bugün

pek bilinmez sanıyorum. 1950 seçimlerinden çok kısa bir süre önce DP'nin yarı resmi gazetesi zafer'in başyazarı mümtaz faik fenik tek parti yönetimince cezaevine gönderildikten sonra ondan kalan boşluğu kısa bir süreliğine ahmet muhip dıranas doldurmuştu. politik yoğunluklu sayılmazdı yazıları ve çok kısa sürdü bu tecrübesi zira dp iktidara geldikten hemen sonra bir basın affı çıkarınca fenik de serbest kalmış ve zafer'deki yazılarına devam etmişti. gerçi fenik de ilerleyen yıllarda dp içi hizip çekişmelerine kurban giderek yerini burhan asaf'a kaybedecekti. neyse. işte böyle şeyler de var. mesela muhafazakar cenahtan bilinen tarık buğra da 1950'lerin ortasında yeni gün'de yazılar yazmıştı. ama onunkiler daha politik yoğunlukluydu. büyük ihtimalle bunu da burada bilen yoktur iq. eved.
Çağdaşlığı yakalayan, tedaî (çağrışım) gücü yüksek, yurdu, insanı ve doğası ile barışık, alışılmadık deyiş örgüsüyle unutulmaz şiirler yazmıştır. Fahriye Abla şiiri, en ünlü şiirlerinden biridir.
ruhum gemiler uğramaz bir liman.
(bkz: fahriye abla)
Soyadını mahkeme kararıyla dranas'tan Dıranas'a çevirmiştir. Sanat için sanat anlayışına sahiptir. (bkz: eşlerine göre ediplerimiz)
Uyandığı zaman gökte yıldızlar,insan düşünür belki de allah var..
"Sesin nerde kaldı, her günkü sesin,
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan,
Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu'dan
Sesin nerde kaldı? kar içindesin!"
Bakıp imreniyorum akınına
Şehrin üstünden geçen bulutların
Belki gidiyorlardır yakınına
Rüyamızı kuşatan hudutların

dizelerinin de şairidir...
ne güzel komsumuzdun sen fahriye abla dizesinin sahibi.
Eteklerin açilirdi fahriye abla! dediği aklimda kalmiştir.
Ne güzel komşumuzdun sen Fahriye abla...
"Ne sabahtır bu mavilik, ne akşam!
Uyandırmayın beni, uyanamam.
Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
Allah aşkına, gök, deniz aşkına
Yağsın kar üstümüze buram buram...
Buğulandıkça yüzü her aynanın
Beyaz dokusunda bu saf rüyanın
Göğe uzanır - tek, tenha - bir kamış
Sırf unutmak için, unutmak ey kış!
Büyük yalnızlığını dünyanın."
saf(öz) şiirin temsilcilerindendir, edebiyat çalışan gençler onu ne güzel komşumuzdun sen fahriye abla olarak anarlar ve bir serenadı vardır ki kendi ellili yaşlarında olmasına karşın bir kadına yazmıştır saçlarımda çiy benzetmesi de bundandır.
Edebiyat sınavında aklıma drenajdan gelen şair.
Türk edebiyatının en iyi şairlerinden birisidir.
Kar ve olvido şiirlerinin ruhunuzdaki aksini başka bir şiirde bulamazsınız.
Fakat hep arka planlarda kalmış bir isimdir nedense.
Belki de siyasi kimliği ön plana çıkmadığından bir necip fazıl yahut nazım hikmet olamamıştır.
Oysa en az onlar kadar şairdir bu duygulu, izlenimci adam.
Cumhuriyet döneminden sorulan sınav sorularının vazgeçilmez adı.
uzaktadır her şey; gökyüzü, deniz.
her an peşimizden koşan gölgemiz,
özlenen limanlar, yanan yıldızlar.
uzaktadır her şey; anneler, kızlar...

uzaktadır her şey, hep... yalnız ölüm,
her yerde, her an yakınımız ölüm.

Ahmet muhip diranas.
Fransız sembolistlerini kendisine örnek alan bir şairimizdir. En güzel şiirleri arasında seranat fahriye abla gibileri yer alır. Şiirlerinde aşk, doğa, ölüm gibi temaları işler.
en güzel şiiri "kar" şiirinden her şiire biraz yağdıran şair.
on kere de olsa bu başlığa bu şiir yazılsın:

kardır yağan üstümüze geceden,
yağmurlu, karanlık bir düşünceden,
ormanın uğultusuyla birlikte
ve dörtnala dümdüz bir mavilikte
kar yağıyor üstümüze, inceden.

sesin nerede kaldı, her günkü sesin,
unutulmuş güzel şarkılar için
bu kar gecesinde uzaktan, yoldan,
rüzgâr gibi tâ eski anadolu'dan
sesin nerede kaldı? kar içindesin.

ne sabahtır bu mavilik, ne akşam
uyandırmayın beni, uyanamam.
kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
allah aşkına, gök, deniz aşkına
yağsın kar üstümüze buram buram

buğulandıkça yüzü her aynanın
beyaz dokusunda bu saf rüyanın
göğe uzanır - tek, tenha - bir kamış
sırf unutmak için, unutmak ey kış!
büyük yalnızlığını dünyanın.
*
Ne güzel komşumuzdun sen Fahriye abla.
fahriye abla sayesinde ergenliği kolay atlatmış şairdir.
anadolu ağzını şiire ilk defa getiren şairdir kendisi , buna kadar niye kimse düşünmedi bilmiyorum amk. sanki yurt dışından özel olarak ağız getiriyoruz , yavşak modernler işte. neyse işte böyle bi adamdır bu. fahriye diye bi komşusu var , lan bi şiir yazmış bak ;

''hayalimde tek çizgi bir sen
kalmışsın, sen!
hülyasındaki geniş aydınlığa gülen
gözlerin, dişlerin ve
ak pak gerdanınla
ne güzel komşumuzdun sen,
Fahriye abla''

sonunda ''bi sikemedim seni ya la '' demek istemiş ama bence ayıp olmasın diye dememiştir. lan insan komşusuna böyle şeyler yazar mı ? terbiyesiz.

eserleri ;
şiirler: kırık saz, olvido, kar, serenad, fahriye abla

oyun: gölgeler, çıkmaz, o böyle istemezdi
soyadını çok sevdiğim, türk edebiyatının kaliteli şairidir.
olvido

Hoyrattır bu akşamüstüler daima.
Gün saltanatıyla gitti mi bir defa
Yalnızlığımızla doldurup her yeri
Bir renk çığlığı içinde bahçemizden,
Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan
Lavanta çiçeği kokan kederleri;
Hoyrattır bu akşamüstüler daima.

Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar
Unutuşun o tunç kapısını zorlar
Ve ruh, atılan oklarla delik deşik;
işte, doğduğun eski evdesin birden
Yolunu gözlüyor lamba ve merdiven,
Susmuş ninnilerle gıcırdıyor beşik
Ve cümle yitikler, mağlûplar, mahzunlar...

Söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir
Kağıtlarda yarım bırakılmış şiir;
insan, yağmur kokan bir sabaha karşı
Hatırlar bir gün bir camı açtığını,
Duran bir bulutu, bir kuş uçtuğunu,
Çöküp peynir ekmek yediği bir taşı...
Bütün bunlar aşkın güzelliğiyledir.

Aşklar uçup gitmiş olmalı bir yazla
Halay çeken kızlar misali kolkola.
Ya sizler! ey geçmiş zaman etekleri,
ihtiyaç ağaçlı, kuytu bahçelerden
Ayışığı gibi sürüklenip giden;
Geceye bırakıp yorgun erkekleri
Salınan etekler fısıltıyla, nazla.

Ebedi âşığın dönüşünü bekler
Yalan yeminlerin tanığı çiçekler
Artık olmayacak baharlar içinde.
Ey, ömrün en güzel türküsü aldanış!
Aldan, geçmiş olsa bile ümitsiz kış;
Her garipsi ayak izi kar içinde
Dönmeyen âşığın serptiği çiçekler.

Ya sen! ey sen! Esen dallar arasından
Bir parıltı gibi görünüp kaybolan
Ne istersin benden akşam saatinde?
Bir gülüşü olsun görülmemiş kadın,
Nasıl ölümsüzsün aynasında aşkın;
Hatıraların bu uyanma vaktinde
Sensin hep, sen, esen dallar arasından.

Ey unutuş! kapat artık pencereni,
Çoktan derinliğine çekmiş deniz beni;
Çıkmaz artık sular altından o dünya.
Bir duman yükselir gibidir kederden
Macerası çoktan bitmiş o şeylerden.
Amansız gecenle yayıl dört yanıma
Ey unutuş! kurtar bu gamlardan beni.

görsel
görsel
gözümde nazım hikmet ile birinciliğe oturmuş şair. nedenini ise şuna bağlıyorum: "şiirleri okuyunca aynı hisleri paylaştığımı düşünebilmem."