Şüphecilik işte yaa.
"Ola da bilüüü.. olmaya da bilüü." Der özetle. Kesinliği Kanıtlanmamış konularda körü körüne vardır demez, ama var olabileceği ihtimalini de inkar etmez.
agnostikliği sadece tanrının bilinemezliği olarak değerlendiriyorsanız inanın büyük bir gaflettesiniz.
çünkü o akıl hastalıklarının, psikolojik rahatsızlıkların yegane panzehiridir. agnostik tutum, birçok meselede insana yol gösterir, tutarsızlıklara, mantıksızlıklara mani olur. zihni, takıntılı, karmakarışık düşüncelerden uzak tutar.
uzaylıların varlığı, maddi dünyanın gerçekliği, insanlığın sonunun gelip gelmeyeceği konularında da pekala agnostik bir tutum sergileyebilrsiniz!
Teist dinlerdeki gibi tamamen inanmak ya da ateizmdeki gibi tamamen reddetmek yerine şüphede olup tamamen tarafsız olanların felsefi görüşüdür.
Herhangi bir dine inanarak ya da ateist olup bir yaratıcının varlığını reddederek insan kendini rahatlatabilir,ama agnostik olmak biraz streslidir.
Her insan agnostisizmi tadar aslında, mesela müslüman olduğunuz halde"acaba" diye düşünüyorsanız ve bazen şüpheye düşüyorsanız tebrikler, çünkü islam'a göre şüphe duymadan gönülden inanma kuralını çiğneyip farkında olmadan agnostik olmuşsunuz demektir.
bir suyu kettle'a koyduğunda kaynatabiliyosunuz, buzluğa koyduğunda dondurabiliyorsunuz. Buna basit gerçeğe rağmen hala allah'a inanmayan bir güruh var.
sor bakalım einstein'a beyni var mıymış yok muymuş.*
bilinen diğer agnostikler de tesla, bill gates, marie curie, kant, chaplin, darwin, durkheim, carl sagan, mark twain, irvin yalom, albert camus, johannes brahms, franz schubert, heidegger, mete tunçay, james joyce, wilhelm reich *
somut hiçbir delili olmamasına rağmen her gün yaratıcının varlığını kanıtladığını sanan teistlere ve evrende nokta kadar olmayan kendi gezegenini bile henüz tam keşfedememiş ama evren kendiliğinden oluşmuştur diyen ateistlere dert olmuş akımdır.
tanrının varlığını veya yokluğunu kanıtlamayız çünkü bir şeyin var olması için yok olabilme ihtimalinin de olması lazım. agnostiklerin ateistlerin farkı teistlerin ürettiği argümanları da dikkate alması. mesela deistler bir tanrıya inanır ama neyle bunu temellendirir? sonuçta tanrının varlık olarak temeli olan şey, cinin, şeytanın, meleğin neden olmuyor?
veya agnostikler tanrının var olabildiğine inanarak varlık tanımını genişleterek uçan spagetti canavaranın var olmayacağını neyle kanıtlıyor?
varlık bir kalıptır, o kalıbın çıkan ne varsa yoktur. ya vardır ya yoktur demek o kalıbın dışına çıkılan alanı dikkate almaktır. bu sefer ne oluyor?
hiçbir şeyi yalanlayamamış oluyorsun. yeryüzündeki tüm dinleri o kalıbın dışına çıkarsan aynı görmek zorundasın. sonuçta o alanın var olabileceğine veya o alanda belli varlıkların var olabileceğine inanmışsın.
aklı sınırlı gören veya deneyselliği reddeden anlayışla agnostiklerin kafası bence aynı çünkü bilinmezliği siz kabul edip kesin hüküm vermiyorsunuz, deistler kabul edip inanıyor, teistler ise o bilinmezliği açıklayıp tanrılar yaratıyor onların üzerinden belli dinleri oluşturuyor.
siz aynı boşluğa bakıp farklı şeyleri düşleyen insanlarsınız, bu yüzden hepiniz aslında fikri olarak birbirinize daha yakınsınız.