insana umudu, cesareti, bağımsızlığı öğreten buna karşın acılı bir yaşamı olan şair. "intihar diye bir şey yok bu dünyada." diyerek hayattan kaçışın imkansızlığını yüzümüze vurmuş.
gülşiir isimli şiirin şairi ama insan... Umuda en fazla ihtiyacımız olan şu dönemde dönüp dönüp okunmalı gülşiir...
...Dünyanın ölümünü gördüm, suyun, toprağın
En yakın dostlarımın birer birer
Vakitsiz açan çiçeklerin, vakitli doğan çocukların
Ölümünü gördüm, ama kimse
inandıramaz beni öldüğüne sevgilerin!
Yaşam ki bir kum saatidir usulca akan
Dolan sevgilerimizdir biz boşaldıkça
Yaşımız biraz da sevgilerimizin akranıdır
Vereceğimiz tek şey budur dünyaya...
Ben yenildim, öyleyken de saçlarım uzarmış
Anladım
Hayatım ve tırnaklarım
Bir cenin umuduna aldandım
Yalnızım sapına kadar. Ya erenler
Hüznümün alnımda münhal bir arsası var
Ölüm iki parsel, hayata kandım
Ben yenildim, böyleyim, tüyübitmedik ölüm
Ardımdan konuşur ve bankadaki hesabıma
Göz diker
Ben yenildim, 60 x 1,72 olarak yere serildim
ipim yok, ilacım eski. intiharı erteledim
Demirspor'da futbolcuyken ağır sakatlık geçirmiş futbolu bırakıp şiir yazmaya başlamıştır. Iyi ki o sakatlık yaşanmıştır. (bkz: şair olmak zarar ömre) ama o bir kaç dizesi var ki onlar için bile tüm şiirleri okunur.
Çözemediğim bir şeyler var hayatımda
Sualtı gibi derinlerde sessizce bekleyen
Dirensem, daha ne kadar direnebilirim artık
Nereye kadar gidebilirim, gitsem?
Aradığım nedir, o kentten bu kente?
Adressiz yaşamak da sıkar insanı gün gelir
Gider heyecanlar, istekler, gülümseyişler
Yüreğimdeki denizin suları birden çekilir.
Özleyip de vardığım her yerden, hemen kaçsam diyorum
Ne aradığımı biliyorum, ne bulduğumu
Bilmem neresinde yanıldım ben bu hayatın?
Yüreğimi kabartan o sevinç, şimdi sonsuz bir acı oldu.
Taşlar yığılmış önüne en güzel, en anlamlı duyguların
Uçsuz bucaksız bir tüneldeyim ve her yanım karanlık
Koluma giriyor bazı adamlar, bir şeyler söylüyorlar
Kalıplaşmış, sıkıntı verici, güdük.
Oysa acı diye bir şey var bu dünyada
Ölüm var -ki yüreğimde bu boşluğu yaratan birazda odur.
Yanıbaşımda ölüp gitti dostlarım, ben bakakaldım
Gözyaşlarının da bir yerlere gömüldüğü görülmüş müdür?
Çözemediğim bir şeyler var hayatımda
Sanki ilk benim duyduğum garip, anlatılmaz duygular
Sürse daha ne kadar sürer bu, bilmiyorum
Ölümü ve hayatı yanyana düşünmesini ne zaman öğrenir çocuklar..?
Uçurum şiirine her baktığımda düşmekten öte göğü ve yersizliği düşündüren şair ama insan...
aklımda kayalar kopuyor, duvarlar yıkılıyor
yüreğimde, kuruyan bir ırmağın yatağındaki boşluk
ayak izlerimi bırakmaya çalışıyorum taşların üstünde
kimsenin arayıp bulamayacağı bir adresim var artık
Aklımda kayalar kopuyor, duvarlar yıkılıyor
Yüreğimde, kuruyan bir ırmağın yatağındaki boşluk
Ayak izlerimi bırakmaya çalışıyorum taşların üstünde
Kimsenin arayıp bulamayacağı bir adresim var artık.
Dostlar da çekilip gidiyorlar hayatımdan
Yürüdükleri yollarda arıyorum anları,
Sevdikleri kıyıların gözlerinde
Kendi sularınca boğulan bir denizim ben
Kendi taşlarınca zapt edilen bir kale
Başımı avuçlarıma alıp sıksam ne olur
Çıkarabilir miyim beynimdeki o kara suyu?
Bir çiçek tarlasına dönüştürebilir miyim
Aylardır önünde durduğum bu dipsiz uçurumu?
"Paltomun bir cebine ölümü, bir cebine hayatı koydum.
bir cebine sevinci, bir cebine acıyı,
bana gelişini senin sonra benden kaçışını.
paltomun bir cebine kahramanlığı, bir cebine korkaklığı,
bir yanına dostlarımı, bir yanına düşmanlarımı koydum.
ne kadar çok şey var bu dünyada
nefret edilecek ve sevilecek olan.
paltomun bir cebine aklımı, bir cebine yüreğimi koydum,
ancak böyle yürüyebildim."