diyelim ki ahmet davutoğlu rte ye başkaldırdı ve kazandı;sanki daha farklı bi politika izleyecek.bana kalırsa ahmet davutoğlu daha radikal bi isim.olum dua edin de rte deki güç davutoğlunda olmasın.burnunuzdan gelir haberiniz olsun.
kaçınılmaz olandır. tabi öyle kameralar karşısında birbirlerine küfretmelerini beklemiyorsunuz herhalde. ama abdullah gül ile rte arasındaki kırgınlığın aynısı davutoğluyla rte arasında da yaşanacaktır er ya da geç. "avucunuzu yalarsınız" diyenlere de hatırlatmak isterim, aynı şeyi gülen için de, abdullah gül için de söylüyordunuz. maaşallah öyle engin bir siyaset bilginiz, tecrübeniz var ki üç beş aya kalmadan görürüz nasıl da çark ettiğinizi.
şimdi neden kaçınılmaz gördüğümü kısaca belirteyim. davutoğlu şu an başbakan. yürütmenin başı olarak hükümetten o sorumlu. parti başkanı olarak yaklaşan seçimlerde alınacak sonuçlardan da o sorumlu tutulacak. tabi eğer kötü bir sonuç gelirse. yok, akp yüzde elli oy alıp 370 vekil çıkarırsa o zaman kimse davutoğlu demeyecek, erdoğan diyecekler. işte şu halde davutoğlunun durumu hakikaten zor. çünkü kendisi hem çok geniş sorumluluklara sahip, hem de doğrudan kullanabileceği çok az yetkisi var. çok az sorumluluğu olan ama çok geniş yetkisi ve gücü olan bir cumhurbaşkanının kuklalığını yapıyor. zor bir durum vesselam. üzüldüğümden söylemiyorum, beter olsun. ama durum bu.
öte yandan davutoğlu erdoğana göre daha temiz bir siyasetçi. akademisyen kökenli. yolsuzluk davasında ismi geçmemiş. ama buna rağmen yolsuzluk davasında erdoğanın sözünü dinlemek zorunda. bundan yüzde yüz hoşnut olduğunu iddia etmek, ancak hakiki aktrollerin yapabileceği bir şey.
akıl var mantık var beyler, akp meclisteki yolsuzluk soruşturmasında o kadar fireyi neden verdi? diyorlar ki "bazı vekiller eski bakanlarının yüce divana gidip aklanmasını istediler". hahahah, ben buna g.tümle gülerim lan. madem öyle parti olarak ortak bir karar alsalardı ve tüm bu ilgili şahıslar akpli vekillerin de oylarıyla yüce divana gönderilselerdi? millete de deselerdi ki "bakın, bizim korkumuz yok. tüm bunlar bir iftiradır".
parti parçalanır, dağılır, mahvolur, erdoğanla davutoğlu saç baş yoluşur falan... bunların hepsi şu an hayal. ama şurası bir gerçek ki mevcut sistemde cumhurbaşkanının başbakanı kafasına göre yönetmesi oldukça zor ve sıkıntılı bir iş. üstelik erdoğanın insanları kullanmak ve idare etmek konusunda ciddi sıkıntılarının olduğunu da biliyoruz. o yüzden çok fazla da fanteziye kaçmadan şu kadarını rahatlıkla söyleyebilirim: davutoğlu ile erdoğanın arası bir-iki seneki haline göre çok daha kötüye gitti, bundan sonraki süreçte ise daha da kötüye gitmesi çok muhtemel.
not: ayrıca habere bakınca ülke olarak ne kadar kafayı sıyırdığımızı fark ettim. cumhuriyet gazetesi cemaate yakınlığıyla bilinen fuatavni isimli bir twitter fenomeni için "Her söylediği çıkan Fuat Avni..." şeklinde bir ifadede bulunuyor. manyak mısınız la siz? tamam fuatavni önemli bir hesap, tamam şimdiye kadarki istihbaratlarının da çoğu çıktı. ama bu adam bir kehanette bulunana kadar yüzlerce doğruluğu kanıtlanamaz iddia atıyor ortaya? yani temel işlevi, julian assange falan gibi istihbarat paylaşmak değil bu hesabın. daha çok yaptığı yorumlarla gündeme geliyor, verdiği doğru istihbaratlarla da güven tazeliyor, şöhretini artırıyor.
3-4 yıl önce gelecekten birisi gelip bu gazete haberini bana gösterse, fuatavninin hükümeti yıpratmaya çalışan bir cemaatçi hesabı olduğunu falan anlatsa herhalde "hassiktir lan oradan" derdim. vay amk, geldiğimiz hale bak.
Sen omrunu ver bir oluşum kur sonra senin sectigin adam sana diklensin bolunsun oluşum dagilsin. boyle biterse bunun sonu -ki boyle bitecek gibi- gulecegim olaydir.