beni derin düşüncelere sevkeden durum. gerçekten 'bize akp demeyin, biz ak parti'yiz üzülüyoruz' diyen rte'm gibi üzülüyorum düşündükçe.
bir çok laikçi arkadaşım var. tayyip başbakanımdan öğrendiğim bir duygudur ayırtetmeme, ne olursa ve kim olursa olsun insanları kucaklama. fakat hemen hemen çoğu laikçi arkadaşımda var bu bozukluk. bilemiyorum, bana ahlak duygusu daha zayıf olanlar mı geliyor. nerde akşam orda sabah, karı-kız, kumar-içki-sigara. var oğlu var. maalesef bu gerçeklerle yüzleştim onları inceleyince.
muhafazakar kardeşlerime bakınca düzenli, sakin, planlı ve programlı, neyin ne olduğunun farkına varmış insanlar ve ona göre bir yaşayış biçimi görüyorum. bunun nedeninin ne olduğu konusunu düşünmek için zihnimi yormaya başlıyorum ve aklım bana sinyali çakıyor çok geçmeden. bunun adı din.
dini duygularımız bizi böyle yapan, birleştiren, üstün kılan, yeri gelince iktidara çıkaran. ve laikçi kesime bakınca görüyorum ki bunlar olmadığına göre dini inanışları yok yahut çok zayıf. ve tekrar üzülüyorum onlar için. umarım sözlükteki laikçi arkdaşlarım bu yazımdan gerekli dersleri çıkarır ve kendileri için doğru olanı yaparlar.
evliliği desteklememelerinden ötürü meydana gelen durumdur. bu süper zeki vatandaşlar kız çocuklarına kariyer yapın, yükselin diye öğütler verirken bir yandan da erken evliliği kötüler. işin garibi insan kendini hukuktan alıkoyabilir ama hormonlarından alıkoyamaz. bu kız tamam evlenmedi diyelim. deli gibi de kariyeri için çalışıyor diyelim. ee ihtiyaçları ne olacak? doğasına karşı çıkması da imkansız bir durum. bu noktadan sonra ortaya çıkacak kavram ise zinadır. bu suç ise kızın değil, ona "evlenme" öğüdünü veren çok koruyucu, kollayıcı abileridir. toplumdur.
