buhran içinde geçirilen kış döneminin ardından, üstten atılan ağır ve kat kat kıayfetlerden kurtuluşun güneşle beraber bünyede yarattığı neşe dolu haykırıştır.
ellerin titremesi, burnun kızarması ve tıkanması, kulakların kırılcak gibi donması, üstünde iki battaniye olması, elektrikli sobanın bacağı yakması durumunda söylenilen söz.
yazın müthiş bir canlılık içerisinde olan yaşadığı ilçenin, şuanki ölü halini gören yazar ın haykırışıdır. ah bi yaz gelse de şu güzelim ilçe eskisi gibi olsa. aah ah.
yazlık kıyafetlerini giymeyi özlemiş, kaşkollardan, şapklardan, kalın ceketler ve çizmelerden bıkmış insanın haklı serzenişi. baharın şöyle bir ucundan kendini göstermesiyle iyice depreşir bu özlem.
tüm kış yaşadığı buhranı iki haftalık yaz tatiliyle atmayı hayal eden ve 3 mevsim boyunca bu avuntuyla çalışıp didinen bünye arzusudur. ha yaz gelip de tatile çıkılınca ne olacaktır, lambadan cin çıkmayacaktır ama şortla terlikle sahil kenarında gezmek, beklenen yazın hakkını verecektir. *
soğuktan titremektense, güneşin kavurucu sıcağında terlemeyi tercih ederim. hem daha buz gibi limonatalardan, çikolatalı dondurmadan, karpuzdan, soğuk duştan, güneşli havadan doymamıştım ..