmasında büyük rolu vardır. projeleri ile izmir bir nebze nefes almıştır. ondan sonra onu projelerini hayata geçiremeyen birine bırakmıştır.
büyük, efsane başkan.. kordon'da, pasaport'ta, konak pier'de ne zaman gün batımına karşı bira içsem seni anarım.
seni yaşarken eleştirenlerin, senin eserlerine yaptıkları övgüleri de bu başlığa getirmeyi kendime borç bilirim:
kendisinden sonra izmir'e bir çivi bile çakılmamıştır desem yeridir. çöp sorunu, doğalgaz sorunu ve en önemlisi 1500 yıldır bitirilemeyen metro sorunu.. saymakla bitmez çarpıklıklar, beceriksizlikler, hizmet eksikliği almış başını gitmiştir efendim..
ayrıca körfezi körfez yapan, kokusunu alan, güzelleştiren, pırıl pırıl yapıp o çok bahsedilen 'körfez kokuyor be blader' lafını ortadan kaldıran güzel insandı.
ruhu şad olsun..
Fuarın lozan kapısının girişinde resmi olan ve "izmir fuarlar ve kongreler kenti olacaktır" sözü yazan izmir'in rahmetli belediye başkanı.
Bir kere şu var ki priştina hangi partiden aday olsa seçilirdi zira az buz bir oran değil, yaklaşık iki milyon seçmenin olduğu bir şehirde oyların yarısından fazlasını alarak seçilmiştir. Hatta seçim zamanı bütün partilerin tanıtım afişlerinde parti liderlerinin resmi varken CHP afişlerinde priştinanın gülümseyen yüzü vardı, yani adaya güven hat safhadaydı.
Yaptığı en büyük iyilik büyük kanal projesiyle körfezi temizlemekti ama bu son zamanlarda maalesef yine eski günlerini aratmıyor güzelim izmir Körfezi. Bir diğer büyük icraatı ise metroyu izmir'e armağan etmesi ve 2005 Üniversite Yaz Oyunları'nın izmir'de düzenlenmesini sağlamaktır. Ama bu oyunları göremeden vefat etmiştir kendisi.
Taraflı tarafsız herkesin desteğini alabilen az sayıdaki yöneticiden birisi olan Ahmet Priştina'ya bu başlık vesilesiyle allahtan rahmet dilemeyi borç bilirim. Teşekkürler güzel insan.
büyük kanal projesini tamamlayarak körfezi kokudan kurtarmış, pasaport'u tamamen değiştirip güzelleştirmis, tüm izmir'i daha da güzel, daha da özgür yapmış, ama en önemlisi izmir'lileri burhan ozfatura kabusundan kurtarmış efsane başkandır. ozfatura'nın kordon'dan otoban geçirme hayalinin suya düşmesini sağlayarak dünyada örneği bulunmayan kordon'un yok olmasını engellemiştir. kendisine sosyetenin başkanı diyenlere her kesimden aldıgı %47'lik ezici oy oranıyla yeniden seçilerek en güzel cevabı vermiş, ancak seçildikten bir süre sonra vefat etmiştir. büyük fedakarlıklarla izmir'e kazandırdıgı universiade'ı goremeden vefat etmesi kaderin bir cilvesidir. tayyip'in de tribünde oldugu, onlarca ülkede canlı yayınlanan universiade açılış töreninde adı anıldıktan sonra 70 bin kişinin hep bir ağızdan dakikalarca yaptığı "büyük başkan" tezahuratı göz yaşartmıştır. kendisi hala hayatta olsaydı, büyük ihtimalle expo izmir'deydi ve chp'nin baskanlıgı icin adı anılmaktaydı.
karne aldığım gündü. zaten karnede 3 dersten kaldığım yazılıydı...
saat 2de yemek yerken ntv izleniyordu. ne gerek varsa, zaten dokunsan ağlayacaktım.
spiker göründü ekran. son dakika dedi. flaş haber dedi. aha dedim zaten bitmiş hayatım daha ne olabilirki?
bitmemişim. kalabilirmişim, sakıncası yokmuş.
'izmir büyükşehir belediye başkanı, ahmet priştina vefat etti dedi.'
insan başkanına yakıştıramazki bunu.
kaşık, el, yüz, göz her şey sabit kaldı. zaten kalmıştım, bu olmamalıydı. böyle bi haber olmamalıydı.
zaten birileri izmirlinin üzerine oyun oynarken neden sorusunu sordurmuştu bizlere.
sonra izmir sokakları bomboştu, mustafa kemal sahil bulvarından araba geçmedi, hatırlarım o sessizliği. terkedilmiş bir şehir düşünün işte.
sonra...sonrası yok işte. cenazesi o sahilden geçirildi. 80bin kişi vardı konakta, başka biri bu kadar sevilmezdi.
zaten sınavlara çalışıyordum, geçmek lazımdı sınıfı.
katılamadım cenazesine. katılsaydım belki geçemezdim, ama olmadı yapamadım.
izmir sokaktaydı, 3 milyon insanın büyük çoğunluğu. hem daha 52 yaşındaydı, ne gerek vardı bu yaşta vedaya?
biz onu daha çok sevecektik. belki önce biz sonra türkiye onu daha çok sevecekti. olmadı. ama şanslıyızki, hakkında yapılan tüm yalan yanlış bilgilere rağmen tanıdık onu. hem daha biz oy verecektik kendisine gelecek sene. olmadı...
sonra haziran bitti ben geçtim, ama bir şeyler hep yarım kaldı o orospu evladı 14 haziran gününde.
4 yılı biraz aşkın bir süre önce aramızdan ayrılıp, izmir'in o büyük ruhuna karışmış; izmir'e gönülden bağlılığı ve yaptıklarıyla hatırlanan ardından gözyaşı döktüren sayılı insanlardan...
28 Mart 2004 Yerel Secimleri nde Chp ' nin yuzaki olmustur . Olumunden sonra Chp li belediyeler ismini cesitli cadde , sokak , park , bulvar vs ye vererek bir vefa borcunu odemeye calismislarsa da 22 Temmuz 2007 Genel secimleri'nde aldiklari sonucla kemiklerini sizlatmislardir . Rahmetle aniyorum kendisini mekani cennet olsun .
küçüktüm, izmire ilk kez gidecektim, izmiri tanımıyordum.
ve gün oldu ben izmirdeydim.
izmire ayak bastım, ilk duyduğum söz ahmet piriştina ölmüş oldu.
-abi, ahmet piriştina kim?
+izmir belediye başkanıydı.
-hmm
sadece bir hmm dı söylediğim,
sonra günler, haftalar, aylar geçti..
geçte olsa tanıdım piriştinayı.
onun gibisi gelmemişti izmire.