ahmed arif sözleri

entry30 galeri1
    1.
  1. 2.
  2. Gitmek,
    Gözlerinde gitmek sürgüne,
    Yatmak,
    Gözlerinde yatmak zindanı.
    Gözlerin hani?
    1 ...
  3. 3.
  4. karanfil kokuyor cigaram
    dağlarına bahar gelmiş memleketimin.
    1 ...
  5. 4.
  6. Üzme hiç kendini, ölürüm sonra.
    Ölmek, hiçbir şey değil.
    Sen böyle canlı, sıcak, dost, aziz ve en güzeli sevgiliyken ölmek, acı da olsa katlanılır.
    0 ...
  7. 5.
  8. ''El, ayak buz kesmiş, yürek cehennem...''
    3 ...
  9. 6.
  10. Bak nerelere aldın götürdün.
    Utanmalı, küfretmeli, kendimi öldürmeliyim;
    bu uzak, manasız ve korkunç düşleri sana nasıl yanaştırabildim diye.
    Sen ki bir yaşama anıtı olabilirsin.
    Affet bu anıt lafı soğuk, yakışık almadı.
    Dur bakalım, bir kelime bulmalıyım.
    Rüya!
    Ne güzel.
    hem de kalemden akan bu sızı kadar gerçek.
    0 ...
  11. 7.
  12. Sen bıçkılanmış dal gibi ayrı düştüğüm...
    2 ...
  13. 8.
  14. Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
    Hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
    Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
    3 ...
  15. 9.
  16. Bilirsin, ölüm benim için çok önemsiz bir şey değilse de bu hususta sabıkalıyım da!
    Ölürüm ha!
    Ne güzel yaşıyorduk be!
    Nasıl da yaşatırsın.
    Kaç bin kere söyleyeyim, öyle yaşatan öyle sevdirensin ki.
    0 ...
  17. 10.
  18. Elbette ki önce sen!
    Nem var ki başka!
    Ha, neyini mi merak ederim?
    Serçe parmağındaki tüyden, kulak memendeki tatarcık ısırığına, düşlerine, esnemene, şıpıdık terlikle mutfaktan çıkışına kadar nen varsa!
    Gözlerini öperim.
    Ama gene yarımım.
    0 ...
  19. 11.
  20. 12.
  21. Sana doymak, korkunç ahmaklık olur. Hadi gel..
    2 ...
  22. 13.
  23. Nicesin yine?
    Beyninde mi, yüreğinde mi, başka bir yerinde mi, nerendeyse o iNAT yönünü yaratan dokuları öpmek isterim.
    0 ...
  24. 14.
  25. Daha daha nasılsın şaheser dost?
    Hatırlıyor musun, yüzünü aklımda tutamıycam diye korktuğumu söylemiştim bir kere.
    Halbuki nasıl yanılmışım!
    Hasta hafızama çakılmışsın adeta.
    0 ...
  26. 15.
  27. " Saçları yüzümde kardeş, çocuksu.
    Derimizin altında o ölüm namussuzu..."
    0 ...
  28. 16.
  29. Gözlerinden öperim cânım.
    En çok da burnundan.
    Gülme, ciddi söylüyorum.
    1 ...
  30. 17.
  31. Acaba seni benden başka seven oldu mu?
    Sevmek kelimesini soy, çırılçıplak karşına al da öyle düşün.
    0 ...
  32. 18.
  33. insan'dan mahrum bir cehennem karanlığında, nasıl da bulduk birbirimizi...
    1 ...
  34. 19.
  35. Yaşaman, asıl senin yaşaman lâzım.
    Hiç kimse, yaşamayı senin kadar hak edemez.
    Anladın mı?
    0 ...
  36. 20.
  37. Ne güzel yaşıyorduk be!
    Nasıl da yaşatırsın.
    Kaç bin kere söyleyeyim, öyle yaşatan, öyle sevdirensin ki...
    Seni tanımak, seni bir kerecik bile görmek, milyarla yıl yaşamaktan daha dolu, daha hazlı ve daha değerlidir.
    Ama kime bu sözler, anlayana tabii.
    1 ...
  38. 21.
  39. En iyisi sana imdat etmektir.
    Özlemektir seni, geberesiye.
    Ses etmektir, haykırmak.
    0 ...
  40. 22.
  41. Ve hep olmayacak şeyler kurarım,
    Gülünç, acemi, çocuksu...
    1 ...
  42. 23.
  43. Sen tek başına, cihanın bütün haksız, canavarca düzenine karşı beni ayakta tutabiliyorsun.
    0 ...
  44. 24.
  45. Hep seni hayalliyorum.
    Korkunç...
    Nasıl yanımdasın bilemezsin.
    Dicle'ye inerim sen, komşuya giderim sen, tabağı tuttuğumda, buzu kırdığımda, uzak yakın güzel bir hanım gördüğümde sen.
    En çok da mısrâ çekerken...
    1 ...
  46. 25.
  47. Galiba, tek çıkar yol sana durup dinlenmeden yazmak.
    Hoş, bütün işim, seni düşünmek ya!
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük