ahmet altan ın atatürk e verip veriştirmesi

entry38 galeri0 video2
    37.
  1. bir yazarın mustafa kemalle hesabı;

    hadiseyi bilmiyorum ama hissediyorum. biz de adettir, çıkmazlarda eski defterleri karıştırırız. ama karıştıranın yeni bir defteri yoktur o başka. vay şu şöyle yapmış geçmişte. geçmiş o kadar geçmiştir ki ademe uzanır bir ucu. habile, kabile.
    tespihi geri çevirip amentüyü küfre inkılap ettiremezsin.
    olaylar yaşadığımız anadır. hesabımız yaşayanlarla olmalıdır.
    iyiyi kötüyü birlikte yaşarız. iyinin kötünün dünden alacağı yoktur, vereceği yoktur.
    aktörler sahnededir. replikler yaşayana aittir.
    bırakın mustafa kemali, süleyman demirele bile alkış olmaz yada hesap sorulmaz.
    ben kimseye baban niye böyle yaptı, şöyle yazdı demedim.
    tarih tarihçilere emanet, siyaset bu gün, günlerden cuma, 7 eylül ve biz yapıyoruz ne yapıyorsak, iyi veya kötü.
    0 ...
  2. 36.
  3. abd, ab, kürtçüler, dinciler adına konuşmaktadır. (bkz: sahibinin sesi)
    1 ...
  4. 35.
  5. 34.
  6. kendisi en iyi yaptığı iş olarak erotik romanlar yazmaya dönse keşke.

    yok yani lafını sözünü ciddiye aldığımdan değil ama en azından o zaman en azından kendisinin peşinde koşan yeni nesil ergenlere faydası olur belki. (malum o yaşlarda muzır yayınlara pek itibar gösterilir).
    0 ...
  7. 33.
  8. düşünce özgürlüğü ile düşünce özürlülüğünü karıştıran insan saçmalaması.
    0 ...
  9. 32.
  10. hayatında masa başında yazı yazmaktan başka işi olmamış komünist eskisi liberal çapsızın hayatı boyu iş yapmış savaşmış mücadele etmiş üretmiş yenilemiş önder olmuş kişiye yaptığı hayasızlıktır.

    ha birde bu boşadamın lafını ciddiye salaklar var.
    1 ...
  11. 31.
  12. ciddiye alınmak için çırpınan adamın çaresizliğidir.
    0 ...
  13. 30.
  14. ahmet altan'ın ne kadar yalaka olduğunun göstergesidir. atatürk'ün neler yaptığı belli, neler başardığı da. ona kıç kadar köşenden saydırman seni düşürmekten başka ne işe yarar be ahmet?
    1 ...
  15. 29.
  16. ahmet altan'ın işi bu, gazetesi böyle dönüyor, annem seneler önce şöyle demişti"bu Çetin Altan büyük gazeteci ama hiç iyi çocuk yetiştiremedi". Atatürk'ü iyisi ve kötüsüyle değerlendirebiliriz. 20. yüzyılın en büyük askeri dehalarından biri olduğunu karşısında yenilen büyük komutanların ve pek çok batılı tarihçinin kabul ettiğini bilmeliyiz, aydınlanma çağının tüm büyük filozoflarının düşüncelerine vakıf olduğu ve sanırım yaptığı tüm doğruları ve yanlışları da etkilendiği Avrupa merkeziyetçi bu düşüncelerden yola çıkarak gerçekleştirdiğini kabul etmeliyiz. Öte yandan pek çok 20. yüzyıla ait tarih kitaplarında kendisinden Türk değil makedonyalı olarak bahsediliyor. Ahmet Altan'a gelirsek, bu kadar kültürlü bir insanın sevmese de büyük bir insan olarak bilinen bir kişiye bu kadar verip veriştirmesi kadar acı bir şey de yoktur. Mehmet Barlas için de hep aynı şeyleri düşünürüm.
    2 ...
  17. 28.
  18. ilkesizliği ilke edinmiş bir adamın yazar olup ağız dolusu kusması ve herkesi kendisi gibi görmesi sonucu yazdığı yazıdır.
    1 ...
  19. 27.
  20. kendi iktidarına odaklanmış, fevkalade pragmatist bir liderdi atatürk.

    kendisinin iktidarda kalmasına yardım etmiş olan herkesle işbirliğine gitmiş, ihtiyacı kalmadığında da kendisine yardım eden herkesi kenara itmiştir.

    dindarların yardımına ihtiyaç duyduğunda meclis’i camide dualarla açar.

    kürtlerin desteğine ihtiyaç duyduğunda “savaştan sonra eşit haklar” için söz verir.

    sovyet parası gerektiğinde komünistlerle iyi geçinir.

    ittihatçıların örgütçülüğü işe yaradığında eski ittihatçıları yanına toplar.

    artık ihtiyaç duymadığında ise dindarları da, komünistleri de, kürtleri de, ittihatçıları da ezer geçer

    ..satırlarıyla beni gülmekten öldürmüş yazarımsı ahmet altan'ın yazmış olduğu köşe yazısı..

    peki be benim güzel kardeşim bütün bunları yapmasaydı eğer,sovyetlerden silah yardımı almasaydık,kürtlerle iyi geçinmeseydik geri kalanları yapmasaydık bu savaşı kazanabilecekmiydik sence?
    kendi içimizde mi parçalanacaktık yoksa?

    (bkz: diplomasi)
    2 ...
  21. 26.
  22. özünde bir tür troll olduğunun bir başka kanıtı.

    ahmet altan kim ki? onun ne olduğunu herkes biliyor.
    gülünç şahsiyet.

    bir çift memeye ülke satan "adam"dan ne beklersin?
    2 ...
  23. 25.
  24. o kadar diktatör biridirki atatürk okuma yazma oranı yok denecek kadar az olan bir millete padişahlık gibi bir diktatörlük makamını kaldırarak cumhuriyeti hediye etti.
    kadınların 2. sınıf bir vatandaş bile olmadığı bir toplumda onlara kılık kıyafet özgürlüğü ve seçme seçilme hakkı verdi.

    şimdi gelmiş sırtını amerika'ya dayamış, patavatsızlığını ve ceürretkarlğını iktidara borçlu olan ve adına entel denen satılmış bir kalem saçma sapan argumanlarla atatürk'e dil uzatıyor. atatürk elbette eleştirilebilirdir. ama ahmet altan'ın bu yaptığı eleştiri değil provokasyondur. kendisininde eminimki bildiği şeyleri sıf çıkarı uğruna bilmiyomuş gibi davranmasıdır. o yüzden buna eleştiri değil art niyetli saldırı denir.

    kadınlara seçme seçilme hakkı verilmesi, kılık kıyafet düzenlemesi, ilk kez bir kadının meclise girmesi gibi uygulamalar ve devrimler bir diktatörün uygulaması olurken kadını türbanla kapatıp erkeklerin altında 2. sınıf vatandaş olmaya inanç adı altında zorlanması da demokrasi oluyor.

    ben öyle demokrasiyi sikerim!!!
    4 ...
  25. 24.
  26. verme veriştirme konusunda acaba kendine yönelen veriştirmelerin ne kadarını tahayyül edebilmektedir sayın altan?
    diye kendi kendime sordurtan giriş şeysi...
    2 ...
  27. 23.
  28. -amerikan manda muhabiri ahmet, washington'dan bildiriyor, sendeyiz ahmet.
    +sayın orhan, burada bulunan toynaklar inanılmaz, hele koyu olanları bitiremiyorsunuz bile.
    -teşekkürler ahmet. evet gündem..
    3 ...
  29. 22.
  30. kadın memesine vatan'ını satan adamın, kadınlar ne mal olduğunu anladıkları için, romanları satılmıyor. şimdi türkiye
    düşmanlarına yalakalık yapıyor. çok yeteneksiz, bunda da başarılı olamayacak. bakalım bundan sonra neyini satacak.
    bu zavallı cehennem'e girmeden yananlardan. şeytan azapta gerek.
    1 ...
  31. 21.
  32. soyunda sopunda bir bozukluk olmasından kaynaklanabilecek harekettir.
    1 ...
  33. 20.
  34. atatürk ün yapıp ettiklerine ne kadar hınçlı olduğunu gösterir. kurtuluş savaşı ile derdi mi vardır, zamanında denize dökülenlerden midir nedir bilinmez...
    4 ...
  35. 19.
  36. hayatlarında bir kez nutuğu okumayan insanların ipe sapa gelmez iddalarıdır. onuda geçtimde, hiç mi atatürk inklapları denen şeyi duymamış, şaşırıyorum... atatürk ilkesiz bir insanmışşş... peehh ! ağzı olan konuşuyor arkadaş. atatürkün ilkelerinden bu gün tüm ülkeler yararlanır durumdadır. 2005, 2006 ( yanılmıyorsam ) dünya merkez bankasının başkanın bildirgesinde '' türkiye neden ekonomik buhranlar içerisinde ki ? atatürkün ilkelerini takip etsinler yeticektir. '' dediğinden haberdarmı acaba bu insancık ? ( inanmayanlar araştırabilir yaz googleye çıksın. tarihinde yanılıyor olabilirim. )

    1)


    2)


    3) http://www.youtube.com/watch?v=YcuLwU0kayM

    izlenmesini tavsiye ederim.
    3 ...
  37. 18.
  38. hakkında şu yazdığım bir cümlenin bile boşa gideceği bir o.ç için bu kadar kızmaya gerek yok.
    asıl kızılması gereken onu adam yerine koyup gündemde yer işgal etmesini sağlayan o.ç larıdır.

    ayrıca, 29 ekim'i kutlamayan bir gazetenin baş yazarından ne beklenir ki ?
    2 ...
  39. 17.
  40. kuyruk acısı olan acınası insan.
    1 ...
  41. 16.
  42. şuan özgün ve özgür, tarafsız bir yazar kalmadı türkiye'de. bu bir yazarlık değildir bu bir çirkeflik, haysiyetsizlik örneğidir.eğer ahmet altan gazeteci ise hasan tahsin neciydi? hasan tahsin'in ve atamın kemikleri sızlıyordur. en çok merak ettiğim şey, ahmet altan'ın şuan kimin kucağında oturuyor olması. içimizde hain yetiştiriyoruz. hukuka olan inancım tam, "keser döner, sap döner, gün olur hesap döner" demişler. herkes birgün ihanetinin bedelini ödeyecek, kimsenin şüphesi olmasın.
    1 ...
  43. 16.
  44. bugün okuyup "böyle olacaktı zaten" dediğimiz, yazıdır.

    bunlar kalem silahşörü, ve "emir eri". ben böyle bir yazı okuduğum zaman, bu yazıyı yazma zamanının geldiğini, "okey olm ahmet yaz yazıyı" diyen kimdir onu merak ederim.

    elma mevsimi gelmeden çiçek açmaz. oluşup erginleşmez. bu da aynen böyle...kendilerince işin artık sonuna geldiler. kendi mevsimlerinin geldiğini düşünüyorlar. ne diyorlardı ? "demokrasi bizim için bir tramvay gibidir, ineceğimiz durağa geldiğimiz de düğmeye basar, ineriz"...demek ki kendilerince o durağa gelmek üzereler. referandum´dan önce, hatta ikinci seçimden önce ahmet altan hangi dili kullanarak yazılar yazıyordu, şimdi hangi dili kullanarak yazıyor, bunları kıyasladığımız zaman, kimlerin "demokrasiyi tramvay gibi gördüğü" tespitini yapabiliriz. tramvayda da ne yaparsın, ineceğin durağa daha çok varken, oturur gazeteni okur oralı olmazsın, harekete geçtiğin zaman, oturduğun yerden kalktığın zaman, ancak tramvayın senin durağa yaklaştığı zamandır.

    bunlar da böyle işte. türkiye üzerinde büyük oyunlar oynanıyor. halk bu oyunların farkına varıp ona dur demezse, "birilerine" esir olur. ki görünüşe göre de olacak.

    ahmet altan´a yanıt ; partiler kendi içinde devrimler gelişimler yaşar, bu normaldir. sizin bunu atatürk´e sövme aracı yapmanız, ise ayrıca anlamlıdır. bu dünya da amerikan partileri de dahil hepsi mütemadiyen devrimler geçirirler. almanya´da neler oluyor habire, fransa´da neler oluyor, hiç gazete okumuyor musunuz?..bu her ülkede oluyor, demokrasi böyle birşey.

    sözlük yazarına not ; enterasan konulardan birisi de türk medyasında bu şekil bir yazıya yanıt verebilecek gazetecilerin, gerek ergenekon cu, gerekse kötü yazar diye mimlenip uzaklastırılmış olmasıdır...o yazarların uzaklaştırılması da, bu yazarların şimdi bu şekil yazılar yazıyor olmaları da hep aynı programın bir parçasıdırlar. sözlük yazarı bunu görmelidir. ve bu konudaki tespitini mutlaka yapmalıdır.
    4 ...
  45. 15.
  46. atatürk'e diktatör demiş. sanki atatürk demokrasiyi getirse memlekete, halk bunu hemen benimseyecek ve ilk seçimlerde kendisini iktidara getirecekti de atatürk iktidar hırsından, bencilliğinden bunu yapmadı. o zamanı o günün şartlarına göre değerlendirmek lazım.
    atatürk'e pragmatik demiş. e öyle olmasa ülkeyi nasıl, dağıtmadan bir arada tutacak, nasıl ingilizlerle mücadele edecekti ki? ruslar yardım etmek isteyince elbetteki kabul etmiştir. yunanla nasıl savaşacaksın, neyle top, tüfek alacaksın? kolay mı çöken bir imparatorluğu, küllerinden yeniden inşaa etmek.
    atatürk'e şunu astırdı, bunu kestirdi demiş. e iç savaşı nasıl bastıracaktı? ne yapsaydı, isyancılarla uzlaşmaya mı çalışsaydı?
    koskoca bir imparatorluk gitmiş, elde kalan topraklar (sevr'de) bir avuç. halk bıkkın, halk dediğin 72,5 millet. bunları toparlicaksın, türk üst kimliğini aşılicaksın, yoksa en ufak bir darbede parçalanmaya devam edersin.
    iktidarında herkesin gözü var, önce kendini sağlama alacaksın. sonra toplu bir savunma ve saldırı yapacaksın, sonra kafandaki devrimleri yapacaksın. hemde o devrimlerki, söylediğinde en yakınların bile ilk başta ciddiye almiyacağı, zamanına göre çok uçuk fikirler.
    e ne yapsaydı atatürk, nasıl yol alsaydı? bunu da söylesinler bari. mesela desinler ki, serbest fırkayı kapatmasaydı. ona göre tartışalım. kimse konuşulmasın, atatürk eleştirilmesin demiyor ki; bir avuç radikal kemalist hariç. ama bu adamın hiç mi doğrusu yok kardeşim, bütün kabahat atatürk'te mi yani? neredeyse memleketi kurtarmasaydı, cumhuriyeti kurmasaydı daha iyiydi diyecekler.
    4 ...
  47. 14.
© 2025 uludağ sözlük