Taş duvarlar yıkıp geldim
Demirleri söküp geldim
Hayatımı yakıp geldim hey
Siz benim neden kaçtığımı
Nereden bileceksiniz
Siz benim neden kaçtığımı
Nereden bileceksiniz
Gökte yıldız söner şimdi
Annem beni anar simdi
Sevdiğim var kanar şimdi
Siz benim niye içtiğimi
Nereden bileceksiniz
Siz benim niye içtiğimi
Nereden bileceksiniz
Siz benim niye içtiğimi
Nereden bileceksiniz
Siz benim niye içtiğimi
Nereden bileceksiniz
Bir pınardım kan oldum
Yol kenarı han oldum
Yanıldım ah ziyan oldum
Siz benim neden sustuğumu
Nereden bileceksiniz
Siz benim neden sustuğumu
Nereden bileceksiniz
Siz benim neden sustuğumu
Nereden bileceksiniz
Siz benim neden sustuğumu
Nereden bileceksiniz
Ben ardımda yaş bıraktım
Ağlayan bir eş bıraktım
Sol yanımı boş bıraktım hey
Ben ardımda yaş bıraktım
Ağlayan bir eş bıraktım
Sol yanımı boş bıraktım hey
Siz benim kime küstüğümü
Nereden bileceksiniz
Siz benim kime küstüğümü
Nereden bileceksiniz
Siz benim kime küstüğümü
Nereden bileceksiniz
Siz benim kime küstüğümü
Nereden bileceksiniz.
Geçiyor önümden sirenler içinde
Ak eller üstünde, çiçekler içinde
Geçiyor önümden sirenler içinde
Ak eller üstünde, çiçekler içinde
Dudağında yarım bir sevdanın hüznü
Aslan gibi göğsü, türküler içinde
Dudağında yarım bir sevdanın hüznü
Aslan gibi göğsü, türküler içinde
Rastlardım avluda hep volta atarken
Cigara içerken yahut coplanırken
Rastlardım avluda hep volta atarken
Cigara içerken yahut coplanırken
Kimseyle konuşmaz dal gibi titrerdi
Çocukça sevdiği çiçeği sularken
Kimseyle konuşmaz dal gibi titrerdi
Çocukça sevdiği çiçeği sularken
Diyarbakırlıymış adı Bahtiyar
Suçu saz çalmakmış öğrendiğim kadar
Diyarbakırlıymış adı Bahtiyar
Suçu saz çalmakmış öğrendiğim kadar
Geçiyor önümden gül yüzlü Bahtiyar
Yaralıyım yerde kalan sazı kadar
Geçiyor önümden gül yüzlü Bahtiyar
Yaralıyım yerde kalan sazı kadar
Beni tez saldılar o kaldı içerde
Çok sonra duydum ki Yozgat'ta sürgünde
Beni tez saldılar o kaldı içerde
Çok sonra duydum ki Yozgat'ta sürgünde
Ne yapsa ne etse üstüne gitmişler
Mavi gökyüzünü ona dar etmişler
Ne yapsa ne etse üstüne gitmişler
Mavi gökyüzünü ona dar etmişler
Gazete de çıktı üç satır yazıyla
Uzamış sakalı çatlamış sazıyla
Gazete de çıktı üç satır yazıyla
Uzamış sakalı çatlamış sazıyla
Birileri ona; ölmedin, diyordu
Ölü bir anında hüzünle gülüyordu
Birileri ona; ölmedin, diyordu
Ölü bir anında hüzünle gülüyordu
Diyarbakırlıymış adı Bahtiyar
Suçu saz çalmakmış öğrendiğim kadar
Diyarbakırlıymış adı Bahtiyar
Suçu saz çalmakmış öğrendiğim kadar
Geçiyor önümden gül güzlü Bahtiyar
Yaralıyım yerde kalan sazı kadar
Geçiyor önümden gül güzlü Bahtiyar
Yaralıyım yerde kalan sazı kadar
Geçiyor önümden gül güzlü Bahtiyar
Yaralıyım yerde kalan sazı kadar
Geçiyor önümden gül güzlü Bahtiyar
Yaralıyım yerde kalan sazı kadar
Galiba eski liman üzerindesin
Nasıl karanlığıma bir yıldız olmak
Dudaklarınla cama çizdiğin
En fazla sonbahar otellerinde
Üniversiteli bir kız uykusu bulmak
Yalnızlığı öldüresiye çirkin
Sabaha karşı öldüresiye korkak
Kulağı çabucak telefon zillerinde
Sen benim hiçbir şeyimsin
Hiçbir sevişmek yaşamışlığım
Henüz boş bir roman sahifesinde
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Ne çok cığlıkların silemediği
Zaten yok bir tren penceresinde
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Uykumun arasında çağırdığım
Çocukluk sesimle ağlayarak
Sen benim hiçbir şeyimsin...
"Güller solmadan önce gel
Gecenin yarısında gel
Gizli gizli gel sessiz gel
Ay pencereden aşmadan
Karanlık yoldan şaşmadan
Yavaş yürü koşmadan gel
Kimselere sataşmadan
Ekiplere dalaşmadan
Belaya bulaşmadan gel
Bak ben gelmeden önce gel
Ben sana gel demeden gel
işte şimdi gel hadi gel"
”hoşçakalın anılarımı bıraktığım insanlar,
mutluluğu için dövüştüğüm insanlar,
yedi bölge, dört deniz,
yedi iklim, altmış yedi şehir,
okullar, mahalleler, köprüler, tren yolları...
deniz kıyıları, balıkçı motorları, takalar,
asfalt yolu boyu dizilmiş fabrikalar,
ve işçiler ve köylüler...
hoşçakal ülkem
hoşçakal anne, hoşçakal baba, kardeşim,
hoşçakal sevgilim, hoşçakal dünya,
hoşçakalın dünyanın bütün halkları,
sınırlı olmayan mekâna,
sınırlı olmayan zamana gidiyorum ben;
en sevda halimle, en yaşayan halimle,
gidiyorum dostlarım,
hoşçakalın, hoşçakalın...
beni yaşamımla sorgula iki gözüm,
beni yüreğimle, beni özümle,
bilimle anla beni, felsefeyle anla beni,
tarihle anla beni,
ve öyle yargıla.
Ahmet kaya nın şarkıları bende yeri çok ayrıdır beni hep hüzünlendirir bilmiyorun niye fakat hep bi burakluk oluyor içimde. En sevdiğim şarkısı ise günaydın anneciğimdir.