Ahmak ıslatan bir yağmur türüdür. Ahmak ıslatan yağmuru sizi bir dakikada ıslatabilme kapasitesine sahiptir. Islanma hissi en iyi şu şekilde tarif edilir; az yağıyormuş gibi göründüğü için, bu yağmurda şemsiyesiz yürürsem bir şey olmaz havasında dışarı çıkan birisinin, sonra da sırılsıklam olduğunda hissettiği duygudur. Bu yüzden bu yağmurun adı, bu yanılgı ile doğrudan ilgili olarak ahmak kelimesinden türetilmiştir insana sıkıntı veren depresif hava koşulları ve zayıf gün ışığı ahmak ıslatan yağmura eşlik edebilecek diğer olgular olabilir. Ayrıca Sagopa kajmer adlı rapçinin şarkılarından biridir. Şarkısında işe aniden gelip geçen, kimsenin haberi olmadan dökülen göz yaşları anlamında kullanmıştır.
“Yıprandığını bir tek senin bilmen kıvranış
Ağladığını kendin görmen, ruhen yıkılış…”
Pesimizm bizim işimiz malum… bu da sagopa’nın en sevdiğim şarkılarından biri. burada Kullandığı farsça sample da çok güzel ayrıca. ikisini de ekliyorum sevabına.*
albümün çoğu parçasında olduğu gibi fon müziğinde hint motiflerine ve muhteşem sözlere sahip şarkı. özellikle şarkının giriş kısmı çok iyidir.
sözleri şu şekildedir:
uyanmak zor uykunu bölmedikçe kurtuluş
çıkışı bulamadığın yol üzeri gözün kapalı yıpranış
yıprandığını bir tek senin bilmen kıvranış
ağladığını kendin görmen ruhen yıkılış
onlar anlatsan da anlamazlar , bir anlam da yüklemezler
çıldırdığını düşünürler , o büyük düşünürler
keşke konuşmasaydım dersin meğer buymuş ilk dersin
zor iş kolay gelsin
elin boşta kalır tutmadıklarında
gözün yaşta kalır anlamadıklarında
sesin titrer konuşmaya çabaladığında ardarda
oysa kim istemezki her gün ilkbahar günü ?
şiirler yazmak izleyip kırmızı gülü
akan saatler beraberinde götürür ömrü
kalan sağlar senindir kaybedilenler ölü
ben seni gayet iyi de anlıyorum gayet
ardımda bıraktığım o yollar burdan gayet net
insan bir nefis , bir nefes , bir özgür , bir kodes , bir hapis , bir kafes
yaşa etmeden pes!...kolaysa
zor çıkar içinden açılmamış ne kadar kutu varsa
yalan dağılır içinden açılmış ne kadar ağız varsa
çil yavrusu gibi dağılır bildiğin ne kadar iyi varsa
ilk başta suya kanar gibi kandım , sözlerine inandım herkesin kalpten , çok içten
bu uykumdan uyanmam zaman aldı , uyandım uykusuzluk başladı aniden , aniden
yıllar öğretmenim oldu , gerçek zor okuldu , kaçtım dersten , derslerden
isterdim uyanmak birden , bir kötü kabusdan cidden , aniden , sahiden
bendeki buz söndürüyor ağır ateşleri
yakmaya çalıştığım kısa çıralar nemli
karaya oturmuş geminin tayfasındanım kabaca
ruh halim ejderhaya kafa tutan bir atmaca
bu hayat bolca kutulu bulmaca
bildiğin cevaplar olur , bilemediğinde karmaşa
dallanıp yeşermek de var ve bir de solmaca
nefesten kesilmek de var içinde koşmaca
güzel bir şarkı buldum kendimi onunla öldürdüm
sonra bir diğer şarkı duyup hayata onunla geri de döndüm
sonra başka şarkılarla doğdum onlarla soldum
ben yunus'u şarkılarda buldum , hayatta kaybettim
gönlümün cennetine koyduklarım ve cehenneminde yaktıklarım
ne çok şey anlatıyor gözlerine baktıklarım
çok şey anlatıyor gözümden akıttıklarım
ahmak ıslatanlarım...
ilk başta suya kanar gibi kandım , sözlerine inandım herkesin kalpten , çok içten
bu uykumdan uyanmam zaman aldı , uyandım uykusuzluk başladı aniden , aniden
yıllar öğretmenim oldu , gerçek zor okuldu , kaçtım dersten , derslerden
isterdim uyanmak birden , bir kötü kabusdan cidden , aniden , sahiden
ilk başta suya kanar gibi kandım , sözlerine inandım herkesin kalpten , çok içten
bu uykumdan uyanmam zaman aldı , uyandım uykusuzluk başladı aniden , aniden
yıllar öğretmenim oldu , gerçek zor okuldu , kaçtım dersten , derslerden
isterdim uyanmak birden , bir kötü kabusdan cidden , aniden , sahiden