masumiyet filminde vildan atasever'den arabesk versiyonu (kendi sesinden)...
jazz istanbul vol.1 albümünde jülide özçelik'ten jazz versiyonu...
üstad neşet ertaş'tan da ağız tadıyla orijinal versiyonu dinlenebilen mükemmel bir türkü.
hepimizin hislerine tercümandır. hele bugün...
hep sen mi ağladın hep sen mi yandın
ben de gülmedim yalan dünyada
sen beni gönlünce mutlumu sandın
ömrümü boş yere çalan dünyada
ah yalan dünyada yalan dünyada
yalandan yüzüne gelen dünyada
sen ağladın canım ben ise yandım
dünyayı gönlümce olacak sandım
boş yere aldandım boş yere kandım
rengi gönlümde solan dünyada
ah yalan dünyada yalan dünyada
yalandan yüzüne gelen dünyada
bilirim sevdiğim kusurun yoğdu
sana karşı benim hayalim çoğdu
felek bulut oldu üstüme yağdı
yaşları gözüme dolan dünyada
ah yalan dünyada yalan dünyada
yalandan yüzüne gelen dünyada
ne yemek ne içmek ne tadım kaldı
garip bülbül gibi feryadım kaldı
alamadım eyvah muradım kaldı
ben gidip ellere kalan dünyada
ah yalan dünyada yalan dünyada
yalandan yüzüne gelen dünyada
nerede duyulsa eşlik edilinesi türkü. keşke bu türküyü söylerken detone olmasam da bağıra bağıra söylesem diye az düşünmedim. ben de evde kimse yokken bağıra bağıra söyledim bu türküyü hep.
bu türkü çok gariptir.
içerken dinleniyorsa bir kadeh daha doldurtur.
yok içmiyorsan bunu dinlerken, içmeye başlamak an meselesidir.
ne güzel demiş diyen:
"Hep sen mi ağladın hep sen mi yandın
Bende gülemedim yalan dünyada
Sen beni gönlümce mutlumu sandın
Ömrümü boş yere çalan dünyada."