noterle cumhurbaşkanı arasında ki farkı iyi bilen bilinçli insanların yapacağı eylemdir.
böyle birşey olsa siyasetçilerden hiç haz etmeyen biri olarak bende destek verirdim.
desteklenesi kampanyadır. neden olmasın ki? abdullah gül ve ahmet necdet sezer'i makamını doldurmaktan oldukça uzak dünya görüşüne ve vizyona sahip iki lider olarak dönüşümlü kullanabiliriz. ve hatta geri dönüşüme sokarak gelecek 50 yılın liderlerini de yetiştirmiş oluruz böylece...
hem böylece "ille de imam olsun ille hatip olsun" zihniyetine sahip şeriatçı din tüccarları ve ulusalcılık çatısı altında yeşeren ne idüğü belirsiz, siyasi özürlü ot topluluğunu sevindirmiş oluruz. birbirinin laciverti olan bu iki kitle sevişerek yaşarlar böylece...
yokluğunu her daim özlediğim düzeyli, bilgili ve başarılı bir devlet adamının görevine geri dönmesi için başlatılmış son yılların en anlamlı kampanyası.
bu kampanyanın fikir babası,eğer zihninde siyasi süreçleri rayına oturtabilmiş ise,tezkere krizinin hemen ardından,abdnin incirlik üssündeki varlığını 1 yıl daha uzatan kararnameye imza atan sözümona anti-emperyalist a.necdet sezer ile,bizzat abd tarafından "abdnin en iyi dostlarından biri" ilan edilen ve tezkere çıksın diye kendini parçalayan a.gül arasında temel çıkış noktası olarak büyük zihniyet farklılıklarının olmadığını da gören biri olmalıdır.nerede bizde o feraset,o dirayet.
zamanında birisi demokrat parti ile chp arasındaki fark hakkında "aynı dışkı ortasından kağnı tekerleği geçmiş" tesbitinde bulunmuştu,nitekim dış politikada birbiriyle aynı tezlere sahip olan(kıbrıs,abd ile yakınlaşma,anti-komünist retorikler)iç politikada birbirine girmiş gibi görünen iki partiydi dp ve chp.
ne zaman ki kişi ve kurumları etiketlerinden uzak ve nesnel bir değerlendirmeye tabi tutmayı başarırız,o zaman doğru bir tarih anlayışına ve doğru adımlar atabilme fırsatına erişiriz.yoksa necdet sezer'i abd düşmanı,a.gül'ü islamcı zannederek saftorikliğimizden haz duymaya başlarız.hazzın sonucu da cesarettir.
(bkz:
cahil cesareti)
ahmet necdet sezer beyefendinin bile kabul etmeyeceği kampanyadır. diyeceği şudur efendim, cumhurbaşkanlığı görevim süresince laik cumhuriyete, atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalarak yaptığım görevim sırasında, türkiyenin çağdaşlaşma ve muasır medeniyet seviyesine erişme çabalarındaki gelişimine herkes kadar yaptığım katkılardan dolayı mutlu ve mesudum. son dönemlerde bazı çevrelerce şahsımın tekrar bu yüce makama gelmem konusunda istek ve gayretlerini görüyorum. öncelikle bu güveni ve saygınlığı yarattığım için sevinçliyim ama cumhurbaşkanlığı görevimi anayasada belirtildiği süre zarfında tamamlayıp, yeni arkadaşlara devrettim. eminim ki bu yüce kuruma seçilenler de sözde değil özde atatürkçü düşünce sistemini benimseyecek ve türkiyeyi daha iyi yöneteceklerdir.
uludağ sözlük'ün geri dönsün gününe denk gelen kampanyalardan birisi.
içeriğine gelince. ahmet necdet sezer'in geri dönmesini isteyen kişilerden bazıları o'nun tutumluluk, dürüstlük, efendilik gibi oldukça iyi özellikleri için geri dönmesini istiyorlar. şimdiki cumhurbaşkanı abdullah gül'de bu özellikleri görmediklerini söylüyorlar. katılınabilir bir yorum. sen halk çocuğuyum deyip köşkü büyük bir para ile yenilemeye kalkıyorsan bu tartışılır. ama ahmet necdet sezer'in de somurtkan ve soğuk biri olması beni düşündürüyor. halkın biraz içinde olması gerekirdi. olsaydı daha iyi olurdu.
ali sami alkış: turgay abi, ben şimdi sözlüğe bir başlık açsam ve desem ki ahmet necdet sezer geri dönsün, kimsenin gıkı çıkmayacak abi ya! turgay şeren: ya yok ebesinin ammı ali sami ya, olur mu öyle şey ya...
turgay abi nerdesin allasen sen ya, özletme kendini bu kadar...