ehl-i sünnet'in içerisinde vahhabilik ne ise; ehl-i teşeyyü'nün (şiilik) içerisinde ahbarilik odur.
dar kafalı, bağnaz görüşlü, düşünüp-akletmeyen bir kesimdir. şiiler arasında sayıları az olsa da; yıkıcı oldukları ve ingilizler tarafından desteklendikleri için gürültüleri-sesleri fazladır.
nasıl ki ehl-i sünnet içerisinde vahhabiler, sünnilik adını kullanarak dar görüşlerini çığırırlar. Kur'an ayetlerini ve hadisleri düşünmeden, akletmeden, ayet ve hadislerin indiği zaman ve mekânı, muhataplarını, esbabı nüzulunu, hikmet ve felsefesini incelemeden, irdelemeden günümüze direkt uygulanmasını savunurlar. şiilik içerisinde de ahbariler, aynı şeyi Kur'an ayetleri ve şii kaynaklardaki hadisler için yapmaktadır.
ahbarilik, kelime anlamı olarak; habercilik demektir. adından da anlaşılacağı üzere; hadis kitaplarından gelen rivayet ve haberleri temel alırlar. zayıf ve belki de uydurma da olsa bir sözde hadisi (sırf hoşlarına gittiği, işlerine geldiği için) Kur'an ayetlerine ve sahih hadislere tercih ederler. aklını kullanan, hadisleri inceleyen ve irdeleyenler onların gözünde sapıktır.
şiilerin çoğunluğu ise bu dar kafalılardan uzaktır. Şiilerin ekserisi usulidir, ahbari değil. usuli (asılcılık) düşünce; Kur'an'ı, Peygamber ve Ehl-i Beyt'in hadislerini AKILI merkez alarak yorumlayan bir düşüncedir. Şiilerin çoğunluğu şükür bu gruptandır. Ama ne yazık ki; ahbarilerin düşünceleri ve yaptığı eylemler bunlara mal edilir. "siz şöylesiniz, böyle düşünüyor, şunları yapıyorsunuz" diye kendilerine sürekli saldırıldığı için; savunma modundadırlar sürekli. o yüzden kendi mekteplerinin iRFAN (şiilikteki sufilik) boyutunu tebliğ etme fırsatlarını pek bulamazlar. maalesef durum böyledir.