ahmet altan in ermeni soykirimi hakkindaki yazisi

entry48 galeri0
    48.
  1. hocali katliamı diyorum sussun diye köpekler
    ama hala aklımda o vahşetin etkisiyle ulumaları

    (bkz: şair userlardan şiirler)

    ahmet altan'ın uykusal yazısıdır.
    1 ...
  2. 47.
  3. "onlar da bizi öldürdü dediler.

    rus sınırında müslüman türkleri öldüren ermeni çeteciler vardı ve öldürdüler.

    onlar da vahşiydi.

    ama malatya daki, bursa daki, sivas taki, maraş taki, adana daki kadınların, bebeklerin, erkeklerin, ihtiyarların ne alakası var rus sınırındaki çetecilerle?"

    rus sınırındaki müslüman türk kadınlarının, çocukların, bebeklerin ne suçu var ise malatyadaki bursadaki ermeni kadınların, çocukların suçu da aynıdır. buna savaş derler. sen bursada ölen ermenilerin acısını paylaşıyorsun eyvallah ama bir de bak bakalım rus sınırında ölen türk bebekleri için ermeniler yas tutuyormu. aynı savaş döneminde 6 milyon türk öldürülmüştür. kırımdan türkiye sürgün edilen kırım türklerinin çektiklerinden hiç bahsetmiyorum. rumelideki türklere hiç deyinmiyorum. hocalı da karınları deşilen hamile azeri kadınına ise hiç deyinmiyorum.
    0 ...
  4. 46.
  5. altancık ittihat'a saldırıyorsa ittihat'a daha da fazla sahip çıkmamız gerektiğini anlatan yazı. islamcısı, Ermenicisi, ABDci bu adamlara saldırıyor.

    Demek ki kuyruk acıları var.

    Hepimiz Şehit Talat Paşayız.
    GErektiğinde bu vatanın savunması için gereken kararları almakta çekinmeyiz.

    Bu yüzden de hiç kimse boş konuşmasın. ayağını denk alsın.
    1 ...
  6. 45.
  7. 44.
  8. 43.
  9. faşist avcılarının, milliyetçi duşmanlarının öve öve bitiremediği yazı. ahmet altan ın aydınlığından tutun da, biz kestik, katlettikçilerin kıçını yalamaktan utanmayanların desteklediği yazı. öyle bir savunulmuş ki, ahmet altan aydın bir kişilik, söyledikleri haklı gibi çıkarımlar yapılmış. bre türk düşmanı aydın geçinen gafiller. biz sizin pkk lı da olsa insan insandır görüşlerinizi gördük, biz ermenileri kestik doğradık laflarınız zaten dilinizden düşmüyo. aydınlık buysa, ermenileri kestik demekse, pkk yı haklı gösteren sebepler üretmekse, bağnaz bir türk düşmanlığıysa, ben faşistim mına koyim.
    1 ...
  10. 42.
  11. ittihatçı zihniyetin bugün dahi var olduğunu gördükçe ahmet altan'a hak vermemek mümkün değil.
    birileri kendi gemilerini yürütmek için böyle fantastik planlar yapıp, uyguluyor işte. yoksa ermeni çetecilerle türk çeteciler birbirini öldürüyor diye tüm ermenileri topraklarından sürmenin ne mantığı var?
    savaşta da olsan sen bir devletsin. senin bir hukukun olmalı ve en önemlisi vatandaşların arasında ayrım yapamazsın. ermeni ne ise türk de arap da odur. kimse suçlu onu yakalayıp hapse atmak da senin görevindir.
    ha bu görevini unutup böyle fantastik tehcir planları yapar uygularsan ve bir halkı yem olarak kızgın insanların önüne atarsan ve sonra meydana gelen ölümlerden biz sorumlu değiliz, yolda yürürken hastalıktan ölmüşler dersen sana ancak gülerler.
    kısacası devlet halkları arasında adalet sağlayabildiği sürece vardır. sağlayamadığı zaman batar. işte osmanlıyı batıran da bu ittihatçı zihniyettir. geçmişten ders alıp bugün bu zihniyeti tasfiye etmezsek bir gün gelir osmanlı durumuna düşeriz.
    5 ...
  12. 41.
  13. ahmet altan ve benzerlerinin anlamak istemediği şey şu:bu savaşı biz başlatmadık.ermeniler başlattı.eğer türkler başlatsaydı geçmiş 1000 sene içinde başlatıp ermenilerin soylarını kuruturlardı neden en güçsüz oldukları zaman iç savaş çıkarıp başlarına bi de bu tehcir vb gibi sorunları alsınlar ki savaş ortamı cephede fazladan 1 askere bile ihtiyaç var.ayrıca ahmet altan'ın ailesi istanbullarda vb yaşamıştır muhtemelen ama ben dahil bir sürü kişinin ermenilerce katledilmiş yakınları var.katledilmiş savaşta öldürülmüş değil.sözlü tarih denen bir şey var ne kadar propaganda yaparsanız yapın olmuyor işte bir kaç ödpli dışında kimseyi ikna edemiyorsunuz.
    konuyla ilgili şevket süreyya aydemir'in anıları.
    "Ermeni ordusuna Taşnak komitacıları hâkimdi. Bu komitenin büyük hırsı, sadece bir imha ve intikam savaşından ibaretti. Çılgın hesaplaşmanın bir türlü sonu gelmiyordu. Erzurum yolu üzerindeki Cinis Köyü karşısında Evreni Köyü'nde, kadın, erkek, çocuk, bütün köylüler öldürülmekle kalmamıştı. Öldürülenlerin vücutları parçalanarak, kollar, bacaklar, kafalar, kasap dükkânlarındaki etler gibi, duvarlara, çivilere, çengellere asılmıştı. Fakat bunları yapanların hırsları bununla da sönmemişti. Köyde ne kadar hayvan ele geçmişse, mandalar, sığırlar, davarlar, kümes hayvanları, hatta köpekler öldürülmüş, parçalanmış, yerlere serilmişti... Erzurum'da kan çılgınlığı son haddini bulmuştu. Şehrin galiba yarı nüfusu öldürülmüştü. Yalnız Gürcükapısı istasyonu'nda üç bin kadar ölü, bir odun veya kereste deposunda olduğu gibi, intizamla, adeta zevkle, dizi dizi, yığın yığın sıralanmış, istiflenmişti. ...istiflerin yıkılmaması için, boylarına, cüsselerine göre dizilen ölü sıralarının aralarına, yerine göre ayrı ayrı boylarda, çocuk yahut yaşlı ölü vücütları sıkıştırılmıştı. Birinci Dünya Savaşı içindeki karşılıklı Türk-Ermeni boğuşması ve hesaplaşması, öyle sanıyorum ki, insanlık tarihinin unutulması daha iyi olacak bir safhasıdır." (Şevket Süreyya Aydemir, Suyu Arayan Adam: 120-121. Remzi Kitabevi, dokuzuncu baskı: 2003
    2 ...
  14. 40.
  15. senaryoya aktarılıp filmi çekilse içindeki yüksek doz ajitasyondan ötürü tarihteki en kötü yüz film listesine balıklama girebilecek kapasitedeki klasik bir ahmet altan yazısı. işte tarihi gerçekliklerle olan bağlantısı ancak bu kadar olabilir. benim anlamadığım birilerinin devamlı "türkler tarihi ile yüzleşsin, ölen ermenilerin acılarını paylaşsın" diyerek sulu göz selma kıvamında bik bik ötmekten başka bir işte bulunmazken, o dönem ermenilerce öldürülen yarım milyon türk'ün hiç bahsinin geçmemesi.

    tarih ile yüzleşmek evet bu iyi bir fikir . türklerin en büyük hatası belki de bunu yapmayı devamlı ötelemeleri, acı dolu geçmişlerini unutmaları oldu. son yüzyıl boyunca balkanlarda, kafkaslarda, anadolu'da uğradıkları; toplu katliamların, sürgünlerın, kıyımların tarihini unutmak, onları kimlerin yaptığını unutmak, geçmişteki yaşadığı acıların yükünü sırtından atma yoluna giderek, ermenilerin şimdi yaptığı gibi geçmişe karşı kan davasını kalbinde her gün büyüyen büyük bir kin ve hınçla beslemeyi unutmak.

    tarihi hatırlamak mı, hatırlarız elbet. şimdi erivan'ın yerlisi olan tek bir türk bile yokken, 1900'lerin başında şehrin yüzde 5o'den fazlasının türklerden oluştuğunu hatırlayacağız. onlara ne olduğunu, yüzyılın başında tam anlamayla bir türk şehri olan erivan'ın yüzyılın sonunda nasıl olup da ermenistan'ın başkenti olduğunu hatırlıyacağız. van'ı hatırlayacağız. vahşi ermeni çetelerinin van'ın kürt ve türk köylerini nasıl ateşe verdiklerini, doğu'da, iç anadolu'da, erkekleri cephede olan kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan köylerdeki suçu sadece türk ve müslüman olmak olan insanları acımasızca nasıl katlettiklerini, kadınların nasıl ırzına geçtiklerini,hocalı katliamı'nda ermeni süngüsü yiyerek düşem azeri kardeşlerimizi, asala tarafından katledilen onlarca büyük elçiyi, talat paşa'yı hatırlayacağız. dillerimizde ali paşa ağıtı ile , ermenilerin van'da yaptıkları kıyımı durdurduğu için katledilen paşa'nın ruhunu yad edeceğiz. ben de kendi namıma dedemin anlattığı, amcasının içinde bulunduğu köylülerin değirmenden dönerken ermeni çetecilerce , sadece türk oldukları için nasıl katledildikleri, köyün ermeniler tarafından basılacağı endişesiyle süren o üç günlük korkuyu hatırlayacağım. aynı ermenilerin kin ve nefretle dolu olarak şu an da yaptıkları gibi. bilmem belki ermenilerin şu anda tarihin tozlu yapraklarına tutanmakta bu kadar istekli olmalarından biz de bazı dersler alırız, biz de kin beslemeyi öğreniriz.

    evet, peki ermeniler kendi tarihleriyle yüzleşmeye bizim kadar istekliler mi.. hiç sanmıyorum. yüzyıllık yalan ve iftiralarla filizlendirdikleri öfke o kadar büyük ve gözlerinin çeperini o kadar kan bürümüş ki ayna da gördüklerinin kendi yansılamaları olduğunu algılamaktan acizler. karşılarında tüm kötülüğü ve olanca kiniyle duran en çok korktukları ve ençok nefret ettikleri şeytan kendileri aslında, ama haberleri yok.

    gerçekten yazık..
    3 ...
  16. 39.
  17. pek çok sözlük yazarının ''ahmet altan şu yazıyı yazsa da biz de birilerine faşist, şövenist, ırkçı damgası vursak'' düşünceleriyle gözü pencerede beklediği tiyatro senaryosu ay pardon ne senaryosu lan, tarihimizle yüzleşmemize, büyük vicdan azabı çekmemize neden olan güzel yazı! vicdanım bu yazıyı okuduğumdan beri yapıştı boynuma bırakmıyor bi türlü. öldüm geberdim vicdan azabından. zortttt* ooooooohhh...
    1 ...
  18. 38.
  19. 37.
  20. dünya savaşına girip girmemiz değil burda eleştirilecek nokta. tamam tehcir kanunu eleştiriyorsun da o zaman bana bir öneri üret kardeşim o zor zaman da ne yapılabilirdi? bana gidip de niye savaşa girdin o zaman diye saçma sapan bir soru sorma. ermeniler o saldırıyı belki dünya savaşı sırasında değil bir kaç 10 yıl sonra yine yapacaktı kendi bağımsızlığını kazanmak için. savaşa girersen böyle olur demeyin bana ya.

    not: burdan savaş yanlısı bir adam olduğumu çıkartan muhteremlere selam çakıyorum.
    0 ...
  21. 36.
  22. 35.
  23. sonunda bize "eeeöööö savaşa neden girdin lan o zaman" diyen üstün yazarlarımızı da göstermiş yazı. "savaşta herşey mübah mı lan" çığlıklarını atmadan önce sözkonusu savaşın su savaşı değil milyonlarca insanın hayatına malolmuş birinci dünya savaşı olduğunu görmek lazım biraz da be! ki ayrıca bu insanlar bir allah ın kulu "almanlar yenilince biz de yenik sayıldık" dememiş olmasına rağmen sırf "ehehe resmi tarih" diyebilmek için bu ifadeyi de bir yerlere sıkıştırmayı başarmışlar. helal olsun.
    0 ...
  24. 34.
  25. fazlasıyla cesur yazıdır, evet fazla cesurdur. gerçekten de ölçülüp biçilip yazılmıştır, lakin vicdanı olan bir insanın onaylayacağı bir yazı değildir. o zaman öncelikle şu soruyu cevaplayın: vicdan nedir?

    elle tutulur olsun ya da olmasın bir eleştiri getirdiğiniz zaman insanlarda refleks oldu bu, size hemen resmi tarih yutturmacasıyla büyüyen zavallılar etiketini yapıştırıyorlar, ne okudunuz ki, ne biliyorsunuz ki diyorlar? komik değil mi yahu? benim neyi nerede okuduğumu nereden biliyorsun?

    yurtdışında yaşıyorum ve çok ermeni tanıdığım var,
    yaşadıkları evlere gittim, sokaklarda konuştum,
    hikayelerini dinledim,
    yalnızca biri dışında hepsi soykırımın yalan olduğunu inanmadıklarını söylediler bana. yani anlayacağın kafaları taşa vurulup patlatılan insanların ya da kılıçtan geçirilenlerin hikayelerini dinlemedim. onun yerine bana kardeşlik hikayeleri anlattılar. bin yıllık ortak kültürümüzü. hiçbiri çıkıp da bu yazar dostumuzun yazdığı gibi konuşmadı bana, soykırımı savunan o tek kişi bile.

    şimdi izninizle bi siktir olup gidiyorum.
    4 ...
  26. 33.
  27. sayesinde savaş ortamında herşeyin mübah olduğunu öğrendiğimiz yazı. ayrıca 1. dünya savaşına neden girdiğimiz konusuna ise hiç girmiyorum bile. lakin bu savaş hakkında tek bildikleri almanlar yenilince biz de yenilmiş olduk olan acınası bir nesil de varmış onu gördük. önce sen tüm sebepleri oluştur, sonra açık bir şekilde insanlık dışı bir fiil işle ve bunun bahanesi olarak yine pembe hayallerle kendi başlattığın savaşı sebep olarak ileri sür. arkadaş o zaman ben sana derim ki beceremiyorsan neden yönetimi ele geçiriyorsun? neden bu milleri asırlarca töhmet altına alacak bir hukuksuzluğu yapabiliyorsun? olaya ırk noktasından bakmak için entellektüellik levelinin elementary seviyesininde olmak lazım. geçin bu vatan millet sakarya ayaklarını.
    1 ...
  28. 32.
  29. elinde devletin tüm imkanları hatta daha fazlası * bulunan bir savcıyla birinci dünya savaşı nın zorlukları içindeki osmanlı devleti ni karşılaştıran überzekalı yazarları da topa sokmuş yazıdır.

    ki bu adamlar "yahu adam resmen kara murat filmi senaryosu yazmış. aynısını biz yapsak şovenizm dersiniz" denilince "ama o dramatik lan sen anlamazsın" falan da diyorlar.

    türk düşmanlığı işin içine girince motivasyonu böylesine yükselen insanları anlayamıyorum. çok komik lan! adam diyor ki resmen "birinci dünya savaşı falan beni ilgilendirmez. ermeni çeteleri falan da s.kimde değil. böyle mahkumlarını kurşun geçirmez camların arkasına koyduğun süper mahkemeler falan kurmalıydın. o sırada katledilmeye devam eden türkleri de boşver. ermenilerin canı daha değerli." ve resmen bu tezini bana "acıyı anlamak, tarihle yüzleşmek" falan diye yedirmeye çalışıyor. gözünü seveyim git uzakta saçmala. allah rızası için!
    4 ...
  30. 31.
  31. ölçünün en ince terazide, vicdanda karşılık bulduğu yazıdır. bu yazıya da kulp bulanlar artık harbiden bi siktirip gitsin. ömrü boyunca "resmi tarih" dışında bir hafızası olmayan, içinde yaşadığı toplumunun "t"sini bilmeyen adamların götüyle konuşup ahmet altan'ın yazdıklarını yalanlamasını ancak deniz baykal hoşgörüyle karşılar.

    sorarım bilene...

    hayatınızda hiç bir ermeni tanıdınız mı?
    onları yaşadıkları evde, soktakta görüp onlarla konuştunuz mu?
    hikayelerinden haberiniz var mı?
    ermenilerin zamanında yoğun olarak yaşadığı yerlerde onların nasıl kılıçtan geçirildiğini, görüldükleri yerde taşlanıp öldürüldüklerini bunu bire bir yapmış olanlardan dinlediniz mi?
    hayatınızda hiç ermeni-kürt çatışması diye birşey duydunuz mu?
    nerede ve ne zaman olmuştur, sebebi nedir, bilir misiniz?

    tarih dediğin maç izler gibi izlemenmez a yiğitler. görmek, anlamak, okumak isteyen için dağda taşta metinler var. kıymetini bilene...
    4 ...
  32. 30.
  33. devlet kimin çeteci olup olmadığını nasıl ayırt edemezmiş. osmanlı'nın o dönemde zaten kendi iç işleri karışıkken açıkçası kimin çete mensubu olup olmadığını tespit edecek durumda değildi kaldı ki zaten o sırada savaş sırasındaydı ve ermeniler'in ruslarla işbirliği yapıp bizi arkadan vurdukları da bir gerçek. tamam belki tehcir kanunu çıkmaya bilirdi doğruydu veya yanlıştı oraya girmiyorum zaten o tehcir kanunu sırasında ermeni vatandaşı ölmedi diyen yalan söylemiş olur ancak gidipte olayı arabesk bir şekilde anlatırsan kusura bakma sadece ağzımla değil başka bir tarafımla da gülerim. önce elindeki kanıtlarla gel ondan sonra olayı dramatize et derim arkadaşım.
    1 ...
  34. 29.
  35. dramatik bir konuyu komik bir şekilde anlatamadığı için komiklikle suçlanan yazı.

    ayrıca yazısının bir köşesine şu ifadeyi eklemeyerek büyük bir hataya imza atmıştır. (bkz: yazıdaki boşluğu dolduracak en uygun cümle)

    "devletin o dönemde kim çeteci kim değil ayırt etmeye vakti yoktu. ermeni çeteleri her gün yüzlerce türk'ü * katlederken duracak zaman da yoktu..."

    bu cümlenin teması ne? devlet kimin çeteci kimin çeteci olmadığın ayırt etmek noktasında zaafa düşerse 600 yıllık vatandaşlarını sürebilir. mesela zakeriya öz ergenekon çetesi'ne dahil olan bazı askerleri tefrik edemiyorsa tüm askerleri içeri atabilir bu mantığa göre. ben size o dönem tehcir kanunu'nu çıkarabilme adaletsizliğini gösteren hukukçuların dayanak noktası olan islam hukuku'ndan bir kaide söyleyeyim: "bir masum haksız yere cezalandırılacağına bin suçlu cezasız kalsın."
    2 ...
  36. 28.
  37. aradığı bir çift memeyi hala bulamamış dostumuzun son çırpınışları ve ısmarlama yazısı. öylesine ısmarlama ki kendi içinde çelişkilerle dolu. mesela şuna bakalım:

    "bize hep yalan söylediler.

    onlar da bizi öldürdü dediler.

    rus sınırında müslüman türkleri öldüren ermeni çeteciler vardı ve öldürdüler.

    onlar da vahşiydi."

    düpedüz psikolojik operasyondur, toplumun algı ve yargılama yeteneğini köreltmek ve felç etmek, gedikler açmak ve dahası gelecekte devamı gelecek operasyonlar için altyapıyı hazırlamaktır. aralara serpiştirilen duygusal betimlemeler tamamen bu amaca hizmet etmekte. yazının zamanlaması da mükemmel, yazarını tebrik etmeli.

    demek bizden acılarına saygı duymamızı istiyorsunuz. ama onlar bizim acılarımıza saygı duymuyorlar ki, mesela bak hala doğu anadolu'da toplu mezarlar bulunuyor. ama bi dakka böyle yazınca bel altı vurmuş oluyorduk değil mi, pardon dostlarım. yoksa benim de hikayem çok. 104 yaşında vefat eden ninemdem dinlediğim, camilere doldurulup yakılan çocuk, kadın ve yaşlılar gibi, karınları deşilen hamileler gibi. neyse, ahmet bey yazınca bel altına vurmak olmamış ama biz cevap verince demek bel altına vurmuş oluyoruz. algınızı seveyim.

    saygı duymuyorum ve duymayacağım.
    5 ...
  38. 27.
  39. bize ayrıca sözlükte yazılanların "xyz arkadaşımız da şöyle demiş bu konuda" şeklinde muhalefet görmesini savunan ve hayatı türk filmi tadında yaşayan yazarlarımızın varlığını gösteren yazı olmuştur. ki bu insanlar gözüne gözüne sokulmuş bir araba argümanı söyleyecek zerre lafı olmadığından es geçip "ama ben öyle demedim ki yeaa" noktasından olaya dahil olup geçip gidebilirler. şaşırmayınız.
    1 ...
  40. 26.
  41. hakkında yazdığım yazıdan "ittihatçıların osmanlı devleti'nin tam ya da yarım hakimi olduğu" fikrini vurgulamış olduğumu çıkartabilenler, yine aynı yazıda "yeaaaa" şeklinde bi yavşaklık ibaresinin olduğunu görenler tarafından yerin dibine geçtiğim, utancımdan ellerimin titrediği yazıdır.

    "aynı devlet niye idam etsin katliam suçlularını" cümlesine muhalefet ederken, iki devletin farklı olduğundan dem vurduğumu tekrar açıklamak zorunda kaldığım için utanıyorum evet.

    kolpa ve yavşak ve samimiyetsiz adamdan sevgilerle.. yeaaa..
    4 ...
  42. 25.
  43. ahmet altan'ın çok konuşulacak ve büyük ihtimalle tehditler alacağı yazıdır. yazının içeriğine girmeyeceğim(zaten katılmıyorum da) ancak buram buram duygu sömürüsü kokan bir yazı. yazıyı inandırıcı olması için öyle acıklı(arebesk) yazmış ki beni bile duygulandırdı!

    hayır böyle bir olayın olduğuna inanabilirsin millet sana katılır veya katılmaz kendi bileceği iştir ama olayı dramatize edilmiş bir şekilde anlatman harbi komik oluyor be ahmet altan.
    3 ...
  44. 24.
  45. birilerinin "adam devlet dememiş ki ittihatçılar demiş! bi de kalkıp neden 1900 kişi idam edilsin diyorsunuz. köylü kurnazları sizi!" şeklinde komikliklerle savunduğu yazıymış bu! o dönemde osmanlı devleti nin tek hakiminin ittihat ve terakki cemiyeti olduğunu, devleti tamamen bu kadronun yönettiğini ve devlet demenin ittihat ve terakki demek olduğunu bilmiyor bu adamlar demek ki. üstelik bir de 1000 yıllık tartışmayı piç etme klişesi olan "yeaa yazıyı ben de beğenmedim" kolpasıyla zırvalıklarına meşruiyet de kazandırırmış bu adamlar bunu da gördük.

    yazıya gelince: ben ahmet altan ın bu yazısındaki zulüm ve işkence tasvirlerini alıp bir türk filmi haline getirsem, sadece ermeniler yerine türkleri koysam adı "kara murat" filmi olur. oturur burada böyle komik senaryolarla şovenizm yaptığımı falan savunursunuz. oturup her beraber bu komik senaryo ile dalga geçeriz. biri de bana bunun yalan olduğunu söylesin. yıllarca bilal inci nin falan oynadığı kara murat filmlerinde yapılan kötülük tasvirleriyle dalga geçmedik mi?

    e ama türkiye de liberal kimlikli bir köşe zırvacısı aynı tasvirleri ermeni tarafına yapınca bakın nasıl "acıyı anlamak, tarihiyle yüzleşmek vs" oluyor. nasıl da aidiyetlerini satılığa çıkarmaya hazır kitlenin gözyaşları salya sümük akmaya başlıyor!

    yahu bu ülkenin aidiyetine inanmış insanlar olarak sizden biraz samimiyet bekliyoruz sadece! "ama onlar da bizi öldürdü demeyin ayıp" samimiyetsizliklerine biraz sünger çekin istiyoruz. "devletin o dönemde kim çeteci kim değil ayırmaya vakti yoktu. ermeni çeteleri hergün yüzlerce türkü katlderken duracak zaman da yoktu" diyebilen bir kalem erbabı istiyoruz sadece.

    ama biliyoruz ki bunlarla nobel alamaz, büyük gazeteci yerine de konmazsınız. "şovenist, faşist, resmi tarihçi" falan olursunuz ancak. onlar da size yakışmaz değil mi?!

    biraz samimiyet yahu! allahaşkına biraz aidiyet ve samimiyet. gerisi fazla bile bize!!!
    8 ...
© 2025 uludağ sözlük