ah muhsin ünlü

entry401 galeri15 video1
    1.
  1. "gidiyorum bu" isimli tek bir şiir kitabı olan ve kitabı da zaten kendisi bastırıp yayınlatmayan, aykırı ve büyülü bir şairdir... şiirlerinden bir örnekleme yapmak gerekirse,

    "yeni başlayanlar için hallac-ı mansur"

    öğrenciydi...
    bir kıza aşıktı
    ve aynı zamanda başka bir senaryo üzerinde çalışıyordu...
    28 ...
  2. 2.
  3. Hatırlat da Haziran'ın sonlarında çocukluğumu yakalım
    isimli okunası mükemmel bir şiiri vardır.
    9 ...
  4. 3.
  5. "sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
    ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek
    elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim
    elbette gayet rasyoneldir attan atlamak

    -freud diye bir şey yoktur."


    diyebilecek kadar imgeye hakim.
    48 ...
  6. 4.
  7. --spoiler--
    "şehre laciverd bir ceket gibi yakışsın yağmur.."
    --spoiler--

    bu kadar.
    17 ...
  8. 5.
  9. 6.
  10. 7.
  11. şizofrengi dergisinde yazmıştı bi ara.
    3 ...
  12. 8.
  13. 9.
  14. sen beni öpersen belki de ben fransız olurum
    şehre inerim bir sinema yağmura çalar
    otomobil icad olunur, zarifoğlu ölür
    dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür.

    -senegalliler dahil değil

    sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır
    çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi
    o vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin
    hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin

    -yoksa seni rahatsız mı ettim?

    sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
    ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek
    elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim
    elbette gayet rasyoneldir attan atlamak

    -freud diye bir şey yoktur.

    sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
    belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma
    bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
    yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.

    -haydi iç de çay koyayım.
    25 ...
  15. 10.
  16. ben dünyaya karşı durmak ile meşhurum
    olma. yokluğun bulunmama larcivert lavlar akıtır.
    nasıl çekip gitmiş bir şaman
    çekip gitmiş, bir şaman değilse en çok
    benim gibi sonsuz bir at
    hiç koşmuyorken de attır.
    9 ...
  17. 11.
  18. birleşmemiz radikal olacak ben kan vereceğim
    otobüsler olacak, tirenler, bütün öldürülmüş cumhuriyet şehirleri
    saçlarım uzun olacak, bıyıklar, gözlükler, gideceğim
    çığlıklarla düzülmüştür aşk şiirleri.
    gideceğim ensk ökümde devlet denen şirk,
    beb gözüğümde kent gördükçe kırılan gıçlar,
    ve bir dizeyi haklar gibi terli ellerim
    bu çağın açısını dik tutacaklar.
    5 ...
  19. 12.
  20. ben bu çağdan bir kere de şerefimle geçeceğim
    lazım gelen gülleri göğsüme gömmüşüm
    birleşmemiz radikal olacak ben kan vereceğim
    bunu daha çok küçükken bir film de görmüştüm!
    5 ...
  21. 13.
  22. biliyorum lir sızmıyor şakaklarımdan
    ve yüzümde şeyh çıldırtan yarıklar da yok
    annem beni hep çok sevdi, kız gördüm mü ağlıyorum
    modern bir alışkanlıktır ölmek, seni doğasıya seviyorum
    ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.

    mıknatıssız bir pusula olarak ...
    6 ...
  23. 14.
  24. ibrahim tenekeci'nin gece yazan ikizidir.
    3 ...
  25. 15.
  26. ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
    adlı bir cengaver olarak telefon ediyorum.
    hakiki cinayetler işleniyor görüyorum.
    isa görüyor, şeyhim görüyor, ben görüyorum.
    ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.

    yüzyıl şilisinden bir jazz javulcusu inliyor damarlarımda
    hiç durmadan kentli mağlup kıyasıya mağrur ve mor
    bir çocuğum şimdi pişman olmak için
    birbiriyle bağlantılı yüzbinlerce yılım var.

    seni sevmem
    bu savaşı
    kesintiye uğratmaz
    ama ordan bakma!
    bu, werther'in
    leş kanını
    gül kılar.

    birleşmemiz radikal olacak ben kan vereceğim
    otobüsler olacak, trenler, bütün öldürülmüş cumhuriyet şehirleri
    saçlarım uzun olacak, bıyıklar, gözlükler, gideceğim
    çığlıklarla düzülmüştür aşk şiirleri.
    gideceğim en eski öykümde devlet denen şirk yazacağım
    göz bebeklerimde kent gördükçe kırılan gıçlar,
    ve bir dizeyi haklar gibi terli ellerim
    bu çağın açısını dik tutacaklar.

    bana bir öpücük verin yoksa galip döneceğim
    ufka bir bakın ordum akıp gidecek
    elimde çözülecek makina ve cinayet
    marşlar yazıp halkımla söyleyeceğim yoksa.

    inanmışım kaybetmek esrarıdır olmanın
    çıldırmış bir vaşak gibi kaybediyorum.
    ipimden kurtulmuşum kaybediyorum.
    birleşmiyor ellerimiz haykırıyor trapez
    tanklar tank olup geçiyor üstümüzden
    helvetius haklı, devlet şaşkın, piyanist kara
    memleket sana rağmen ket vururken yarama
    şu çıplak çocuk şu büyük türk şairi ben
    -ve emir "kun" diyor; doğuruluyorum-
    "bu ülke"den daha bıçkın tamlama bilmiyorum.
    bana bir öpücük verin yoksa şair öleceğim
    ik dildar tohum ekecek sözüme yoksa
    ve bir dizenin tan yerini ağartamsıysa
    ellerini tutarım ki kudurtucudur. ellerin
    bunun için gözlerinin meryem hali sevgilim
    gözlerinin meryem hali gerçek yurdumdur
    ki zuhrettiğinde ilk formuyla isa yeniden
    ağlıyorum, ağlıyorum, ağlıyorumdur.

    ben bu çağdan bir kere de şerefimle geçeceğim
    lazım gelen gülleri göğsüme gömerek
    birleşmemiz radikal olacak ben kan vereceğim
    bunu daha çok küçükken bir film de görmüştüm!

    ah laikse aşkımız biter elbet bir kış baharyaz günü
    gözlerin uçurumlar kaydeder avuçlarıma
    bir çınar gövdesini bir hamle daha yarar
    üç içbükey komodin silah çeker vurulur
    sen gidersin, denklem düşer, ben aşk olduğumu ağlarım
    bir kelebek konduğu yerde bir mayın olduğunu anlar.
    beynime düşer infilak eder

    ben dünyaya karşı durmak ile meşhurum
    olma. yokluğun bulunmaman bedenime larcivert lavlar akıtır.
    nasıl çekip gitmiş bir şaman
    çekip gitmiş, bir şaman değilse en çok
    benim gibi sonsuz bir at
    hiç koşmuyorken de attır.

    biliyorum lir sızmıyor şakaklarımdan
    ve yüzümde şeyh çıldırtan yarıklar da yok
    annem beni hep çok sevdi, kız gördüm mü ağlıyorum
    modern bir alışkanlıktır ölmek, seni doğasıya seviyorum
    yeniden dünyaya gelsem yeniden seni severim

    ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
    adlı bir cengaver olarak telefon ediyorum
    hakiki cinayetler işleniyor görüyorum
    isa görüyor şeyhim görüyor ben görüyorum
    ben sana düzenli olarak telefon ediyorum
    mıknatıssız bir pusula olarak.

    şayet kitabını bulmayı başarmışsanız ; siz ya şiir için yaşayan birisinizdir ya da çok şanslı birisinizdir.
    23 ...
  27. 16.
  28. böylesi bir muziplikle bulaşmasaydı modern zamanlara, hüznü somutlaştırıp ellerine bırakmasaydı okurun başarısız bir zarifoğlu taklidi derlerdi ona, özelliği olmayan ismet özel ya da.

    "birleşmemiz radikal olacak ben kan vereceğim"
    13 ...
  29. 17.
  30. ironiyi de ironileştirmiş adam. aşina ne kelime:

    rabbim o tarz bir tiyatro gelsin bu şehre
    haddinden fazla mermi küvezden seksin
    rabbim rabbim ben de sordum sarı çiçeğe
    ah beni de şu direğe bağlayın gitsin
    11 ...
  31. 18.
  32. "tekrar şiire başlamak için uygun koşulların oluşmasını tevekkülle ummak istiyor."*
    8 ...
  33. 19.
  34. saian sakulta salkımın sözlerinden sıkca yararlandığı şairdir.
    8 ...
  35. 20.
  36. belki inanmayacaksın ama ben bu şiiri ellerimle yazıyorum sevgilim
    çünkü benim gömdüğüm kızlar ara sıra boğulur
    ve laik aşk çarpık toplumlaştırır, doğurma ne olur.
    sirk deseler tek hırkam var, çatışmada bıraktım
    şimdi gidip beckett okuyacağım, beni de seyret tanrım!

    mütemadiyen okuyoruz ah muhsin ünlüyü... her gün her dakika ayrı bir dizesi çarpıyor yüreğimizde.

    benim gibi sonsuz bir at
    hiç koşmuyorken de attır!

    çünkü şiiri içimizde yanardağları uyandırıyor. çünkü o; hiç koşmuyorken de at. şuurumuzun kendisini bulmasına izin vermiyor ah muhsin ünlü. içerden gelen sesler var ve kulak verdikçe anlıyorum ki hepsi onun dizeleri.

    ben sana düzenli olarak telefon ediyorum!
    vincit omnia veritas!

    şaka olmalı bu. her dize gözlerimizde akışkan izler bırakıp yerini alıyor yüreğimizde. şaka olmalı bu. yoksa nasıl izah ederiz rasyonel kedileri.

    ertan, alsana şu tüfeği duvardan benim ellerim ıslak
    18 ...
  37. 21.
  38. madem ki kimyamızı ezberimizi bozuyor şiirleri o halde çekip gitmeli artık... varoluş kendini assın plazalarda. zevk, şehvet içinde yüzenlere kalsın dünya. gidiyorum bu...
    *
    3 ...
  39. 22.
  40. ah laikse aşkımız biter elbet bir kışbaharyaz günü
    gözlerin uçurumlar kaydeder avuçlarıma
    bir çınar gövdesini bir hamle daha yayar
    üç içbükey komodin silah çeker vurulur
    sen gidersin, denklem düşer, ben aşk olduğumu ağlarım
    bir kelebek konduğu yerde bir mayın olduğunu anlar.

    dizeler... kelimelerin birbirine aşık olması ya da birbirlerini hiç beğenmemeleri. ah muhsin ünlü şairdir. içimizdeki her acıyı kanatlandıracak kadar bilge , çekip gitmenin kolaylığını yüzümüze acıtmadan çarpacak kadar serseri , kimsenin birlikte düşünemeyeceği kelimeleri ard arda sıralayacak kadar şairdir.
    *
    9 ...
  41. 23.
  42. yılların eskitemediği şairdi, yönetmen onur ünlü oldu. televizyona çıktı (bkz: makine), gizemini kaybetti. önünde saygıyla eğilirim.
    5 ...
  43. 24.
  44. şiir biçeminde yer yer zarfioğlunun izlerini taşıyan ama kendine has sembolik anlatımı olan söz açılımlarını gayet başarılı bir şekilde uygulayan şair. zaten zarifoğlu izleri taşıması muhsin ünlü yü üzmez yaralamaz ismet özel'inde cahit zarifoğlu hakkında dediği gibi:
    kendinden sonra yazmaya başlayan genç müslüman şairlere hangi özellikleriyle yol göstermiş olursa olsun, o'ndan sonrakiler o'nda ders alınacak bir taraf bulacaklardır. hem şiirin kendine mahsus kaliteleri bakımından, hem müslüman bir şairin dünya hayatındaki temayülleri bakımından.

    ah muhsin ünlü zarfioğlunun izinde yürümekten gurur duyuyordur elbet.
    *
    6 ...
  45. 25.
  46. senin bıraktığın yerden allahû ekber

    ertan'a

    i.

    geceye koyuldum.

    yıldızları dürüp kaldırmışsın
    çözdüm indirdim.
    aya gayri ihtiyari baktım, yıkanmış ağlıyordun
    mintanımı değiştirdim. gürze gül çaldım
    şems derlerdi inanmazdım
    sen kın dedin, inandım.

    ii.

    yol sürüyor.
    geceyi felç eden sessizliği yaka cebimden söküyor
    ve ayaklarıma ilave ediyorum.
    sanki akdeniz benim oğlum değil.
    künye kayıp.
    fünye çekili.
    gönyeyi kaptırdığım çingeneyse
    çoktan buhara'yı yakmış olmalı.
    ki bu, lüzumundan fazla para harcıyor demektir.

    iii.

    işi bıraktım.
    artık aynaya da bakmıyorum
    çünkü
    ilân etmek;
    seccadeyi aynı anda kendi gırtlağına da uygulamaktır.

    iv.

    seni seviyorum
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük