ahlak sadece din ile insanlara öğretilebilir

entry81 galeri0
    1.
  1. ahlak kavramını sadece din ile verilebileceğini gösteren yerinde bir tepit.

    ahlak her toplumda olması gereken bir olgudur. fakat kişiden kişiye değişen olgu değildir.

    insan içerisinde uygunsuz hareket yapmak ahlaksızlıtır. fakat hangi hareket ahlaksızlık bunu biz belirleyemeyiz.
    batı toplumlarında sokakta sevişmek sıradan bir davranışken, ülkemizde bu ahlaksızlıktır.
    insanların saygı duyduğu şeylere eleştiri kisvesi altında hakaret etmek batı toplumlarında özgürlük adı ile anılırken bizde saygısızlık ve ahlaksızlık olarak algılanır.
    hazreti muhammed'i resmetmek batı toplumlarında özgürlük olarak algılanırken, bunun resmedilmesi bizde ahlaksızlık ve saygısızlık olarak nitelendirilir.
    bunlar doğrultusunda,
    hiç bir insan evladı kendi başına ahlak sınırı, ahlak kuralı koyamaz. ben yaptım oldu diyemez. ben sokakta sevişiyorum, sex yapıyorum bu benim yaşam tarzım, bu benim ahlak anlayışım, insanlar buna saygı duysun diyemez. bu bir ahlaksızlık örneğidir. yaptığı edepsizlikleri ahlak adı altında içerisine sindirmesidir.
    netice itibari ile,
    ahlakın kurallarını din koyar, biz inananlar ise uygularız.
    inanmayan elbet olacaktır. fakat inanmayan insan da çıkıp ortalıkta, ahlak konusunda ahkam kesmesin. kendi başına ahlakı yorumlayınca böyle saçmalıklar ortaya çıkıyor.
    10 ...
  2. 2.
  3. o halde neden dinin bu kadar onemli oldugu bir toplumda bu kadar ahlaksiz var diye sorularak curutulebilecek onerme.

    edit: entrinin teokratik acidan degil de bir defa da mantik acisindan okunmasini rica ediyorum.
    43 ...
  4. 3.
  5. din baskıyı öngörür. baskıyla öğretilmiş şeyler toplumu yozlaştırır.
    o sebepten size güle güle diyoruz ve ikinci kutuyu açıyoruz;
    (bkz: sevgi)
    11 ...
  6. 4.
  7. dinin ahlakı genel olarak güçlüye itaatin ahlağıdır. kutsal kitaptan allahı çıkarın, yerine ağa yazın, bunun neyin ahlakı olduğunu anlarsınız.
    6 ...
  8. 5.
  9. din'in gerektirdiklerini ve gerçeklerini gerçekleştir(e)meyip, içini bencillik, ego ve kibirlilik ile dolduran insanoğlu yüzünden çürütülebilineceği veya bozuk olduğu düşünülen gerçek. insanoğlu 'hep bana hep bana' diyip sürekli kendisini düşündüğü için bu durumlara gelindi. şahsi ve bencil duygular sebebi ile.

    kimi gerzeklerce yobazlık ve bağnazlık olarak addedildiği için böyle şeyleri demeleri hep o lanet olasıca insanlar yüzünden. o bilindik, tanınan isimler yüzünden... ne zaman bu konular açılıca, akla hep onların isimleri gelir ve 'onun müridleri, yaptıkları' yüzünden senin dinin lekelenir, sanki herkes o lanet tanınmış insanlar gibi olduğunu düşünür.
    samimi olarak bunu yapmazlar ama kolaylarına böyle yapmak gelir ve yapıverirler.

    ahlak ve erdem sahibi olmanın şartı tam olarak din değildir. bu bir gerçek. ama bu yoldaki en büyük yardımcı unsur ve bu yolda ilerlemeni sağlayacak esas düşünce sistemi budur.

    şimdiii, ne kadar eksilersen bu yazının sana battığını, deli ve gıcık ettiğini o kadar iyi bileceğim ki bu bana müthiş haz verecek.*
    2 ...
  10. 6.
  11. ahlak zeka ve vicdanın birleşimidir. bunun din olduğunu söyleyenler de çıkabilir tabii ama günümüz dünyasında dinin (3 dinin de) akıl muhtavesından yoksun şekilde kullanılmasıyla suya düşen önerme.

    dinlerin gerçekliğini anladığımızda, aklımızı kullanmaya başladığımızda gerçekleşmesine gerek kalmaz zaten o zaman insanlar dine ihtiyacı kalmadan ahlak kavramını tamamlarlar.
    1 ...
  12. 7.
  13. alternatif olarak, üye olunan cemeatin hocası tarafından üflenerek öğretilebilir, domuz bağı yöntemi ile öğretilebilir. din' de dayatma yoktur. allah'ın verdiği can'ı almak nasıl bir ahlaktır, yada başkalarını ahlak ile yargılamak.

    Bunlar, Allah'a ve ahiret gününe iman eder, maruf olanı emreder,
    münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar. işte bunlar salih olanlardandır.
    (Al-i imran Suresi, 114)

    Allah, Kuran'ı insanlara yol gösterici olarak indirmiştir. Kuran ahlakının tam anlamıyla yaşanması ancak ayetlerin hepsinin birden uygulanması ile mümkündür.

    Bu önemli gerçeğin farkına varamayan kimi insanlar, Kuran'ın bazı hükümlerini yerine getirmeye özen gösterirken, bazı hükümlerine gereken önemi vermezler. Söz gelimi bazı ibadetleri titizlikle yerine getirirken, Allah'ın Kuran'da tüm detaylarını verdiği güzel ahlakı yaşamaya aynı derecede özen göstermezler.

    "Ben zaten Allah'a inanıyorum" demenin yeterli olacağını zannederler. Oysa Allah Kuran'da, "insanlar, 'iman ettik' diyerek, sınanmadan bırakılacaklarını mı sandılar?" (Ankebut Suresi, 2) ayetiyle insanları bu konuda uyarmıştır. Bu ayetten anlaşılmaktadır ki, bir insan, "ben iman ettim" dedikten sonraki hayatında, gerçekten Allah'ı razı etmek için yaşadığını, O'nun hoşgördüğü ahlakı uyguladığını fiili olarak da göstermelidir. Karşısına çıkan her türlü durumda Allah'ın hoşnut olacağını umdukları güzel ahlakı yaşamalı, aksi bir tavır sergilemekten de şiddetle kaçınmalıdır. işte gerçek dindar olmanın yolu budur. Kişinin samimiyeti, Allah'ın güzel gördüğü ahlakı yaşama konusundaki çabasıyla ölçülür.

    Bu konuda, halk arasında oldukça yaygın olan bir yanlış anlayış vardır. Pek çok insan, güzel ahlak ve takvanın ancak Kuran'da örnek gösterilen peygamberler, sahabeler gibi üstün ahlaklı kişiler tarafından yaşanabileceğine inanır. Oysa Allah bu insanların örneklerini, diğer insanların da aynı tavır ve davranışları göstermeleri, aynı ahlakı sergilemeleri için vermiş ve tüm insanları Kuran'da bildirilen hükümlere uymaya, islam ahlakını eksiksiz olarak yaşamaya davet etmiştir.

    insan, vicdanının sesini dinleyip, samimiyetten taviz vermediğinde, Kuran ahlakını Kuran'da örnek gösterilen salih müminler gibi en güzel şekliyle yaşayabilir
    1 ...
  14. 8.
  15. rüşvet verdiğini açıklamaktan gurur duyan ve bunu ahlaksızlık olarak görmeyen ancak dini söylemlerle iktidar olan bir başbakana sahip ülkenin varlığıyla yerle bir olan önerme.

    edit: ayrıca bu ülkede din uleması olan boktan bir gazetenin tecavüzcü yazarı da mevcuttur.
    5 ...
  16. 9.
  17. hepi topu üç beş tane verebildikleri örneklerle , din düşmanlarının haliyle karşı çıktığı önerme.

    islam dini ahmet , mehmet, ali değildir, bunların yaptığı kendilerini bağlar.

    müslüman birinin günah işleyerek hata yapması islamı kötü yapabilir mi? bu kadar mı saçmalanır be birader... adı üstünde işte günah din yasaklamış...

    (bkz: siz bi çay koyun ben gelecem)
    1 ...
  18. 10.
  19. ancak vicdan yoksunu insanlar, kendilerini yargılayacak bir tanrıya ihtiyaç duyarlar. bu sebepledir ki ahlak ve dini tek bir kavram gibi algılayarak, ateistlerin kendilerini dizginleyemeyecek kötülük budalası insanlar olduğunu düşünürler. oysa ki gerçek erdem, cehennem korkusuyla, tüccar zihniyetiyle yapılan iyilik değil, vicdan sahibi olmaktır.

    elleri kolları dinle bağlanmış insanların "adam öldürmüyor" olması erdem değildir kısacası. ki birgün ellerindeki ipler koptuğunda bu baskının sonucu karşısına çıkan ilk insanı öldürmesiyle ortaya çıkar. etki her zaman tepki üretir. bastırılmış toplumlar, suç oranı en yüksek toplumlardır. suudi arabistan buna çok güzel bir örnek.

    şimdi bazı din tüccarları, cennet budalaları çıkıp, onlar dini yanlış anlamış diyecek olmasın. ben burada dinden değil baskıdan bahsediyorum. ceza hukuklarından bahsediyorum.

    buna rağmen dünyada en yüksek fuhuş ve zina oranının arap ülkelerinde olmasından bahsediyorum.
    illa ki bir şeyi savunacaksanız bunu savunun. insanların iddia etmedikleri şeyleri üzerlerinde yıkıp, bunları çürüterek bir yere varamazsınız.

    islam dini ahmeti de bağlasa mehmeti de bağlasa, baskı herkesi bağlar. din de günümüz toplumları üzerinde yukarıda bahsettiğim nedenlerle bir baskı aracıdır. oysa ki gerçek eğitimli insan da pek ala vicdan muhasebesi yapabilir, kendini yargılaması için tanrılara muhtaç duruma düşmeyebilir.

    ama bu kimin işine gelmez söyleyeyim. uyuyan, kendini ve çevresini değerlendiremeyen, yargılayamayan, ahlak adı altında kendisine ezberletilmiş yüz yıllık çarpıklıklara karşı çıkamayan, emeğinin karşılığını isteyemecek eziklikte bir toplumdan çıkarı olanların işine gelmez.

    malesef o çok sevdiğiniz dininiz size değil bu insanlara fayda sağlar ancak.
    6 ...
  20. 11.
  21. çalmayacaksın, öldürmeyeceksin!

    bunlar dinlerin kutsal sözleridir.

    şu, bu günahtır.

    kötüye dair vaaz edilir:

    şunu yapacaksın, bunu yapmayacaksın çünkü...

    sonra,

    her şey kaderdir, yapmalısın...der!

    ahmak mıyız yoksa?

    bütün yaşamın kendisinde yok mudur kötülük?

    öldürme, çalma!
    3 ...
  22. 12.
  23. root of all evil isimli belgeselde bu konu ile ilgili çok hoş bir sahne vardır. hristiyanlığın sıkı bir savunucusu ile sohbet etmektedir richard dawkins. adam "din olmasaydı insanlara ahlakı öğretemezdik" der. şunu sorar dawkins "yani siz, din olmasa idi şimdi hırsızlık yapacağınızı, sokakta kadınlara tecavüz edeceğinizi mi söylüyorsunuz?"
    adam kilitlenir kalır.

    ahlak ve din ilişkisi yüzyıllardır felsefenin çalışma alanlarından birisidir. şu kadarını söyleyeyim, "ahlak ancak din ile öğretilebilir" ifadesi çok primitif kalmış bir iddia. o tartışmada çoook yol alındı.
    5 ...
  24. 13.
  25. 14.
  26. 15.
  27. - insanlara korku vererek, kalıcı hiç bir şey öğretilemez.

    kaldı ki,

    dinsel inançların kuvvetli olduğu toplumlar, vicdani istismara en açık toplumlardır zira, tüm dogmaların ortak özelliği; insanlarda akıldan çok, en insani duygularının bulunduğu vicdana hitap etmeleridir.

    bir vicdansız çıkar ve binlerce vicdan sahibi insanı kandırarak, şahsi çıkarlarını gözetir. bu yüzden de ahlaki bozuklukların had safhada yaşandığı görülür. hele ki bu vicdansız, bizzat din adamının kendisi ise seyreyleyin! o toplumdaki ahlaki zafiyeti.
    2 ...
  28. 16.
  29. özünde yanlış bir önermedir bu önerme ile ateistler ahlaksız mıdır sorunsalı ortaya çıkar ki yok öyle bişey.ayrıca her toplumun kendine ait kültürü vardır o kültürde kamusal alanda öpüşmek veya sevişmek ahlaksızlık değildir, bizim toplumumuzda ahlaksızlık olarak nitelendirilir ama ne hikmetse gayet sıklıkla rastlamak mümkündür.
    (bkz: taksim)
    ancak şöyle bişey vardır;
    insan özünde kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapmazsa ahlaklı bir toplum yaratılmış olur. dolayısı ile yazılanlar kadar karmaşık bişey değildir.
    özetle;
    bırakın insanlar kendi hayatlarını yaşasınlar...
    oldumu...
    (bkz: ben yaptım oldu)
    2 ...
  30. 17.
  31. ahlak kavramının insanın duyuncu (vicdanı) ve usu ile ilgili olduğunu anlamayacak derecede beyinsizler için geçerli bir önerme.
    4 ...
  32. 18.
  33. insan beynine ve ki$iligine hakaret eden onerme.

    (bkz: insanlik onuru)
    2 ...
  34. 19.
  35. dinsiz diye nitelenen toplumların, din'lilere göre daha ahlaklı olması ile baştan çürümeye mahkum olan önerme.

    edit: biliyorum biliyorum, bunu hepiniz biliyorsunuz.* maksat trol arkadaş mutlu olsun.
    2 ...
  36. 20.
  37. "...sadece din ile..." bölümü iddaalı ve -bana göre- yanlış bir tespittir. netekim hiç bir dinsiz oluşumda ahlaksızlık methedilmez.

    (bkz: satanizm bir din ise garfield şeytandır)
    3 ...
  38. 21.
  39. bir troll furyasidir devam edip gidiyor.

    japon'larin oyle bir dini var ki bizim yasantimiz gibi, oyle bir yasantilari var ki bizim dinimiz gibi...

    diyerek m.akif bizim dinimizin bize pek de yaramadigini da tespit etmistir.
    2 ...
  40. 22.
  41. Dinler yaşadığı yerin ahlakına, kültürüne göre etki altında kalır ama ahlak anlayışı konusunda insan zarar veren şeyler varsa da düzeltmeye çalışır. ilahi olmayan dinler de yaşandığı bölgenin ahlak anlayışı direk baskın konumdadır. burda ikisi arasında çok büyük bir bağ vardır sonucu ortaya çıkar.

    Babil veya roma zamanındaki ahlak anlayışını, ortaçağ ingilizlerinin ahlak anlayışı ile, şu anki bizim ahlak anlayışımız arasında çok büyük farklılıklar vardır, değişimler olmuştur.

    ilahi olan dinlerde ise evrensel ahlak anlayışı vardır ve günümüze kadar aslı değiştirilmiş olsun veya olmasın günümüze kadar gelmiştir.

    Değiştirilmemiş bir kaynaktan ahlak eğitimi şüphesiz diğer yöntemlere göre daha kolaydır ve daha kalıcı eğitim verilir.

    Müslümanlıkta ehlibeyt yaşantısı(ahlakı) örnek vermek doğrudur ve zamanında öyle bir eğitim yapılmıştır ki * bu ahlak anlayışı daha sonradan inanışından kopmuş ailelerde bile ahlak kurallarının öğretiminde etkisi halen devam etmektedir.
    0 ...
  42. 23.
  43. ahlak insanın içinden gelir. insan din gereği değil toplum içersinde yaşama gereği ahlaklı yaşar. ve şebnem ferahın güzel şarkısıyla noktamı koyuyorum NE AHLAK NE DE SEVGi GÖKTEN DÜNYAYA iNDi, iNSANLIK iSTEDi KEŞFETTi HEPSiNi...
    1 ...
  44. 24.
  45. 25.
  46. doğru, yerinde bir önerme. nitekim bir insan bir Yaratıcı'ya inanıyorsa, bu insan mutlaka doğruları bir yaratıcının koyduğu ve yarattığı kanısı ve inancı içerisindedir. yok eğer bir yaratıcı'ya inanmıyorsanız (ki o zaman işiniz zor, vicdanınızın referanslarını nereden alacağınız konusu belirsiz) o zaman kendi kıt aklınızla, doğru yaratmaya ve ahlak sınırları çizmeye başlayacaksınız. e o zaman herkes kendine bir ahlak anlyışı ve bir sınır çizecek. hiç kimse ortak noktada buluşamayacak. "ben sex yaparım benim ahlak anlayışım bu", "ben eroin içerim, bana bunda sakınca yok" ve saire envai ahlak anlayışı ortaya çıkacaktır ve insanlar hüsrana uğrayacaklardır ki zaten insanlık hüsrandadır.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük