1967 doğumlu, pek bi genç olan Beyoğlu Belediye Başkanı.
ilk işi beyoğlu logosunu değiştirip galata kulesi şeklindeki bi tasarıma dönüştürmek olmuştur.
beyoğlu, istiklal caddesi, tarlabaşı gibi bölgeleri hizmet alanında bulundurmasıyla zaten baştan zor bir görev olan beyoğlu belediye başkanlığını idame ettirebilen yenilikçi bir insandır.
ne yazık ki her yenilikçi belediye başkanı gibi proje ekibinde yanlış insanları bulundurduğu için asıl yatırım yapması gereken camiayı es geçmektedir; gençleri. özellikle bu konum beyoğlu belediye başkanlığı için elzem olan bir husustur. oysa ki ahmet misbah demircan gayet de gelişimci ve ne istediğini bilen bir siyasetçi profili çizmektedir.
yukarıdakilerin istediği gibi değil de daha orijinal, daha yaratıcı, daha sosyal eylem içerikli projeler ile çıksa belki de üstüne haksız yere yapışan o, "imam hatip mezunu olduğu için yaptığı işler de bir kesime hitap eder" imajını da silebilir. tek yapması gereken, hizmet alanı içindeki bölgelerin potansiyelini kullanıp, gençler için daha yaratıcı projeler ile boy göstermektir naçizane fikrim.
henüz lise öğrencisiyken beyoğlu projeleriyle alakalı röportaj yapmak için gittiğimiz fakat röportaj için hazırladığımız soruları bizden görüşme öncesi isteyip daha sonra sorularımıza yanıt veremeyeceği için röportajı iptal eden, minareyi çalan fakat kılıfını uydurmakta zorluk çeken, hala sorulanlara gerekli yanıtı vermek için çekinen daha doğrusu gerekli yanıtı verebilecek kapasite de olmayan beyoğlu belediye başkanıdır kendisi..
eğer belediye başkanı olamasaydı gerçekten şaşıracağım insandı, birçok kişi de aynı şeyi düşünmektedir sanırım. beyoğlu'nun izbe yerlerini temiz pak hale getiren, 5 yıldır ölümüne çalışan bir başkandı kendisi. başkanlığı kıl payı kazanması bile son derece şaşkınlık uyandırıcı.
bahçeşehir üniversitesinde seçmeli derslerden olan; Current Political Issues and Leaders adlı dersi vermektedir. ayrıca belediye başkanı olmasından sanırım dersine yoğun bir ilgi var.
meltem cumbul'un "3 senedir emek sineması kapalı başkanım" sözünü anlam verilemeyen bir şekilde ağzı kulaklarında alkışlayan ve hiç oralı olmayan kişilik.
klasik akp'li formatından uzak bir imajı bulunan, ali rıza demircan'ın oğlu imam hatip mezunu belediye başkanı.
böyle çağdaş muhafazakar algısı yaratan biridir bu zat. hani hem edindiği kültürü, birikimi muhafaza ediyor hem de çağın gereklerini hazmetmiş, farklılıkları sindirmiş bir görüntüsü var.
efendim farklı dedik demesine de parti içi eğitimlerden midir bilinmez demokrasi ve eleştiri hazımsızlığı vardır. zira sanal ortamda hakkında yazılanları temizleme çalışması olduğu bilinir. yani bu entry 2-3 ay sonra yok olursa bilin ki bir tür ileri demokrasi mekanizması işlemiştir.
beyoğlu gibi bir mekanda akp'li bir başkandan halen rahatsızım. eminim ki kendisine parti içinden sık sık ''ya senin bölgede su gibi bira gidiyor, günahtır bir el şunlara'' telkinleri geliyordur. tabii, konu taksim olunca kolay kolay ''kaldırın lan'' denemiyor.
sadece bira mı?
eğlence hayatı tam gaz. hem akp'li ol, hem de cıbıldak hatunlarla, cool boylarla dolu bir cazibe merkezini yönet. kolay değil azizim. hiç kolay değil.
akp'nin istediği vatandaş profilinin tam zıttı kendisinin bölgesinde işler. hakkını yemeyeyim, alışılan bir formdan farklı bir yönetim mekanızması vardır. gel gelelim yala ama yutma'da halen ikna pardon moda deyimle ''tatmin'' olmadım.
geçen kendisini bir televizyon kanalında izleme şansım oldu. şu meşhur koltuk muhabbeti hakkında konuşuyordu. olay başından beri saçma ama kendisi oturup nasıl bir partide olduğunu bir kez daha sorgulamalı.
bir belediye başkanında olması gereken bütün özellikler ahmet misbah demircan'da mümkündür. gençlere verdiği desteği hiç bir belediyede göremedim. beyoğlu belediyesinede bu yakışır zaten genç insanlara yakın duran bir başkan gerekir beyoğluna. hadi gençleride bırakalım insana değer verir seninle bire bir konuşur arkasında ki adamlara yönlendirmez, gözlerinin içine bakar sorununu çözmek derdini anlamak ister.. alçak gönüllülüğü örnek alınması gerekir diğer siyasetçiler tarafından. rizelidir sıcaktır. candır can.
sürekli gülüyor, masaları kaldırdılar gülerek anlatıyor,müzisyenleri sürdüler gülüyor, istiklal'in ortasına rezil bir avm inşa ettiler, gülüyor. bir de çok biliyormuş gibi modern şehircilik,kentsel planlama adı altında bölgeyi piyasalaştırıyor.
sorulan soru sonrasında gözüne fark tutulmuş tavşan gibi affalyan başkan. spikerin hatası da var tabi madem beyoğlu belediye başkanı var karşında senin, insan tutar da "gezi parkı'nın" durumunu sora mı? 2 hafta sonra uefanın fenerbahçe ve beşiktaş hakkındaki vereceği karar ne olur onu sorar.
adam ne bilsin gezi parkı'nın durumunu, bundan sonra ne olacağını. ayıp ama!!!
akpli beyoğlu belediye başkanı. a haber canlı yayınına katılmış, ikinci bir necati şaşmaz sendromu yaşatmıştır. izlerken hep güldüm hem utandım. başlarda söylediği "isterseniz yayını keselim" sözü pek bir imalı, tehditvari geldi bana.
belediye başkanlığını yürüttüğü beyoğlu için "bundan sonra ne olacak" gibi basit ve de oldukça gerekli bir soruyu anlamsız bularak cevaplamamak için direten adam. adam da haklı tabi, ona şöyle sorular sormak gerekiyor:
-sayın başkanım, gezi parkı eylemlerinde gördük ki, oldukça yağmacı, çapulcu, cehapeci, marjinal insanlar etrafa zarar verdiler. bu zararlar ne boyutta şu an?
- bu zararları karşılayabilmek için gecenizi gündüzünüze katarak çalıştığınızı, o çapulculara rağmen halen bile onlar için uğraştığınızı biliyoruz. bundan sonra da bu böyle devam edecek mi?
- bu kadar mükemmel olmayı nasıl başarabiliyorsunuz?
ama kusura bakmasın, memlekette bu kadar anlamlı ve cesaret isteyen sorular sormayı başarabilen fatih altaylı, yiğit bulut vs gibi yazarların, çizerlerin, merdivenden kaydıranların hepsini başbakan kapmış durumda. o yüzden kendisine kala kala böyle anlayışsız moderatörler kalmış demek ki
beyin bedava, nereye sıçacaklar ya, okuyom ben ya, tekelci ahmet abi, muşlu kadın, uçan adam sabri, piston aşağı, he noldi şimdi diyen hasan mezarcı vs. hepsi hikaye. hiçbiri bu kadar komik gelmemişti. yayında olduğunu öğrendiği anki ifadesi ve sonrasındaki cümlelere kahkaha attım lan. başka bir video ile büyük bir parallelik var bunda. şöyle ki;
gökmen özdenak: bu nobre e amuna goyyim...
diğer yorumcular: aman abi hop hop, programı bitirme vakti gelmiş...
gökmen özdenak: ortaya alıyo kanat yok kanada alıyor orta yok