"kürt" sözcüğünün neredeyse yasak olduğu bir dönemde "kürtçe şarkı yapacağım ve kafalarınıza vura vura yayınlayacağım" dediği için linç edilen,
fakat yıllar sonra, rüzgar nerden eserse oraya domalan şerefsiz köpeklerin demokrat gözükmek için sarıldıkları bir sanatçının lafını esirgemeden, faşist köpeklerden korkmadan söyleyeceğini söylemesidir tam karşılığı.
siz şimdi ölmüş bir adama küfredersiniz, ama şarkılarını da dinlersiniz.
--spoiler--
siz benim neden küstüğümü nerden bileceksiniz
--spoiler--
şu türküyü bi' dinleseniz, dinleyebilseniz keşke siz de.
edit: nickimi bıraktığımın şerefsiz sözlüğünde, bütün kürtleri pkklı sanan bazı şerefliler rahatsız olmuş... aman ne de iyi yapmışım. kafanıza vuracağım ben de ahmet kaya gibi amk ırkçı köpekleri sizi.
ahmet kaya kardeşlik lafından korkanlara inat '' halkların kardeşliği'' diyebilmiş ender insanlardandı.
hem de bunu kürt lafını duyduğu an küfreden, anlamayan, dinlemeyen binlerce insanın yaşadığı bir toplumda yapmış ve bedelini bu ülkenin düşünen tüm beyinleri gibi memleketinden kaçarak bir başka memlekette ölmekle ödemiştir.
bu yüzden benim için ahmet kaya muhteşem şarkıcılığının yanında düşündüklerini korkmadan söylemenin adıdır.
çünkü o; bu ülkeyi edirne'den ardahan'a kadar çok sevdi.
Ahmet Kaya: "Burda, bu şarkımı söylerken, benim Türkiye'de yaşadığım çok zor günlerde bir merhaba'sını istediğim, fakat o merhaba'yı benden esirgeyen, ulusal anlamda aynı kaderi paylaştığım bütün arkadaşlarıma ve dostlarıma ince bir sitemdir. Umarım bunu anlarlar"...
Hiç eveleyip gevelemeden düşüncesini söyleyebilmektir. Ülkenin en popüler sesi iken sürgün yaşayabilmektir. Bazı şerefsizlerin hiçbir zaman yaşayamayacağı şereftir.
