bugün

bu mükemmel ülkeye ihanet etme potansiyeli olan insandır. kürt faşizmin sıkı savunucusu olması kuvvetle muhtemeldir.
bölücüdür, dağlarda gezer gezer askere silahlı saldırı düzenleyendir.
şarkılarını ahmet kaya söylediği için değil şarkıların kendi güzel olduğu için dinleyen insanlar ahmak diye nitelendirilemez.
bilinçlidir, kültürlüdür, insana değer verendir, barıştan, kardeşlikten yana olandır.
sesi güzel olduğu için dinlediğini söyleyen ahmaklardır.
(bkz: benim de sesim güzel)
(bkz: çok güzel küfür ederim)
(bkz: beni de dinleyecek misin)
Sözlükteki zavallıları görmemize olanak sağlayan başlıklardan biri.
ben, 'onun kendisini değil şarkılarını seviyorum' diyen modeline de sıkça rastlanılan ahmaktır.
ezikler tarafından ahmak diye nitelendirilen güzel insanlardır. evet o ahmak benim. kafasını çıkardım seni bekliyorum.
böyle bir ahmaklık tanımlaması yapmayacak kadar kafası çalışan kişidir. ahmaklık hezeyanı bu olsa gerek. kendi aptallığını görmeden başkalarına aptallık atfetmek. salak işte.
En az dinlemeyen kadar ahmaktır.
müzik anlayışı doruklardadır.zeka seviyesi de böyle bir başlık açmayacak kadar yüksektir.
ahmak sensin bütün ahmet kaya dinleyenler de sana girsin.
ölmeden önce sırf "kürtçe şarkı yapıcam" dediği için ahmet kayayı dinleyen ahmaktır.*
Ozan Arif,Mustafa Yıldızdoğan gibi şahsiyetleri dinlediğinden şüphe ettiğim ama yinede saygı duyduğum kişileri görmemi sağlayan başlık.
(bkz: ahmet kaya yı anlamak)
azzurro nickli ahmaktır.

naçizane tavsiyesi de, başkalarının kafasını ezeceğiniz taşı kafanıza koyun ki ağırlık yapsın. böyle çok boş gözüküyor.
not: türk milletine hakaret edilmenin suç sayılmadığı memleketim de siz kim oluyorsunuz da benim düşünce özgürlüğüme ipotek koymaya çalışıyorsunuz.

Tutarsızlığını yazdığı not ile ortaya koyan yazarın açtığı başlık.ifade özgürlüğüne ipotek koyulmasından bahseden birinin,başkalarını dinlediği sanatçılar üzerinden hakarete maruz bırakması ilginçtir.Sanırım eğitimsizlik bu olsa gerek.
bunu diyenler; soad dinleyene de dil uzatır, hoşlarına gitmeyen şarkıcı, sanatçı her neyse onları dinleyene de.
kişinin istedği kişiyi dinlemesiyle ahmaklık arasında nasıl bir bağlantı var ben anlayamadım.

bırakın artık insanları bu şekilde yaftalamaktan. isteyen istediğine inansın, isteyen de dilediğini dinlesin.
ahmet kaya veya başka bir şey için şöyle düşünürsek; sana bir zararı var mı?
yok.
demek ki adamın hoşuna gidiyor dinliyor, belki senin göremedğin, duyamadığın şeyler onun için farklı anlamlar ifade ediyor.
o zaman bu çaba neden?
ahmak olmayabilir ama türk olmadığı kesindir.
- yaşadığı ülke topraklarını şarkıyla bölebileceğini,
- ve bu topraklarda yaşayan, birkaç şarkıyla topraklarının bölüneceğini zanneden

iki çeşit ahmaktan oluşur bu tartışmaya aldanan insanlar. *
aslında ahmak olmayandır.
kişiler tercihlerini tek bir kişinin zevkine göre belirlemek zorunda değiller. çok istiyorsan sen dinlemezsin, kimse sana silah zoruyla dinletmiyor değil mi? bir tek ahmet kaya dinlemek le vatan haini olunduğunu düşünmek de ilginç doğrusu. at gözlüğüyle bakmamak lazım. bunları da aşmak lazım. aşılamadı madem, o zaman fikrini kendine sakla hem kelime israfı da olmaz.
(bkz: zeka seviyesini gösteren başlıklar)
ahmet kaya yerine, ona çatal fırlatan serdar ortaç'ı dinleyen embesillere ne kadar kızsa da, laf söylememek için kendini tutabilen ahmet kaya dinleyicileridir.
ahmak mıdır değil midir bilemeyeceğim ama (ki ben de dinlerim) başlığın içerdiği tatlı ironiyi beğenmemek elde değil.
şair bu dizede kürtlere yapılan pozitif ayrımcılığı daha doğrusu kürtler diyerek genellememek gerekirse, devleti bölme hevesindeki kişilerin tüm düşüncelerini ve içinden gelenleri gönlünce açığa vurduğu günümüzde; aşırı milliyetçi veya faşist olarak nitelendirilen kişilere değil sadece kendini türk hissedenlere ve bu yönde düşüncelerini beyan eden kişilere bile karşı olan kelle avcılığına vurgu yapmıştır. ne de güzel yapmıştır.
ahmet kaya'yı ağzına sakız eden bölücü ve faşistlere olan nefreti ayyuka çıkaran sıfat tamlaması. ayrıca sözlükteki liseli reyizleri de görmemizi sağlamıştır.
dümbük (#7922243) gibi müzik şaheserlerini (!) dinleyecek müzik zevkine (!) henüz erişememiş (!) kişidir.
Sözlükte bulunan faşist arkadaşlarımıza okuması tavsiye edilebilecek bir alıntı.

Faşist Kime Denir.
kendisininkinden farklı bir düşünceye tahammülü olmayan ve onu kaba kuvvet kullanarak ezmek isteyen... diyeceksiniz.

doğru ama eksik.

bazı milliyetçi arkadaşlar samimi olarak alınıyorlar ve üzülüyorlar, 'biz de mi faşist oluyoruz' diyorlar da, onun için konuyu açıklığa kavuşturalım.

faşist, yalnız farklı düşünceyi değil, düşüncenin sahibini de yok etmek ister. çoğu zaman bunu 'tatbik mevkiine' de koyar, ya da koyulması için yol gösterir.

faşist, dar ve taş kafalıdır. mizah duygusu yoktur, şakadan anlamaz.

faşist, sadisttir. acı çektirmeyi, giderek öldürmeyi sever, bundan zevk alır. silahla oynamaya bayılır.

aynı zamanda mazoşisttir (bu ikisi bir paranın iki yüzü gibi birlikte var olurlar), kendisinden güçlüye köpek olur.

faşist, herkesi kendine benzetmek ister. o hangi müziği dinliyorsa herkes de onu dinleyecek, o ne içiyorsa herkes de onu içecektir.

her faşist tek tip faşist değildir ama... sermayeci faşist, dinci faşist, ırkçı faşist, kemalist faşist vardır.

sermayeci faşist, işçiyi sömürür ve ezer. sendikaya izin vermez. işçiye kaç para ücret uygun görüyorsa işçi onu alacak ve susacaktır. konuşursa tepeler. her işkolunda patronların ve sendikaların ayrı ayrı örgütlenip birbirleriyle en azından pazarlığa oturacakları örgütler yok, her işkolunda patronla işçiyi aynı çatı altında birleştiren 'korporasyonlar' vardır, yani loncalar.

çünkü faşist ortaçağın özlemi içindedir, modernlikten öcü gibi korkar, 'geriye kaçmak' ister. kendi kafasından uydurduğu bir 'altın çağı' gözüne kestirir, ona dönmek için çalışır.

kimisi için bu 'peygamber efendimizin asr-ı saadeti', kimisi için de 'atatürk efendimizin devr-i saadeti' olur...

örneğin dinci faşistler herkesi zorla namaza götürmek, herkese zorla oruç tutturmak yanlısıdırlar. kendileri alkol kullanmamaktadırlar ya, hiçkimse de kullanmayacaktır!

devletçi faşist de, 'benim devletim ne eylerse güzel eyler' yanılgısı içindedir. devlete toz kondurmaz, onun da zaman zaman yanlış yapabileceğini asla kabul etmez.

faşist, gerçekleri görmez ve görmek istemez. burnuna belge de soksan yoksayar. çünkü kendisi 'hüda-yı nabit'tir, asla yanılmaz. herşeyi o bilir. doğru, onun doğru dediği şeydir. başka doğru yoktur ve olamaz.

kendince bir 'devletini koruma' güdüsü edinir ve bu amaçla suç işlemekten de hiç gocunmaz.

gelin sizinle küçük bir test yapalım:

bir köşe yazarının yazılarını ya da düşüncelerini beğenmediğiniz zaman onu okumayı bırakıyorsanız, sayfayı çeviriyorsanız, ya da gazetenizi değiştirip başka gazete alıyorsanız, bir televizyon yorumcusunun sözleri size şu ya da bu nedenle ters geldiği zaman düğmeye basıp başka kanala geçiyorsanız, bu sizin en doğal hakkınızdır. demokratik hakkınızdır.

tabii, 'bakalım bu adam farklı olarak ne diyor' diye merak edip okumak ya da dinlemek, 'acaba haklı olabilir mi' diye üzerinde düşünmek en doğrusu, en akıllısı ve akılcısı ama, hadi o kadarını beklemeyelim...

fakat bir yazara ya da yorumcuya gıcık kapınca kaleme kağıda ya da telefona sarılıp 'yazdırmayın bu adama' ya da 'ne konuşturuyorsunuz bu adamı' diye tehditler savuruyorsanız, size 'faşist' diyorlar aziz ve muhterem kardeşim...

böyle olduğunuz için de, küfür ve tehditleriniz de o adamın hiç gılırında olmuyor