ahmet haşim

entry211 galeri8
    36.
  1. bir gün o çok sevdiğimiz merdiven şiirini bir edebiyat hocasının ''çok güzel yazmışsınız nasıl da güzel anlatıvermişsiniz duygularınızı hislerinizi bu kadar iyi'' demesi üzerine
    ''ben sadece merdivenleri hızlı hızlı çıkarken yorulduğum için ağır ağır çıktığımı yazdım bu şiirde '' demiş
    edebiyat hocalarını hiç sevmezmiş ki bu tam aksine edebiyat hocalarının duygularıyla doğru orantılıdır.onlar benim şiirlerimi hangi duygu ve hislerle yazdığımı nerden bilecekler,neyi anlatmaya çalışıyorlar şiirlerim üzerinde dermiş. şiirleri ise hayatının yansımalarını taşıyor.günbatımı şairlerinden ahmet haşim...
    0 ...
  2. 35.
  3. arap kökenli olduğu için türkçülük akımının öne çıktığı günlerde çekimser ve ferdiyetçi davranmış şairdir. ruh hali de ferdiyetçi olmaya müsaittir. (kendini çirkin bulması, çok düşkün olduğu annesinin ölümü..)
    şiirlerinde akşam ve akşam kızıllığının önemli yer tutmasının sebebi, bağdat gibi sıcak bir yerde büyümesidir. burada insanlar sıcaktan gündüz dışarı çıkamaz, ancak akşamları serinleyebilmek için göl ve deniz kenarlarına giderlerdi. dolayısıyla şiirlerinde çocukluğunu çağrıştıran göl ve havuz kenarları, akşam kızıllığı&serinliği önemli yer tutmaktadır.
    0 ...
  4. 34.
  5. kadınlara düşkünlüğü ile de anılmaktadır. bir rivayete göre başından iki kere evlilik geçmiştir fakat bunun doğruluk derecesi bilinmiyor.
    0 ...
  6. 33.
  7. "iyi ki yürüyen merdivenleri görmeden bu dünyadan göçmüş" dediğim hüzün insanı.
    5 ...
  8. 32.
  9. \at siirinin basini ve sonunu, daraltma anlami, soylemek istedigini boyle daha guzel soylersin\ diyen buyuk sair.
    1 ...
  10. 31.
  11. şiirlerinde genellile akşam vaktini ve akşam vaktinin getirdiği kızıllığı konu almıştır. Şiirlerindeki hakim renk ise kırmızıdır.
    0 ...
  12. 30.
  13. GELMEDEN EVVEL



    Kalbim

    Benim bir ormandı,

    isimsiz, asude,

    Bir büyük orman;

    Ve gölgelerinde revan

    Olan hafi suların aks-i şevk-i müttaridi

    Dağıtırken sükutu bihude,

    Düşünürdüm ki, hangi gün, ne zaman,

    Ne zaman

    Girecektin o kalb-i mes'ude?



    Etmeden zehr-bad-ı fasl-ı elem

    Reng-i eşcar ü abı fersude,

    Dolacak mıydı seslerin, bilmem

    O tehi saye zar-ı mesdude?



    Sanki hicrana bir teselliydi

    Şeceristan-ı kalb içinde revan

    Olan hafi suların musiki-i nevmidi.
    0 ...
  14. 29.
  15. çirkin olmayıp, güzel gözleri vardır..
    yüzündeki yara izi yıllar geçtikçe daha da derinleşmiş ve yazarı insanların arasına karışmaktan alıkoymuştur..
    bir de kısa evlilik geçirdiği bilinmektedir, birkaç ay kadar..
    belki de küçük yaşta kaybettiği annesini ve onun verdiği şefkati başka hiçbir kadında bulamamasından mütevellit, kadınlarla arası iyi olmamıştır..
    1 ...
  16. 28.
  17. fiziksel görüntüsüyle ilgili kendisiyle dalga geçebilen bir şairdir aynı zamanda;
    güzel bir bayanla aralarında şu diyalog geçmiştir:
    haşim:nasılsınız efendim?
    bayan:iyilik, güzellik ahmet bey siz efendim?
    haşim:bende yalnızca iyilik.
    6 ...
  18. 27.
  19. mevsimi sonbahardır..
    renkleri güneşin rengidir, ancak yerini akşama bırakan soluk güneşin..
    suları akşam vakitleri annesiyle gittiği dicle'nin sularıdır..
    2 ...
  20. 26.
  21. 25.
  22. akşam üzerlerini pek seven, şiirlerinde de bol bol kullanan melankolik şair.
    3 ...
  23. 24.
  24. hayatını anne kuzusu olarak geçirmiş, afedersiniz ama biraz ezik/asosyal,ama şiir alanında da inanılmaz devleşmiş bir insandır. belki de karşı cinsle çok çok az temas kurması karşı cinsi çok daha fazla kutsamasına ve birçok harika şiirini yazmasına neden olmuştur.
    1 ...
  25. 23.
  26. 22.
  27. 1884'te Bağdat'ta doğdu, 1933'te istanbul'da yaşamını yitirdi. Fizan Mutasarrıfı Arif Hikmet Bey'in oğlu. Çocukluğu Bağdat'ta geçti. 12 yaşında annesinin ölümü üzerine babasıyla birlikte istanbul'a geldi. Mektebe-i Sultani'de (Galatasaray Lisesi) yatılı okudu. Tevfik Fikret ve Ahmed Hikmet Müftüoğlu'nun öğrencisiydi. 1907'de mezun oldu. Bir süre Reji idaresi'nde çalıştı. Bir yandan da Hukuk Mektebi'ne devam etmeye başladı. izmir Sultanisi Fransızca öğretmenliğine atandı. Hukuk eğitimini bırakıp izmir'e gitti. 1912-1914 arasında Maliye Nezareti'nde çevirmenlik yaptı. 1. Dünya Savaşı yıllarını Çanakkale ve izmir'de yedeksubay olarak geçirdi. Mütareke'den sonra istanbul'a döndü. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde estetik ve mitoloji öğretmenliği yaptı. Harp Akademisi ve Mülkiye Mektebi'nde Fransızca dersleri verdi. Düyun-u Umumiye idaresi'nde, Osmanlı Bankası'nda çalıştı. Akşam ve ikdam gazetelerinde köşe yazıları yazdı. 1928'de böbrek rahaksızlığının tedavisi için yurtdışına gitti ama iyileşemeden döndü. Şiire lise öğrenciliği yıllarında başladı. ilk şiirlerinde Abdülhak Hamid, Cenap Şahabettin, özellikle de Tevfik Fikret etkileri görülür.
    1 ...
  28. 21.
  29. insanın okudukça okuyası gelen bir güzel şair. bir yerde okuduğuma göre çok çirkin olduğunu düşündüğü için, insanlar gün ışığında görmesin diye gündüzleri dışarı çıkmazmış.
    0 ...
  30. 20.
  31. Bir tm öğrencisi olarak türk edebiyatında beni en çok etkilemiş şairdir.O sonbahar havasını,sararan yaprakları,sen olduğun yerde beklerken çevrendeki herşeyi silip süpüren rüzgarı,yüzünün çirkinliklerini saklayan akşamı,yıldızların ışığını yansıtan durgun gölü mükemmel tasvir etmiştir.Döneminde gerçekleşen siyasi ve askeri yoğunluğa çanakkale savaşına katılarak dahil olsa da şiirlerine bunu hiç yansıtmamıştır.Aruzdan başka ölçü kullanmamış,şiirlerinde ağır bir üslup kullanmıştır.Bu dil üslubu düzyazıda oldukça rahatlar ve kolaylaşır.Musiki her yerde hakimdir.Musikiden kasıt şudur:

    Akşam, yine akşam, yine akşam,
    Bir sırma kemerdir suya baksam,

    Akşam, yine akşam, yine akşam,
    Göllerde bu dem bir kamış olsam!

    Ahmet Haşim.
    2 ...
  32. 19.
  33. 8 yaşından sonra türkçeyi öğrenen, bağdat doğumlu şair.
    0 ...
  34. 18.
  35. öss ye hazırlanan arkadaşların bilmesi gereken "göl saatleri ve piyale" adlı iki önemli eseri de mevcuttur.
    2 ...
  36. 17.
  37. şair kimliğinden ziyade dönemine göre yalın bir uslüpla kaleme aldığı makaleleri ve denemeleri de bulunan, türk edebiyatında sembolist akım'ın en büyük öncülerinden biri olan yazar/şair.

    arapça tek bir satır, tek bir dize yazmamış olmasına rağmen bağdat doğumlu olduğu için arap kimliğiyle ilgili bir hayli sıkıntılar yaşamıştır.

    1918 yılında askerlikten terhis edildikten sonraki günlerde türkçülükle ilgili bir toplantıya, arap olduğunu ileri sürülerek alınmayınca, "muharebe ol du mu türksün. buyur cepheye derler. barış olup ta bir yerden iş ve memurluk istedin mi, haydi ordan arap, derler." diyerek üzüntüsünü belirtmiştir.
    2 ...
  38. 16.
  39. bir günün sonunda arzu

    yorgun gözlerimin halkalarında
    güller gibi fecr oldu nümayan
    güller sonsuz iri güller
    güller ki kamıştan daha nalan
    gün doğdu yazık arkalarında

    altın kulelerde yine kuşlar
    tekrarını ömrüm eder ilan
    kuşlar mıdır ki her akşam
    alemlerimizden sefer eyler

    akşam yine akşam yine akşam
    sırma bir kemerdir suya baksam
    akşam yine akşam yine akşam
    göllerde bu dem bir kamış olsam

    ahmet haşim ( piyale)
    2 ...
  40. 15.
  41. hatun kısmısına olan nefretiyle de dikkat çeken önemli şair. bu özelliğine binayen türk edebiyatında bir kofti schopenhauer benzetmesi yapılabilir. çünkü ahmed haşim'in kadınlarla ilgili fikirlerini mantıksal zemine oturtma çabasında onun fikirlerinden esinlenmiş olma olasılığı çok yüksektir.
    yahya kemal adlı bir edebiyat ziyanıyla yapmış olduğu tartışmalarda oldukça haklıdır ve bu yönüyle gerçekten takdire şayandır.
    1 ...
  42. 14.
  43. 13.
  44. (1884-1933) Bağdat'ta doğdu. Fizan Mutasarrıfı Arif Hikmet Bey'in oğludur. Çocukluğu Bağdat'ta geçti. 7 yaşında annesinin ölümü üzerine babasıyla birlikte istanbul'a geldi. Galatasaray Lisesini bitirdi. Öğretmenlik yaptı. Çeşitli devlet memurluklarında bulundu. Fecr-i Âti topluluğuna katıldı. Şiirleri, Servet-i Fünûn, Âşiyan, Muhit ve Dergâh gibi ünlü dergilerde yayımlandı. Sembolist ve empresyonist etki ve izler taşıyan şiirler yazdı. "Akşam şairi" olarak tanındı.

    ESERLERi
    Şiirleri: Göl Saatleri, Piyale.
    Fıkra ve Sohbet: Bize Göre, Gurabahane-i Laklakan
    Gezi:Frankfurt Seyahatnamesi
    1 ...
  45. 12.
  46. gölgeler şairi. yüzünün çok çirkin olduğunu düşündüğü için geceleri gezen, gittiği meyhanelerde kafasında şapkayla meyhanenin en karanlık köşesinde oturan birisiymiş diye öğretildi bize.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük