Geçenlerde biber (kunduz) dergisinde bir haber okudum ve çok utandım böylesine rezil insanlarla aynı uyruga sahip olduğum için.
almanca bilmeyenler veya az bilenler için olayı kisaca özetleyeyim. Onuncu bezirk viyana'nin meşhur mahallelerinden biri olan Antonsplatz'daki kilisenin duvarlarına Türk gençleri Seni Seviyorum, Ahmet + Derya, çArşı gibi duvar yazılarıyla dolduruyorlarmış. Ve Kış aylarında kiliseye girip sıcak dakikalar geçiriyorlarmiş. Aynı zamanda mum çalıp kız arkadaşlarına romantik dakikalar yaşatiyorlarmış. Papazda bundan çok şikayetciymiş. Papaza hatta "10 yıl içinde burasi zaten Camii olacak ne yırtınıyosun" gibi cevaplar veriyorlarmış. Vesaire vesaire...
Türkiye'de bir Azınlık bir Camii'ye yapsa bunu, çocuk mocuk dinlemeksizin halk orada linç eder.
Herşeyin başı Aile terbiyesi, sonra eğitim ve sonra da Kültür diyorum.
haberin orjinali:
bunu yazan insanlarin öncelikle ön yargili davrandigini görüyoruz.
--spoiler--
tanım: avrupadaki yeni nesilin bomboş ve inançlara karşı saygısız olduğunun en güzel örneğidir.
--spoiler--
almanyadaki genclerin nasil bir ruh halinde oldugunu kendi ülkesinde yasayan bagzi kisilerin "ehehe lan bak almanci ismail yk lan bu kihihi" diye baktigi görünmüstür , almanya devletinin gurbetci vatandaslarina zerre kadar ilgi göstermediyi de ortadadir. bu yüzden kendi vatandaslarimizin ön yargili davranmamalidir.
allah yerine tabiat anayı öğretirsen çocuğa bu gün kiliseyi tekmeler yarın senin evinin salonuna sıçar.
Gayipten gelen hurafeler diye tanımlanan islam dini diyor ki, saygılı olmak zorundasın, hal hatır soracaksın, sosyal hayatı paylaşacaksın.
sen bunu öğretmek yerine, maymundan geldin sen evladım dersen oda böyle maymunluklar yapar.
