Yazdıklarım tamamen kendi kalemimden ve araştırmalarımdan özet teşkil eder.
1908 istanbul doğumlu; Kimi zaman özlemin, kimi zaman sevincin, kimi zaman doğanın kimi zaman aşkın şairi Ahmet muhip dıranas...
Ahmet muhip dıranas gibi az şair vardır birçok konuya değinmiş, hayatın bir çok alanında şiir yazmış olan. Birçok kişinin onun şiirlerinde kendisini bulması da işte evet bundandır. O kendini kısıtlamamıştır. Ahmet muhip dıranas deyince aklımıza "Fahriye Abla" şiiri gelir ama ben buna pek katılmamaktayım. Kendisinin bu şiirden kat kat güzel şiirleri vardır ve pek bilinmez. Ahmet muhip dıranas gibi önemli bir şairi bir şiirle anıp, kısıtlamak ona haksızlık olacaktır.
Ahmet muhip dıranas şiirlerinde biçime ve ses ahengine fazlaca önem verir bu yönüyle hocası ahmet hamdi tanpınar'dan ve ahmet haşim'den etkilendiğini söylemek bir bakıma yanlış olmayacaktır. Ancak şiirinin bir tanpınar kadar felsefe taşımadığını ve bir ahmet haşim kadar imgeci olmadığını da söylemek lazım. Bu bakımdan şiiri felsefi bir manada görmek isteyen imgelere önem veren kişiler ve edebiyatçılar tarafından çok güçlü bir şair sayılmaz. Zaten ben de çok güçlü bir şair olduğunu iddia etmiyorum edemem de. Lakin çok önemli bir şair olduğunu her daim savunacağım.
Muhip dıranas'ın biçim ve ses ahengine verdiği önemi birkaç şiirinden çok net anlamak mümkündür. Örneğin Kar şiirinden şu bölüm:
ne sabahtır bu mavilik, ne akşam!
Uyandırmayın beni, uyanamam
kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına
Allah aşkına, gök, deniz aşkına
yağsın kar üstümüze buram buram...
Ve yine Olvido şiirinden şu bölüm:
Aşklar uçup gitmiş olmalı bir yazla
Halay çeken kızlar misali kolkola
Ya sizler! ey geçmiş zaman etekleri
ihtiyar ağaçlı, kuytu bahçelerden
Ayışığı gibi sürüklenip giden
Geceye bırakıp yorgun etekleri
Salınan etekler fısıltıyla, nazla
Bize muhip dıranas'ın biçime ve ses ahengine verdiği önemi açıkça göstermektedir.
Ahmet muhip dıranas'ın şiirleri kesinlikle toplumsal değil, bireysel konulardır. Ancak buna rağmen anlaşılırlık düzeyi çok yüksektir. Bunu muhip dıranas'ın sanat gücünün düşük olmasına yoranlar olsa bile ben tam tersini düşünmekteyim. o bireysel konuları açık ve anlaşılır bir dille işleyerek edebiyatımıza yeni bir soluk kazandırmıştır. Buna karşın onun hiçbir şiirinde derinlik bulamayız. Zaten bu açıdan önemli bir şairdir ama büyük bir şair değildir. Genelde edebiyatçılar ahmet muhip dıranas'ın oyunlarının şiirlerinden daha iyi olduğunu savunur ancak ben buna katılmamakta ve ahmet muhip dıranas'ın kesinlikle şiirde daha başarılı olduğunu düşünmekteyim. Bunun ispatı için oyunları üzerinde de kısa bir tenkit yazısı yazmayı düşünüyorum.
Ahmet muhip dıranas'ı böyle bir kaç kelimeyle anlatmak mümkün değildir aslında ama daha uzun bir yazıyı kaç kişi okur bilemediğim için fazla uzatmak istemiyorum. Umarım bu yazıyı da en azından birkaç kişi okur. Son olarak kendisinin en sevdiğim şiirini yazarak yazıma son vermek istiyorum:
Niçin kalbim hep seni ister, niçin?
Bilemem. Esmersin ama güzelsin,
Gözlerinde mutluluğu gülersin,
Ama benden sızan bu keder niçin?
Bilemem. Keder de yel gibi eser
Ve bir gün ya bu yol ya şu gemiler
Seni elimden alır gider, niçin?
Bilemem. Ama kaybedersem seni
Her öten kuş ve her akan su beni
Bir yolcuğu davet eder, niçin
Bilemem.