seçtiği tarzla ve dünyadaki başarılarıyla parmakla sayılabilen insanlardan olan birini uludagsozluk'de de alkışlamak lazım. Baroque dönemini çok iyi yansıtan ünlü bir sanatçı, klasik gitarla bach tarzını taşıyor günümüze ve Türkiye'ye
trt radyo 3'ün nefis programlarından "klasik gitar"ın danışmanı olan, her programda, yiyip bitirmiş olduğu gitarı çıkarıp yeniden biraraya getirdikten sonra tekrardan füp diye içine çeken bilgi küpü insan.
silah zoruyla konuşur gibi konuşmasa dadından yenmeyecektir ama o kadar kusur andre segovia 'da da bulunur. değil mi sayın kanneci?
-eeuuuğğğ hayır efenim öhhöhhh!! onda kusur bulunmaz, ıııııı..
popular classics albümündeki parçaları konservatuvar öğrencilerine "albümde hangi parçaların bulunmasını istersiniz?" tarzı anket yaptıktan sonra seçmiş klasik gitar virtüözüdür. bir de eğer yamulmuyorsam, hacettepe üniversitesi ankara devlet konservatuvarı klasik gitar bölümü kuruluşunda aktif rol almıştır kendisi.
hacettepe üniversitesi gitar bölümü hocalarındandır. hiç kimseyi beğenmez özellikle yeni nesil kelimesini ağzından düşürmez dersinden geçebilen pek azdır. kendisine uzun yıllar hayranlık besleyenler öğrencisi olduklarında intiharın eşiğine gelirler.
"sanatçı olunmaz sanatçı doğulur" sözünü, yeteneksizliğimin yüzüne vurucasına kabullendiğim, tevazudan ayrılmayan, öğrencilerine de (bkz: özcan dal)* birikimini paylaşmanın yanında büyük katkılarda bulunan gitar virtüözü.
bir dinletisinde kendini icracı olarak tanımlayıp "Besteci eseri vücuda getirir, icracı ise güzel elbiseler giydirir, saçlarını tarar" diyerek asturias'ı nasıl böylesine yorumladığının tefsirini, bir nevi mealini yapmıştır.
antalya uluslararası gitar festivalini onurlandırmış üstad. enfesti. ne yazık ki bileni, dinleyeni az. ajdar anik in ünlü olduğu bir ülkede buna neden şaşıralım ki.
klasik gitar üstadı. herkes gibi öyle beş yaşında enstrüman çalmaya başlamamıştır. belli bir yaştan sonra da insanların bir şeyleri başarabileceğini göstermiştir.
ahmet kanneci, dünyaca ünlü gitar virtiözü. türkiye'de reklamı çok iyi yapılamadığı için yeterince tanınamasa da yurtdışında memleketinden daha meşhur. bunda payı olan ve ülke genelinde yapılan festivalleri düzenleyenlerin suçu affedilemez elbette. buna rağmen bilinçli bir kitle kendisini çok güzel takip ediyor. ahmet kanneciyi dinleyenler çok iyi bilirler, parmakları gitara dokundukça tıpkı yağmurun çiselemesi gibi bir etki bırakıyor üzerinizde ve sanki adeta ruhunuza masaj yapar müziği... çise çise dokunur notalar duygularınıza. kupkuru kalmış topraklarınız bundan nasibini aldıkça fark edersiniz, yetim kalmış yerlerinizi... ve dinlendikçe sizi besleyen müziğine değişik hislerle bir anne şefkati arar gibi sarılırsınız. dinledikçe melodinin bir parçası olur, başka bir gönle akacak hale gelirsiniz... sizi sizden alır özetle...
üstat #ahmetkanneci'nin bilmediğiniz bir eseri çaldığında, o eserle çok kolay bir bağ kurarasınız, kulağınız hemen kabul eder, bildiğiniz bir türküye gitarıyla ses verdiğinde ise onu bambaşka bir ruha sokar. müziği yorumlayışındaki farkındalığını bir anda ortaya koyar. kendisini dinlemeye gelenlere oturduğu koltukta inanılmaz duygular yaşatır. bu her sanatçının başaramayacağı az rastlanır bir özelliktir. özellikle repertuarında yer alan "adio q"uerida adlı yabancı bir halk müziği eseri kendisiyle adeta bütünleşmiştir ve bu eseri dinlerken sizi nerelere götüreceğini tahmin dahi edemezsiniz. farklı enstrümanlarla çalınmış değişik yorumlamaları da var bu eserin. ahmet kanneci'nin her eserini keyifle dinleyeceğinizi ve kulaklarınızı kanneci'ye bir kere kaptırdı mı bir daha bırakamayacağınıza adım gibi eminim. özellikle uzun yol sürücülerine tavsiye ederim. yolu keyifli hale getirmek ve trafikte karşılaştığınız olumsuz hallerin yarattığı sinirden kurtulmak için büyük bir ödül olur size ahmet kanneci eserleri... çünkü her türlü gerginliğe haptır kanneci...