ilgimi çekmeyen, reklamlarla kitap satacağına inanan ve başaran, sırf para için -içi boş şeyler- yazan yazardır. bunun gibi en az 10 tane daha yazar sayılabilir. geçen gün arkadaşımı böyle adamları okuduğu için paylamıştım.
kardeşim günümüzde yazan bu adamların içerikleri aynı onu geçtim kitap tasarımları bile aynı. tamamen yapmacık insanları avutmaya çalışan, asalaklar ordusuna hükmeden kişiler. bu da başarı tebrik etmek gerekir.
bunları okuyanların tek ortak noktası yılda bir kez içtikleri türk kahvesinin yanına bunların kitaplarını koyup fotoğraf çekmektir bunun ötesine geçemez.
topluma eser kazandırdım diyecekseniz topluma bir şeyler katmanız gerekir bu sizin edebiyat hayatına girdikten sonraki sorumluluğunuz olmalıdır.
yazarlık böyle olmamalı iki kelimeyi yan yana getirip cümle kuran kitap basacaksa vay halimize.
Kahraman tazeoğlugillerden olan basit yazar. Kapitalist sisteme ayak uydurmuş, para kazanmak amaçlı yaptığı işin üstadlarına hakaret niteliğinde olan yazılarını inatla bizlere sunuyor. Yanlış azizim para kazanmak için değil gerçekten insanların yüreğine dokunmak için yapılır bu iş.
iki kitabını okuma sabrını gösterdim ve diyebilirim ki her kitabında yeni şeyler yerine bir birini değişik versiyonları ile tekrar eden aşk ve acı ile vıcık vıcık, tamamen yapmacık yazılar. samimi değil bir kere.
kitapları da ikinci el olarak hemen sattım. ne de olsa o da bir kitap çöpe atılmaz.
sabah uykum, soğuk kahve, korkma kalbim, bana ikimizi anlat kitaplarının yazarı. bir kitabı nasılsa diğer kitaplarına da o ilgiyi göstermiş bir yazarımız kendisi.
Beni instagramdan takip eden soğuk kahve kitabını okuyup kitap okumaktan soğuduğum yazar. Allah kimseye bu adamı okutacak kadar işsizlik vermesin.
Not:ben takip etmiyorum.
Vitrin yazarı.tıpkı kahraman tazeoglu, tıpkı elif şafak gibi. Yazdıkları kitap ama yaptıkları edebiyat mi, başarılı mi tartışılır.ama su bir gerçek ki Türkiye'de en çok okunanlar arasindadir maalesef.
ablam bu adamın iki kitabını almıştı sabah uykumla soğuk kahvem miydi neydi adı. herneyse kitaba bir bakayım dedim sonuçta bir şeyler karalayan herkes kitaplara saygı duyar. açtım kitabı okumaya başladım ergence geldi. kafasında bir olay kurgulayıp bu olayı edebi bir dille anlatmaya çalışmış. facebokta yazdıklarıyla popüler olabilir ama o yazılanlar kitap olamaz vasatın altında. abimizin üzerinde ergen duygusallığı var.
iyi bir yazar değil olamayacak.
iki kelimeyi bir araya getirmek de kendisine yazar diyorsa onun işi.
Hadi onu da geçtim yazdıkları newyork best. Tarzı çöp.
Daha iyisini yapabilir bilmem ama çok okunmak için yazdığı belli.
--spoiler--
hayat bakış açılarından ibaret ama herkes senin gibi düşünemez ve bazıları sadece gördüklerine odaklanır. zekası o kadarına müsaade ediyor olabilir ya da zekasını kullanmayı bilmiyordur. seçenekler çoğaltılabilir ancak fazla seçenek her zaman gereksizdir ve zaman kaybı yaratır. ne kadar az şey arasında kalırsa insan o kadar kolay ulaşır istediğine. insan gördüklerinin ötesine geçebilmeli, ve hayatında en az bir kere meybuz yemeli...
--spoiler--
yemin ediyorum okurken "herhalde bu sefer iyi bir şey diyecek" sandım. şuraya gelip saçmalıklarını yazabileyim diye okuyorum ama okurken bile ne azaplar çekiyorum kitabı...
vasatın da altında yazar. hiç utanmamış bir de kitap çıkarmış. yazılarında daldan dala atlama, saçmalama, çoğu zaman ise derin anlam kascam diye bariz kabız olduğunu görmek mümkündür. arada bir güzel cümleleri olduğu görülüyor, olması gerektiği gibi, ama 272 sayfalık bir kitapta yalnızca 25 cümleyi güzel kurabilmiş. twitter, facebook gibi sosyal medya fenomenlerinin yazar olmasından ne beklenirdi ki zaten. pucca halt mı etmiş? bir edebiyat fakültesi bitirmiş insanla, bilgisayar başında tweet kasan insan bir olur mu? toplama twitter gibi geliyor bana bu tiplerin yazıları. tek bildikleri de 4-5 kızla/erkekle beraber oldum, ama bir tanesi en iyisi, en güzeliydi, bık bık bık. sözlerinin iyisini de kötüsünü de paylaşırım o ayrı. eser yazıldıktan sonra halka aittir. neyse ki kitabına para saymadım.***