ahiret yoksa istediğimizi yapabilir miyiz

entry42 galeri0
    42.
  1. Buradaki haksızlıkların hesabının sorulacağı bir mahkeme olması mantığa uygundur.
    0 ...
  2. 41.
  3. buna inanalar olarak nefis deriz, inanmayanlar olarak vicdan deriz fakat farketmez, inanan yaptığından sorumlu olduğunu imanıyla, inanmayan ise benimsediği humanizm kaynaklı etiğe göre bir ölçü barındırır içinde. ancak, hangi inanca mensup olursa olsun bu ikisinden mahrum olanlar zaten istediklerini yapma hakkını çoğu zaman bulurlar kendilerinde.

    kendi felsefeme göre: her nereden öğrenmiş olursa olsun, iyiyi, kötüyü; bilen insan her zaman doğru olanı yapar ve yapacaktır da, dış kuvvet etkisinde kalmadıkça.

    ...öyle yani.
    0 ...
  4. 40.
  5. 39.
  6. semavi dinlerin hayır çünkü ahiret var şeklinde cevap vereceği sorudur.
    0 ...
  7. 38.
  8. hayır cevabının verildiği soru.

    hayır yapamıyoruz çünkü yasalar var diyorlar. eyvallah.

    benim tecavüz ettiğim çocuklardan yasaların haberi yok ama.
    0 ...
  9. 37.
  10. iyilik ve kötülük ahiret olduğu için olmadığından kafadan sakat bir sorudur. soruya göre istenilen cevap;

    mükafat ve ceza korkusu ile insan kendini sınırlıyor ise, bu zaten mantıklı bir yaşam tarzı değildir.

    eğer ki "benim için tecavüz ahlaki bir değer" diyerek yeni bir argümanla soruna destek çıkmaya çalışıyorsan, bu desteğin soru ile alakası yok ve anlatmaya çalıştığın "ahlak neye göre?" sorunsalının tartışılacağı yer bu başlık değil.

    sanırım hala anlatamadım ne istediğimi.
    0 ...
  11. 36.
  12. 35.
  13. 34.
  14. cevap yerine demogoji türetilen yakışıklı bir soru.

    net bir cevap ver arkadaşım. evet mi, hayır mı?
    0 ...
  15. 33.
  16. ne sormayı bilmediğimiz için ortaya çıkmış, ahlak yönünde uzamaya giden, saptırılan bir sorudur.

    "ben tecavüz ettim ama vicdanım rahat. ne olacak ? bu mu lan anti-tez" (#8506689)

    ahiret ve vicdan üzerine yapılan mühasebenin ya da ahiret inancının üzerine yapılan yorumlar, "ahlak felsefesi" ile birleştirilir ise, soruya mantıklı bir cevap aramaktan çıkmış olacaktır durum. sorulan soru "ahlak" kavramı ile alakalı geniş bir alanı kapsamıyor. ahiret üzerinden iyilik ve kötülükten bir cevap aranıyor burada. o yüzden soruya verilen pek çok cevap için "anti-tez bu mu ?" diye sorup, ahlak felsefesine yön değiştirmek demagojiden başka bir şey değildir.

    bu "anti-tez bu mu lan" mantığı ve aranılan cevap, ahiret değil ise, senin bahsettiğin "ahlak" felsefesine girer ve bunun tartışılacağı konu bu değildir.
    1 ...
  17. 32.
  18. 31.
  19. "the greatest tragedy in mankind's entire history may be the hijacking of morality by religion." - arthur c. clarke
    0 ...
  20. 30.
  21. 29.
  22. tanrıya inanmamak , inanmadan daha zordur ?

    Tanrıya inanmamak bana bir şey kazandırmıyorsa eğer !

    Ve inanmadığımda Öbür taraf olsada , olmasada zaten malup'um .

    Tanrıya inanıp öbür tarafın varlığı için şansımı deneyebilirim.

    en azından inanma kısmında mutluluk olasılığı var , ya varsa !
    1 ...
  23. 28.
  24. ahiret inacı olmayan kişiye göre cevabı (vicdanın rahat ise) evet olan soru.

    vicdan mı?
    vicdan ne arar la tecavüzcü seri katilde.

    @28 numaralı entry sahibi arkadaşın yazdığı gibi olsun varsayarak yine cevabı verilemeyen soru.

    kendime yapılmasını istemediğim bir şeyi başkasına yapıyorum. vicdanım da rahat. ohh mis.

    bu mu lan anti teziniz.
    0 ...
  25. 27.
  26. cevabının verilemediğini iddia edenler tarafından -genelde- "tanrı olmasaydı istediğimizi yapardık, yaptığımız her şey de yanımıza kar kalırdı, her şey kaka olurdu" diye cevap verilen soru. evet, futbol enteresan bi oyun.
    0 ...
  27. 26.
  28. cevabı verilemeyen soru.

    çok net bir örnek veriyorum;

    bundan dokuz sene önce çalıştığım şirketten son maaşımı alamadım. çünkü iflas etmek üzereydiler ve ben bu durumu anladığımda üç adet masaüstü pc, iki adet de telsiz telefon arakladım. benim maaşımın karşılığı bir adet pc ediyordu ama açgözlülük işte, düşene bi tekme de ben vurayım dedim. allahtan depo sorumlusuydum da kimse farketmedi.

    şimdi vicdanım hiç rahat değil, cezamı çekmek istiyorum ama emniyete gidip anlatmaya da götüm yemiyo. hapislerde çürüyeceğime başka bir güce sığınıyorum beni yargılasın diye. en azından üç beş yanarız, sonra gelsin huriler.

    şimdi sorarım ahiret inancı olmayan arkadaşlarıma; ben kendime yapılmasını istemediğim bir şeyi, başkasına yapmamam gerektiği kanısına akıl yoluyla varamıyorsam, hangi kitap bana bunu öğretebilir? varın gerisini siz düşünün.
    1 ...
  29. 25.
  30. ben bir sürü çocuğa tecavüz ettim ve vicdanım mis gibi rahat. gibi bir çıkarsamaya vardıran ateistlerin cevap veremediği soru.
    0 ...
  31. 24.
  32. 23.
  33. cevabı bin kez verildiği halde hala nasıl, hangi mantıkla cevabı verilemediği iddia edilen soru.

    efendim, pratik olarak istediğini yapabilmen imkansızdır, dediğimiz gibi, sosyal normlar, kanunlar, yaptırımlar, yetenekler, ve dahi şans işin içine girer.
    0 ...
  34. 22.
  35. cevabı verilemeyen soru.

    çok net bir örnek veriyorum;

    bundan 9 sene önce çalıştığım şirketten son maaşımı alamadım. çünkü iflas etmek üzereydiler ve ben durumu anladığımda şirketten 3 adet masa üstü pc, 2 adet telsiz telefonu zimmetime geçirdim. depo sorumlusuydum ve kimsenin ruhu duymad. sonra iflas gerçekleşti ve icra yoluyla şirketin tüm mallarına el kondu. benim maaşımın karşılığı sadece 1 bilgisayar anca ediyordu.

    şimdi vicdanım hiç rahat değil. ve hesabını nasıl vereceğimi düşünüyorum. ve böyle suç işlyen bir sürü insan var.

    soruyorum şimdi sevgili ahiret inancı olmayan arkadaşlarma; hesabımı kim kesecek. keşke taafları bulabilsem de hesabımı ölmeden ödesem. ben istediğim halde bu suçun infazını yaşayamıyorum. gerisini siz düşünün.

    edit: yazım hatası
    0 ...
  36. 21.
  37. ahiretin insanın içinde olduğunu varsayarsak yapamayız herhalde. *
    0 ...
  38. 20.
  39. cevabı insani değerlerle ilişkilendirilebilecek soru. bir şeyi yapıp yapmama ya da bir eylemde bulunma nedenimiz bir otoriteden dolayıysa eğer, söz konusu otorite (tanrı, devlet, yasa koyucu, hukuk vs.) boşluğunda ne yapacağımızı bilemememiz normaldir. fakat iyiye yönelme -ki burada iyinin ne olduğu da başka bir tartışma konusudur- bu kavramların üstünde bir değer olmalıdır. bir insanın canını sırf tanrının gazabından korktuğum için almıyorsam, hem inandığım tanrıya hem de kendime karşı ikiyüzlü bir tutum içerisinde bulunuyorum demektir. bir insanın canını sırf insan olduğu, kendi varoluşunu gerçekleştirme olanağı olduğu, onun da ne olursa olsun bir değerler varlığı olduğundan dolayı almıyorsam, işte o zaman ahlaki bir eylemde bulunuyorum demektir. tabi ki kötülük her daim var olmuştur ve herkesten aynı bakış açısını beklemek bir ütopyadır; ancak olayın biraz da toplumsal yönüne bakıldığında herkesin herkesle her şey için sürekli bir çatışma halinde olduğu bir dünyada sürekli bir korku ve endişe içinde yaşamayı sanıyorum kimse istemez. kaos ortamları da yeni değerlerin ortaya konulması açısından zaman zaman gerekli olabilir. fakat ahlakın ve ahlaklı olmanın kaynağını kendi aramızdan alıp göklerde bir yere koymak hayalciliktir. dilim döndüğünce (genelde pek dönmez) anlatmaya çalıştım ama soru provakatif değil de gerçekten samimi bir soruysa merak eden thomas hobbes'un leviathan'ını okuyabilir.
    1 ...
  40. 19.
  41. aslında tamamen sakat mantık ürünü bir sorudur.

    kıyamet günü harun yahya mesihin kucağına binip, kuşlar gibi uçmayı, kombine biletler ile yakılacak adamları izlemenin verdiği mutlu mesut hayatı düşünerek bir insan vicdan muhasebesi yapıyorsa, kasa hep eksiktir.

    o yüzden hüseyin üzmezide aklımızdan çıkarmayarak yapacağımız en uygun davranış, cennet-cehennem görüşü olmadan iyi ve ahlaklı bir yaşam sürdürebilmektir.

    işte bu ruh hastası hal ve hareketler, ahiret inancındaki zevk sefanın tam tersi, zulüm ve şiddet'i daha fazla tetikliyor. yahu "isa çocuklara tecavüz etmemi istiyor. biliyorum,beni izliyor ve bana güveniyor. onu kırmayacağım" diye çocuklara tecavüz eden isa kalfaları, idrak yeteneği tam oluşamamış ufak kızları, kırmızı kuşaklı gelinlikler ile evlendiren(ben buna satmak diyorum) ve fazla sayıda kadın ile evcilik oynayan hacı amcalarım var iken, ve bu ahlak kahramanı din kardeşlerim bunları ölüm sonrası hayatın kesinliğine inandıkları için yapıyorlarsa(ki öyle) bunun tamamiyle bir ahiret hastalığı olduğunu söyleyebiliriz.

    yani yazılı metinler ve üzerine giden sakat mantık, haliyle zikirin etkisiyle garip bir ruh hali alıp, şiddet ve hastalıklı toplum insanı olabiliyor. ruh ve sinir hastalıkları gibi, "kuzu şiş olacağım" korkusuyla amı götü dağıtan zihin, ahiret-korku-cennet-cehennem gibi yazılı metinleri okumasın. tabi bu tüm inananlar için geçerli bir durum değil.

    edit: yahu arkadaşım olmasa niye istediğini yapacaksın ? bu nasıl bir pranga geçirilmiş mantıktır. orada "amı götü dağıtın" yazsa, çıkıp sokaklara "beni sikin" diye mi bağıracaksınız ? ulan vicdan falan kısmını geçtim, kedi-köpek öldürmenin vahşi bir şey olduğu gerçeğine gidebilmen için, yazılı metin mi gerekiyor ? ya da bunu yapman için sana 2 seçenek mi sunmaları lazım ? ya da ölümden sonra defne samyelili bir hayat olduğunu mu öngörmeleri lazım ? hayda.
    0 ...
  42. 18.
  43. içinde mantık hatası barındırmayan sadece kimi mantığa sığmayan ucu oldukça açık bir sorudur.

    cevabını vermek formaten bize düşmez. ama yine de verelim kendimizce bir cevap.

    ahiret yoksa, evet istediğimizi yapabiliriz ama teorik olarak. istediğimiz derken arzularımız kapsamında ihtiyaç kategorisine soktuğumuz her şeyi irademiz, hırsımız ve bundan mütevellit çabamız sayesinde bulduğumuz bir yöntem ile gerçekleştirmemiz olanaklıdır. aynı şekilde olanaksızdır da. zaman, yaşam, yetersiz bilgi ve öğrenim gücü, hareket kısıtlılığı, güçlünün güçsüze hükmettiği doğa kanunları gibi unsurlar bize her şeyi yapamayacağımızı pratikte "acı" nitelikli bir gerçek olarak göstermektedir. tabii biz yine de imkânsıza inanmamaya devam ediyoruz. borges'in deyişiyle imkânsız; reddedilmiş mümkündür.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük