Genelde Ortadoğu kökenli bazı dinlerde ölümden sonra gidileceğine inanılan sonsuz yaşam âlemi. Birçok dinde ahiretin ortak noktası iyilerin gideceği bir cennet ve kötülerin gideceği bir cehennem bulunmasıdır.
ölümsüz olarak geçirilecek ilk 10, belki 100, 1000 yıl iyi olabilir; ama cennetteki sonsuzluk sıkıcı olsa gerek.
ama bu daha başlangıç..
altı milyon sekiz yüz doksan bin üç yüz yirmi altı yıl yaşıyorsunuz ve daha önünüzde koca bir sonsuzluk var..
din denen olgu bundan var.. ölümü kabullenmek istemeyenlere bir alternatif vaadediyor.
öteki taraf. öteki dünya. öteki burası, burada olanlarla ne alakası olabilir. burada olanlara bağlanacak kadar vahim bir yer mi burası.
benim burada dikkatimi çeken bir şey de kötülerin cezalandırılacağıdır. kötüler, burada kötülük görecekler, acı çekecekler, yaptıklarının hesabını verecekler. ödüllendirilmekten daha kafa karıştırıcı bir şey.
adalet nasıl bir şeydir? sokrates der ki; şu dağın arkasında bir hekim var ey halk bu hastalığı hemen tedavi eder. halk hemen oraya yönelir, sonra derki; şurada ki dağın arkasında daha iyi bir hekim var ey halk. halk bu seferde oraya yönelir hemen. en sonunda sokrates yine der ki; 'şu dağın arkasında daha iyi bir hekim var ey halk o insanlara hasta olmamayı öğretir.' adalet de buna benzer bir kavramı kendi içinde barındırır,hatta barındırır ne demek direkt onun kendi hakikatidir. adalet göreceli bir kavram değildir onun böyle bir hakikati vardır fakat insanlara başka yutturulmuş, olabilecek en iyi hali budur denmiş. kötüler yaptıklarının sonucuna katlandırılacak onlara da acı çektirilecek, onlarda ızdırap içinde kalacak.
günümüzde azıcık aklı olan insanoğlu şunun gerçekliğini kabul eder. kötüleri cezalandıralam mı yoksa kötülük yapmayacak insanlar mı yetiştirelim, onlara güzel eğitim, iyi bir ahlak, empati kurma yeteneği mi aşılayalım. tabikide bu azıcık aklı olan insan bile ikinci seçeneği tercih edecektir. kötülük yapmayan bir insan olmasını isteyecektir. ona bu düşünce kalıbını entegre edecek bir sisteme ve eğitime itilmesi gerektiğini söylecektir.
ama tanrı bunu yapmamıştır. tanrı direkt insanlara bir kader çizmiştir. gönderdiği bir kitapta kendisine ibadet ve sadakatin onu kurtaracak bir yol olduğunu göstermiştir. o kötülükleri engellememiştir. var etmiştir ki kendi kurduğu sistemin çarkı dönsün. eğer kötüler olmazsa o kötüleri yakmaz se iyilieri cennete atmaz ise onun ne anlamı kalır ki bu insanoğlunun düşüncesinde. onun ne önemi ne değeri kalır.
benim failim cezasını çekeceği zaman benim pek de umurumda olmaz ki o. eğer sonsuz bir boşluğa düşmüş olsaydık inan hiç bir farkı olmazdı. çünkü ben bir insanın acı çektiğini görmekten hoşlanmam. bu failim olsa bile. sen bunu engelleyecektin ceza vermen farketmez. öteki tarafın iyi değil senin. kaç madalyonun kaç yüzü var senin?
insanın hayattan aldığı zevk bambaşkadır, zaten hayata dair zevklerden başka zevkleri algılayamaz. algılayamadığından dolayıdır ki bu hayattan başka bir hayat, insan bedeninde ki mevcut duyumlarla söz konusu olamaz. ama ya ölüm? ölüm korkutur insanı, ve insan orada aslında ölümden değil, hiçliğe düşmekten korkar. belki bu yüzdendir ki 'ölümden sonra yaşam' algısı çıkmıştır ortaya.
ahiret insanın yaşama olan bağımlılığının kendisidir bir bakıma. doğruluğunu yada yanlışlığını tartışmayalım şimdi, ki algılamadığım sürece varlığından da yokluğundan da bahsedemem.
her dinin kendine özgü ahiret inancı mevcuttur ama ortak olan tek şey var. 'ruhun ölümsüzlüğü'. insan neden kendini ölümsüz kılmak ister ki?
Sonsuza kadar yanacağım yerdir.
hesap günüdür. Müslümanların inanışıdır. Bozulmayan isevilikte de bu inanış vardır. Saçmalayan versiyonda var mıdır bilinmez.
ya bazıları öylesine koşulsuz inanmış ki bu kavrama, insanlara " sen takıl bakalım, ahirette görüşücez ehehehe" tarzı laflar ediyorlar. tamam güzel kardeşim, sen inanıyor olabilirsin de, bunu dile getirdiğin de benim rencide olduğumu, üzüldüğümü falan mı düşünüyorsun? inanmıyorum evladım ben, hani entrymin silinmeyeceğini bilsem inandığın tüm kavramlara saatlerce sövebilir, beni bu tip kavramları meze ettiğin yöntemlerinle rencide edemeyeceğini sana anlatabilirim. neyse, belki bir kaçınız bunu okursunuz da, adam olursunuz.
ahiret inancı olmayanın dini de olmaz ben laik olmama ragmen ahirete inanırım yok diyen inanmam diyen gitsin gögsünü gere gere nufus cüzdanında islam ibaresini silsin de o zaman tamam bu adam adamdır diyelim..
işlenmesi gereken bir temadir. mesela hüri seçimi? kimse kullanılmış ve adı çıkmış hüri istemez. yada cehennemde bizim yanmamız için ocağa odun atan kişinin seçimi. yakıcı abiye rüşvet verilebilirmi? elektrikli ocak sanırım daha kullanılmıyordur. orada da teröristler varmi? şimdiki hükümet acaba kim?
bir grup ateist ahirette, ceheneme doğru yol almaktadır, reisleri ise şu cümleleri sarfeder.
"Evet beyler, doğru yerdeyiz, ben size demiştim zaten
...
Yok artık, bu kadar da değil
...
Neyse en azından kalabalık geldik
...
Abi dur valla ben bu arkadaşları tanımıyorum"
...
islam'a göre kıyametin kopması ve gerçek hayatın başlaması.mahşer aleminin kurulması
herkesin hesap verip cennet veya cehenneme gönderileceği alem.
peygamber efendimiz(s.a.v.) dahil tüm peygamberlerin de ümmetlerine bildirdiği gerçektir.Son ve sonsuz hayattır da aynı zamanda.
güzel güzel hatunların ve en yıllanmışından şarapların olduğu mekan.
aynı tür yerler için tonla para veriyor insanlar bu fani dünyada. oysa oturup iki rekat namaz kılsalar ne güzel maliyetsiz hem huriye hem de alkole koavuşacaklar.
daha çok tehdit unsuru olarak kullanılan yerdir, haksızlığa uğradığını düşünenlerin son randevu mekanıdır, öbür taraftır.
cennet hayalleri içerisindekilerin zihinlerindeki "şimdi bi laf bulamadım ama dur sen hele duur öbür tarafta görüşeceez" cümlelerinin ilham kaynağıdır.
öldükten sonra yok olup gitmesi kabul edilemeyen,
en gelişmiş yaratığı, ahirette tekrar dirileceği
yalanıyla avutmak,
''öbür dünyada'' kendisini bekleyen
tanrı'nın ödülleri ve cezalarıyla
aklını oymaktır.