düzeni, sömürüyü anlatmış, anlatmakla kalmamış, başkaldırmak gerektiğini,isyan etmek gerektiğini söylemiş ve en önemlisi kendiside o kavganın bir askeri olmuş olan,bütün baskılara rağmen halkın bilincinden koparalımayan büyük şair.
'Biz ki yarınıyız halkın Umudu, yüzakıyız Hıncı, namusu... Şafakları, Ta şafakları Hey canım, Kalbim, dinamit kuyusu..''
keşke ölmeseydi diye iç geçirten yerli(diyarbekirli) yazar. bir dizesinde "bir daha hangi ana doğurur bizi" demişti, hakikaten onun gibisini doğuran ana çıkmadı.
Hasretinden Prangalar Eskittim adlı tek şiir kitabıyla çok geniş bir okur kitlesine ulaşan Ahmed Arif 21 Nisan 1927;de Diyarbakırda doğdu, aynı kentte yaptığı ortaöğreniminden sonra Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümüne girdi.
1950;den sonra siyasi görüşleri nedeniyle sık sık tutuklanıp uzun süreler cezaevinde yattığı için öğrenimi yarım kaldı. Ankara gazetelerinde teknik sekreterlik, düzeltmenlik gibi işlerde çalıştı. 1948-1954 arasında Yeryüzü, Beraber, Seçilmiş Hikayeler, Yeni Ufuklar, Kaynak dergilerinde yayımlandığı şiirlerden sonra uzun bir suskunluk dönemine girdi. içinde 19 şiir bulunan Hasretinden Prangalar Eskittim 1968de yayımlandı ve şiir kitaplarından görülmedik bir baskı sayısına ulaştı.
Ahmed Arif ilk şiirini Garip şiirinin baskın olduğu dönemde yayımladığı halde bu akımdan etkilenmedi. Nazım Hikmetin açtığı yolda kendine özgü bir şiir oluşturdu.
Ahmet Arif 2 Haziran 1991'de Ankarada öldü
Seni anlatabilmek seni.
iyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Ard- arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu
Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana...
Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara.
Akan yıldıza.
Bir kibrit çöpüne varana.
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini
bu toprağın şairidir, bu toprağı en iyi tasfir eden şairdir. şiirleri mükemmel betimlemelerle süslüdür, sade, ufak ayrıntılarla tasvir eder. tek şiir kitabı vardır* ben aldığımda 44. baskısını yapmıştı. çukurovayı yasar kemal ile birlikte bu memlekete anlatmıştır. bazı şiirleri için;
Diyarbakır'da doğdu (1927). Orta öğrenimini Diyarbakır Lisesinde tamamladı. Ankara'da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe bölümünde öğrenciyken TCK'nin 141. maddesine muhalefette bulunduğu gerekçesiyle tutuklandı (1950). iki yıl sonra aynı savla yargılanarak hüküm giydi, hapiste yattı. Mahkumiyet hayatı iki yıl sürdü. Ankara'ya yerleşerek gazetecilik mesleğini seçti.
Toplumcu gerçek şiirimizin ustalarındandır. Yaşadığı coğrafyanın duyarlılığı ve halk kaynağındaki sesini hiç yitirmeden, lirik, epik ve koçaklama tarzını kusursuz bir kurguyla kullanarak, özgün, tutkulu, müthiş ezgili çağdaş şiirler yazdı. 2 Haziran 1991 tarihinde Ankara'da öldü.
Ahmed Arif 21 nisan 1927'de Diyarbakırda doğdu,Hasretinden Prangalar Eskittim adlı tek şiir kitabıyla çok geniş bir okur kitlesine ulaşan Ahmed Arif 2 Haziran 1991'de Ankara'da ölmüştür.
terketmedi sevdan beni,
ac kaldim, susuz kaldim,
hayin, karanlikti gece,
can garip, can suskun,
can paramparca...
ve ellerim, kelepcede,
tutunsuz uykusuz kaldim,
terketmedi sevdan beni...
yukarıdaki dizeleri yazmış şair. ve ayrıca;
-akşam erken iner mapushaneye
-anadolu
-aykaranlık
-diyarbekir kalesinden notlar ve adiloş bebenin ninnisi
-haberin var mı?
-hani kurşun sıksan geçmez geceden
-hasretinden prangalar eskittim
-içerde
-kara
-karanfil sok
-leylim leylim
-merhaba
-onurda ağlar
-otuzüç kurşun
-rustemo
-suskun
-unutamadığım
-yalnız değiliz
şiirlerinden bazılarıdır.
21 Nisan 1927 tarihinde Diyarbakır'da doğmuş, 2 Haziran 1991 tarihinde Ankara'da ölmüş olan büyük şair. Asıl adı Ahmed Önal' dır.Toplumcu gerçekçi şiirimizin ustalarındandır. Yaşadığı coğrafyanın duyarlılığı ve halk kaynağındaki sesini hiç yitirmeden, lirik, epik ve koçaklama tarzını kusursuz bir kurguyla kullanarak, özgün, tutkulu, müthiş ezgili çağdaş şiirler yazmıştır.
1968 yılında çıkan hasretinden prangalar eskittim isimli kitabıyla o dönemde edebiyat dünyasinda büyük ses getiren ve halen yankıları işitilen buyuk türkce şairi.