eskiler doğru söyler derlerdi de inanmazdım.. bir takım gerçekleri söyleyince ya dallama oluyorsun, ya şerefsiz, ya bunak, ya da siktiri çekiyorlar. ama maalesef, keşke olmasaydı ama oluyor. insanlarımız bi garip. otobüste yer verirsin ; buyur teyze gel otur dersin "aaaa deli mi ne ? nerden teyzen oluyorum ben senin" le karşılaşırsın, şifreler, skandallar, eşi pırlanta işine giriyor diye pırlantada ki özel tüketim vergisini kaldırıp, -sanki pırlanta en temel ihtiyaçmış gibi- eşine çanak tutan bir takım dürüst(!) dindarların yönettiği ülkedeyiz... ülkeme laf yok... şehit kanlarıyla sulanmış bu aziz vatanımın her köşesine canım 1000 kere feda. ama işte, idarecilerimiz yaramaz... dünya liglerinden küme düşecek duruma geldik ama herkesin gözü bir takım peynir ve beyazeşyayla, kese altınlarla, yolsuzluklarla boyanmış durumda... öyleyse eğer be kabul ediyorum dallamalığı, ama sizin gibi koyun asla olmam... ahhh aziz nesin ahh. ne kadar da güzel söylemişsin be üstad ! "ne zekası? bu milletin yüzde doksan biri 82 anayasası'na evet demiştir. geriye kalıyor yüzde dokuz. hadi biraz iyimser olalım, ama yüzde altmışı aptal bir milletiz". Ve mahkemeye veriliyor aziz nesin bu laflarından dolayı. Diyor ki : "yapmayın, etmeyin. eğer mahkemeyi ben kazanırsam sizin aptallığınız mahkeme kararı ile tescillenmiş olur" Ve mahkemeyi de kazanıyor aziz nesin. hoş değil ama maalesef doğru söylüyor.