akşam bir gün sonra tarih sınavı olduğu akla gelir ve fotokopiciye gidilip hocanın verdiği not alınır. yarım saatlik çalışma sonucu tarihler ve önemli olabilecek yerler işaretlenir. ertesi gün okula gidince öğrenilir ki iki not daha varmış. öğle arası gidip onlarda alınır. * arada onlarında önemli gözüken yerleri grup çalışması yapılarak işaretlenir. asistan da ayarlanarak grup halinde oturulur. hoca gelir ve ''test yapmaktam vazgeçtim, klasik sınav yapacam; iki soru soracam ver ancak dersi dinleyenler yapabilecek.''der. işte kırk dakika çaresiz bir halde dokuz kişinin notlarda soruların cevaplarının arayıp bulunamadığı andır.
Hikaye şöyle gelişmektedir..
sevgiliyle güzel bir bahar günü ilk defa cafeye gidilir paranın bok olduğunu imâ etmek için cafede ne varsa istenir yenip-içilmese bile..
herşey güzel ilerlemektedir kız muhabbetten ve masaya gelenlerden etkilenmiştir
sıra hesap ödemeye gelir...aaaaa o da ne cüzdan yok lan
(bkz: aha sıçtım)
(bkz: rezillik diz boyu)
(bkz: bir cuval inciri berbat etmek)
yurtta kimsenin olmadığı anda muteşem şekilde patates kızartmak nugget yapmak ve o esnada arkadaşlarının* salyalarını akıtarak 'ne güzel koktu hacı' diyerek içeri girmesi.
sınavına çok az vakit kalmış insanın tatil günü sabahtan akşama kadar ders çalışçam şöyle yapçam böyle yapçam diye planlar yapması sonucu beklenen tatil günü geldiğinde günün dörtte üçünü sözlük başında geçirdiğini farketmesi ve o içinin acıdığı andır.
evindeki tuvaletten başka tuvaleti kullanamayan insanın, 4 günlük iş seyehati sonrası evinin koşarak girdiği tuvaletinde löpçük diye nirvanaya ulaştığı andır.
özel öğretim yöntemlerinden 31 aldığımı öğrenip, yaptığım bütün tatil planlarını iptal edip 2010 yaz okulu etkinliğine katılmam gerektiğini anladığım an.
karısını kendi yataklarında yeni sevgilisiyle aldatırken karısının odaya girmesi ve buda yetmezmiş gibi metresininde odaya aşkım ben geldim diye girmesidir.