ağlatan bir (bkz: kızılırmak) eseri. (bkz: ilkay akkaya) seslendirmiştir. bu eseri en güzel onun yorumladığı kanaatindeyim. sözleri;
güneş küsmüş şavkımıyor ah sensiz
zerdali güzeli gözlerinle bak bana
kader eş oldu yenemiyorum ah sensiz
baldan tatlı sözlerinle gül bana
diken sarmış güllerimi deremiyorum
gülden nazik ellerini uzat bana
hasret yanar gecelerim ah sensiz
davran gülüm esen yel ol gel bana
ciddi ciddi ömrümü tüketmiş, hayatımın en kötü gününde varlığından haberdar olduğum ve o günden beri ne zaman dinlesem boğazımın düğümlenmesine, gözlerimin dolmasına neden olan iki sarkıdan biridir...
günlerden cuma, saat gece 03.30 sularıydı. elimde, yarısını gecenin içtiği diğer yarısını dişlerimin ezdiği bir sigara... radyoyu kurcalarken belli belirsiz, karıncalı bir sesle son birkaç mısrasını yakaldım...
şöyle diyordu;
- ................................
- hasret yanar gecelerim ah sensiz,
- davran gülüm esen yel ol gel bana,
işte o an keşfettim bu türküyü ve pek çok zaman geceyi bitirdiğim türkü olmuştur. belki gece, sigara ya da türkü değildi keşfettiğim, belki de bir türküde onsuzluğun bu kadar anlamlı ifade edildiğini keşfetmiştim.
Yine böyle bir akşamdaydık seninle Elektrikler yoktu
Ne bir ses vardı nefesimizden başka,
Ne de bir ışık aşkımızdan başka
Tuttuk birbirimizin elini
Nefesimiz nefesimizde öylece durduk Dakikalarca
işte öyle bir akşadayım yine
Ne nefesin var yanımda
Ne tutabileceğim ellerin
Sen yoksun yanımda
Yalnızca sensizlik ve yalnızlık var;
Başucumda...