musluman olmadigi halde ahlakli olan insanlarin ahlakinin, allahin verdigi fıtrî özelliklerden kaynaklandigi gercegi vardir.
fitratina saygi duyup, onu degistirmeyen insanlar ahlakli olurlar. fitratini degistirmeyen bu insanlarin da er ya da gec islama girdiklerini goruyoruz.
islam ahlakli bir toplum ister. toplumun ahlakli olabilmesi icin de ahlakli bireyler ister ve buna tesvik eden hadisler mevcuttur..
soyle de denilebilir;
dindar olup da ahlakli olmayan kisiler, fitratlarina ve allah'a asi gelmis olurlar...
dolayisiyla dindarlik ve ahlaksizligin ayni insanda bulunmasi cok yaman bir celiski.
tamam da ahlakın sınırlarını kim belirleyecek. toplum öyle bir düzeyde ki bana ahlaklı gelen sana ahlaklı gelmeyebilir, tam tersi de olabilir. çoğunluğun dediği olacaksa bu durumda da güçlü olan zayıfı ezmiş olur. o yüzden ahlakın bir temeli vardır arkadaşlar o da dindir. yok din olmasın ben gene de ahlaklı olurum diyemezsin senin ahlakın bana ters gelirse kime danışacağız.
zaten dini inançları yüzünden ahlaklı olanlar asıl tehlikeli olanlardır. düşünsene adam her şeye inanacak. çıkacak kendilerince çok yetkili biri konuşacak konuşacak. ne diyorsa inandıracak insanları.
beyni yıkananlar hep bunlar. sorgusuz sualsiz inanırlar. her şeyi yapabilirler. sınırı yok. çünkü inanmanın sınırı yok.
dinler olmasaydı ahlak nasıl olacaktı diyen arkadaşa:Eğer kadınları taşlayip gömmekse ahlaksızlık,dinden dönenleri öldürmekse,farklı insanlarla bir arada yaşamaya katlanamamaksa. Evet ben ahlaksız bir adamim.
