Toplumun alışık olmadığı bazı eylemlerde bulunan insanların belirli kişi ya da gruplarca ''mahalle baskısı'' adı altında sindirilme çabası. bir insanın diğer insana ne yapması gerektiği konusunda yol gösterici olma eğiliminin toplumumuzda büyük bir yer kaplaması ve farklı karakterlerin kabullenilememesi durumu. şahsen, bu durum feci şekilde canımı sıkmakta. özetle ''sana ne ulan?'' dedirten sosyolojik durum.
Özü itibariyle insan Freud'a göre içerisinde "cinsellik ve saldırganlık"taşıyan bir hayvandır. Darwin'in ortaya attığı doğal seleksiyon fikri canlının hayatta kalma pahasına bir diğerini rahatlık yok ettiği,güçlü olanın ayakta kalabildiği bir mekanızmadır. Bu noktada insan artık natık(zihniyet)olmayan bir hayvandır. "insan'ı" tanıyan herkes özü itibariyle aşağılık bir varlık olduğunu bilir. Richard Dawkings "insana kendisini kutsatan, eşrefi mahlukat hissettiren dinler olmuştur" der."
Bu insan korkutulmaya ve uyarılmaya muhtaçtır. Bu zaruridir, bunlar olmadığı zaman ilkel bir yaşam biçimine dönecektir insan. Ama bunun(uyarmanın)bir yöntemi/usulu/metodolojisi vardır.
Fakat halk arasında "ahlak bekçiliği" yapmanında bir anlamı yoktur. Hz. Muhammed'in de ifade ettiği gibi kınamayın,ayıplamayın. Bu noktada nebevi yöntem(peygamberlik) önemli bir konuma sahiptir. " Artık sen öğüt ver, çünkü sen ancak bir uyarıcısın. Onlara egemen bir zorba değilsin."(ğaşiye suresi 21-22)
Furkan suresi 63.ayetini anlamayı tüm insanlığa tavsiye ediyorum "Selam de geç."
