ahir zamanın çabuk geçtiğini bir yerlerden mi duydum, yoksa bir yerlerimden mi uydurdum, inan hatırlamıyorum. ama kaynak merakından vazgeç ey okur, içeriğe gel. şurda iki kelime birşey anlatacağım, hak vermezsen ver eksiyi, canın sağolsun koç.
şimdi en sevmediğim yöntem olan, felsefenin adım adım gitme kuralını uygulayacağım. telegolcü userlarımız bilirler, ahmet çakar yöntemidir bu. kendisini de sevmem ama böyle bir giriş yapasım geldi. evet önce zamanımıza bakalım, ahir zaman mı? vallahi öyle lan. dünyanın çivisi çıkmış işte, yorulmuş hey gidi koca dünya. petrol bile tükeniyor oğlum, kaç sene daha ömür biçebilirsin bu garibim yere? ahir zamanda mıymışız kardeşim? evet öyleymiş. şimdi bir de algoritma mantığıyla bakalım olaya. eğer ahir zamanda olduğumuza inanmıyorsan entryi okumaya burada son ver. başa dön, ne bileyim sol frame i refresh yap, facebook a gir, youtube dan video izle falan. bak tek hat şemasını çiziyorum.
1) program: ahir zaman çabuk geçer
2) başla
3) ahir zamanda mıyız? ( if hayır: başa dön , if evet sonraki adıma geç)
evet efendiler, ahir zamanda olduğumuza inanmayanları eledikten sonra, geriye kalanlarınızla dördüncü adımdan devam ediyoruz. yavaş yavaş girelim olaya.
4) evet ahir zaman insanları, şimdi kendinizi bir tartın bakalım. hepiniz üniversite artı eksi dört baş yaş grubu insanlarsınız. kaideyi bozmayan istisnalar hariç (bir de alakasız olarak: innellezine amenu)... şimdi bir prototip alalım incelemek amacıyla. diyelim sen , 24 yaşında bir user ol. ortalama bir yaş aldım kafamdan. oğlum daha dün orta okulda, lisede değil miydin? ne de çabuk geçti zamanlar dimi. ne ara kasıklarında ki kıllar ağarmaya başladı bakalım? belin falan da hafif zorluyor artık gibi dimi? ee daha dün hopluyodun, zıplıyodun, ağaca tırmanıyodun. ağacı geçtim lan, düz duvara tırmanıyodun. ne çabuk geçti o ergenlik, yastığı bafilemeler falan? hayatını windows movie maker hesabı bir film şeridi diye canlandır bakalım kafanda, 2 dakikayı geçiyor mu toplam süre. gözünü kapatıp açsan doğduğun günden bu güne gelirsin ulan.
daha başka hayat derslerine de dallanıp budaklanayıp. interrup olsun algoritmamızda fena mı, şekil olur? biliyorum sevgili user, çok mutsuzsun. nerden biliyorsun diyesorma, anlatacağım bir bekle. sen zannediyor musun dünya üzerinde mutlu insan var? kimisi sana çok mutlu gözüküyordur tamam. ama dışı seni yakar içi onları emin ol. kimi budalalar da mutlu görünmeye çalışıyordur ki onun hali senden de beter be, şükret haline. yaşayan her mutsuz insandan birisin sadece. hani herkes mutlu olsa da sen mutsuz olsan, tamam üzül, kahrol. ama panik yapacak birşey yok abicim, herkes en az sen kadar mutsuz, takma kafana...
neyse ana programa geri dönelim. ne diyordu? hah, ahir zaman. özellikle 17 - 25 arası ne ara geçti, kendimde cevaplayamadığım en berbat şey bu. 17 yaşımdayken, kendimi dünyanın sahibi falan zannederdim. meğerse daha sümüklü bir çocukmuşum babuş. hayat dedi gel sen bakayım, iki tane sille çakayım. şimdilerde olgunlaştık, adam olduk falan. iş güç sahibi adam olduk. evleneceğiz, askere gideceğiz falan...
yapacak birşey yok valla, zamanı yavaşlatmanın bir yolu yok. ölüme doğru gidiyoruz, kaçınılmaza yani. öyle anti aging falan hikaye. bak michael jackson a, estetiğin kralını yaptırdı ama şimdi öte tarafta. neyse anlatabildim sanırım durumu. bir özlü sözle bitirmek gerek bu biçimsiz yazıyı. ne demiş konfiçyus: ayağını sıcak tut başını serin, sıvazla sırtını düşünme derin. ha bir de unutma ki: nereye dönersen dön, götün hep arkandadır...