ahlak elbette ki gereklidir. insanlığın tamamı ahlak anlayışına sahip olsaydı, ahlak kuralları diye bir şey olmazdı, yani ahlak kurallarına gerek kalmazdı.
ahlak önce bireye, bireyden aileye, aileden topluma, toplumdan da devlet yönetimlerine sirayet edecektir ki ikili ilişkilerden başlayıp ülke politikalarına kadar varan bir yoldur bu. yani bireyin her konu da ahlaklı olması, dünyanın öbür ucunda ki insana kadar etki edecektir.
sorulmaması gereken sorudur. elbette gereklidir. önce ahlâki bir toplum düşünün sonrada ahlâksızlığın kol gezdiği bir toplum. insanların fantezi olarak gördüğü bir çok ahlâk dışı unsur aslında insanlıktan uzaklaşmanın açık bir göstergesidir.
otodeterminizm olayından bihaber yazarın sorgulamasıdır.
evrensel olmasa da, belli bir topluluğun inancına dahil olmasa da kişilerin kendi 'asla yapmam'ları ve yapmasam iyi olur'ları vardır. bu çoğunluğa kötü görünse de kişinin kendisiyle çelişik olmadığı sürece kendisini ahlaklı olarak tanımlamasına yetecek kurallardır.
örneğin 'kendi dini inancıma mensup birini öldürmem' diyen bir hitlerin yahudileri öldürmesi hitler için ahlaki açıdan problem yaratmaz.
ya da 'kendim hariç hiç bir insanın sorumluluğunu üstlenmediğim gibi onlara zarar da vermem' diyen bir ateistin uyuşturucu kullanması mazoşist olması vs. onu ahlaksız yapmaz çünkü kendi ahlak yargılarıyla çelişmez.
ama toplumdaki çoğunluğun gözünde belli başlı 'iyi' ve 'kötü'ler mevcuttur. genelde inanç sahibi olsun olmasın herkesin bu normlara uygun yaşamaya çalışması ve bunlara göre diğerlerini yargılaması ağ yapılı toplum olayının bir sonucudur.
kime göre neye göre gerekli?
ahlak dünyanın her yerinde değişen bir takım değerlerdir.
bize çocukluğumuzdan beri öğretilen bir şey vardır, büyüklerinin yanında bacak bacak üstüne atma diye, bunu da hangi öküz götünden çıkardıysa hiç anlamam mantık ne bir türlü çözemedim. her neyse yurt dışından bir misafiriniz geldi var sayıyorum 15 yaşında bir genç. babanızın yanın da bacak bacak üstüne attı diye ahlaksız mı olur? ya da sofra da herkesi beklemeden yemek yemeye başladığı için ahlaksız mı olur?
gerçekten ön yargıdan başka bir şey değildir bizim ahlak diye bildiğimiz şey. ahlak eğer bundan ibaret ise gereksizdir.
eğer ki ahlak empati kurmak ve nerede olursak olalım ona göre davranmak ise kesinlikle gereklidir.
ahlak gereklidir ahlak kuralları gereksizdir. zira bireyin karşısına çıkan her ahlak kuralı önüne çekilen bir set gibidir. ahlak kuralları bireyi ahlaksız olmaya iter.
''Ahlaklılık törelere itaat etmekten başka bir şey değildir (özellikle artık değildir), töreler ne tür olurlarsa olsunlar bu ilke değişmez; bununla birlikte töreler geleneksel tarzda davranmak ve değerlendirmelerde bulunmaktır. Geleneğin emretmediği şeylerde ahlak yoktur. (Tan Kızıllığı, Madde 9) Sadece gelenek olduğu için bir inanca bağlanmak... bu elbette namussuz olmak, korkak olmak, tembel olmak demektir! Öyleyse, ahlaklılığın ön koşuluna namussuzluk, korkaklık ve tembellik olmuyor mu?''