ahmet oktay

entry59 galeri0
    9.
  1. beş kuruşa aşk şarkıları

    Bir yalnızlık büyütürdüm saksıda
    kalandı çok eski günlerden
    bir bana yetsin, hıncımı arttırsın
    aşkımı pekiştirsin diye sevince.
    Günüydü, gelip durdu hüznümün önünde
    gidilmemiş bir saklı deniz sandım.

    Kıpırdamazdı yapraklar geceyle
    tüketirdi çiçeği, kuşu sevdiremeyen konyak
    bana neydi gülmeler, şarkılar
    otobüs durakları, alandaki kalabalık
    geldi durdu, alana merhaba dedim.

    Bir göz bozgundur yerine göre
    vururdu pencereme rüzgâr,
    ben hep öyle bir gözdüm
    çığlığını kendine saklayan.
    Düş kurmazdım, beklemezdim şurda burda,
    çiçek demetleri, bisikletler geçmezdi
    apansız geliverdi sokağıma.

    Hıncım bana kalsın gayrı
    sen yalnızlığımı götür.
    Bana çay demlemeyi öğret
    elimi yüzümü yıkamayı,
    ağzıma rakı koydurma.
    Hıncım bana kalsın diyorum
    çünki ben bu kenti kendimde büyüttüm
    bir barbarın vahşi ateşiyle,
    çünki yapılarının taşında onulmazlığım
    çünki şarkılar kanımın bedeli.

    En sevdiğim kelimeler gibisin
    örneğin öfke gibi
    hani bir zamanlar
    dağda ve sokakta açan.
    Örneğin umut gibi
    günde, gecede yitip durduğumuz
    zeytin dalını dal eden.
    Örneğin aşk gibi
    denizlerin üzerinde yürüten.
    Örneğin kavga gibi
    yüreğimi sıkı, saçlarımı kara tutan
    kayaları yumuşatan kavga gibi.

    Denizler benim kadar kıpırdayamaz
    bak şimdi parklardayım
    bir çocuğun menevişli gözlerinde.
    Hüzünleri bırakmanın günü
    günü çığlığı olmak dünyanın,
    hüznümü iki kat ediyor ama
    gecede alnıma dayalı alnın.
    6 ...
  2. 8.
  3. Yağmur çiseliyor! Akıp gitsin üstümdeki küf! Yakam bağrım fora. Üç duble votkanın beklentisindeyim; dört şiddetinde bir deprem! 'Mal ve can kaybı: dokuz gökdelen çökmesi ve üç kalp krizi'.
    Gündelik nefretin maliyetini kurtarmasa da fena değil.

    Yine de güneşlik bir yer istiyorum. Yeşillik bir yer. Herkes Kır'a sığındı. Kent'i bana, benim gibilere bıraktılar: Pisliğim, Çukurum! Hayalin ve Güzelliğin rahmi!
    Dört yanına yayıldım.
    Yatıyorum bütün mezarlarında.

    Benim gezinti alanım iki küçük saksı. Yetiyor bu gümrah arazi: Balkon, bahçe ve kabir:
    üst kattaki dul her sabah ve akşamüstü sularken çiçeklerini beni de suluyor çünkü.
    0 ...
  4. 7.
  5. 6.
  6. 5.
  7. 21 Ocak 1933'te Ankara'da doğdu. Öğrenimini lisede yarım bırakarak çalışmaya başladı. Ankara'da istatistik Genel Müdürlüğü'nde (bugünkü DiE) görev yaptı. 1961'de Yeni istanbul gazetesinin Ankara bürosunda "parlamento muhabiri" olarak profesyonel gazeteciliğe başladı. Ankara Ekspres, iktisat ve Piyasa, Vatan gibi gazetelerde muhabir olarak çalıştı. 1975'te istanbul Radyosu'na geçti. Siyasal iktidar değişince TRT'den istifa ederek önce Akajans, ardından da Dünya gazetesi haber müdürlüğü görevlerini yürüttü. 1978'de yeniden TRT'ye döndü. 1982'de emekliye ayrıldı. Daha sonra Milliyet gazetesine geçti. 1993'te yazıişleri müdürlerinden biri olduğu Milliyet'ten de ayrıldı. Yazmaya ortaokul sıralarında başladı. ilk şiirleri, 1949-1950 arasında "Gerçek" dergisinde yayınlandı. ilk yazısı 1950'de "Güney" dergisinde çıktı. "Dişi Kurt" adlı oyunu 1974'te Ankara Devlet Tiyatrosu'nda sahnelendi. 1950'lerde yazdığı şiirlerde Ahmed Arif'ten etkilendiği gözlenirken, 1960'lardan sonra toplumsal gerçekçi bir yaklaşımla ikinci Yeni'ye yöneldi. Zengin sözcük dağarcığını destansı bir söyleyişle ustaca değerlendirdi. Şiirinin olgunluk döneminde biçim gösterilerine kaçmadan yalın bir teknikle yazdı.
    0 ...
  8. 4.
  9. "leninist örgüt modeli, teorik ve pratik düzlemde çekiciliğini ve inandırıcılığını yitirdi. gelgelelim, tüm bu olumsuz saptamalara ve olgulara rağmen, sosyalizmin yine de bir geleceği bulunuyor. toplumsal ütopyayı her şeye rağmen yine sol temsil ediyor (...)

    kesin olan şudur: sol, daha çoğulcu, daha demokratik, daha özgürlükçü olmak zorundadır. zor ve şiddet üzerine daha dikkatli düşünmek zorunda herkes. slogancı düşünce biçimlerinden kaçınmak bir öngereklilik. radikal islam'ın ve milliyetçi hareketin emekçi ve yoksul kesimler arasında kazandığı mevzilerin yeniden ele geçirilebilmesi ve bu kesimlerin ikna edilebilmesi çok yönlü düşünebilmeyi gerektiriyor."

    biçim cümleleri kurmuş şair, eleştirmen, düşünür kişi.
    2 ...
  10. 3.
  11. 2.
  12. tevellüd: ankara, 1933

    ikinci yeni'ye selamı çakıp sonrasında viraj almış ağır abi. şairliğindense eleştirmenliğinden daha çok söz edilir. gazete yazılarını derlediği medya ve hedonizm kitabı da kıymetle anılmaya değer. ama daha çok türkiye'de popüler kültür kitabıyla bilinir. buna toplumcu gerçekçiliğin kaynakları, zamanı sorgulamak gibi yapıtlarını da eklemek gerek.
    1 ...
  13. 1.
  14. edebiyat dünyasına ilk kez ortaokul sıralarında yazdığı şiirlerle adım atmış olan şair-yazar-gazeteci kişidir.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük