orijinal adı "o lucky man" olan ve başrolünde malcolm mcdowell'ın oynadığı, lindsay anderson'n if! ile başlayan üçlemesinin ikinci filmi. hem gerçekçi hem de gerçeküstücü olma özelliğiyle sinema tarihinin en orijinal aynı zamanda en hazmı zor filmlerinden biridir. kült olarak addedilmesi de buradan gelir. anti-kapitalist filmler listesinde kesinlikle birinci sırada olan ve kılavuz niteliği taşıyan film yükselme hırsıyla kavrulan bir kahve tüccarının kapitalizm rüzgarını da arkasına alarak zirveye ilerleme hikayesini anlatıyor. sisteme uygun olarak attığı her adımda şansı yaver giden kahramanımız sistemin dışına çıktığı anda tepetaklak olup çarkların arasında eziliyor. o lucky man!in kapitalist düzen içinde özgür irade, şans ve kaderin aslında çok da belirleyici olmadığını, asıl belirleyici olanın mülkiyet olduğunu vurgulayan ana fikri geçerliliğini günümüzde de koruyor. bugün hala bir sürü film bunun tersini iddia etse de, insanları şans/kadere inandırıp onlara yükselme hırsı enjekte etmeye çalışsa da durum bu.
senaryosu malcolm mcdowell'ın hayatından yola çıkılarak yazılan film, gerek müzikleri gerekse insanı şok eden sürreal sahneleriyle unutulmaz bir sinema deneyimi yaşatıyor.