"olabilir de olmayabilir de" insanıdır. ancak olabilir de ihtimalinde düşündüğünden teist olması zordur, daha çok deist-ateist çizgisindedir.
ha tanrı olabilir, o zaman müslüman olayım. ancak ya yunan tanrıları varsa? diye düşünüyorsa paranoyak da olabilir. yani hangi tanrının var olduğuna dair bile bir fikri yoktur.
üşengeç demek çok isabetli olmaz, ancak pragmatik diyebiliriz.
bu düşüncede katiyetle ''belki'' durumu söz konusu değildir. agnostizm tanrı inancı sorgulamaktan çok, insanoğlunun o varlığı bilip bilemeyeceğini sorgular. ve herhangi bir insan tanrının varlığını bilemeyeceği için ''bilinmezcilik'' diye tabir edilir bu felsefe. yani mesele ''var da, yok da diyemem'' den çok, kişinin insanlara inanamasından kaynaklanır. çoğu zaman yanlış anlaşılan bir ideolojidir.
tanrının varlığı da yokluğu da kanıtlanamaz fikrini benimsemiş kimselerdir.* En iyisini yapıyordur.Tanrının varlığı da yokluğu da kesin olarak kanıtlanamaz. Bir müslümanın tanrıya inanması ile bir ateistin tanrıyı reddetmesi arasında tek bir fark vardır; o da ateistin tanrıyı reddederken, müslümanın tanrıya inanmasıdır. Her ikisi de yanlıştır, çünkü insan, ya tanrıya inanır ya da inanmayaya inanır. Ama kesin olarak hiçbirisini bilemez, bilinemez çünkü. itiraf etmeliyim ki; bir ateist yine de bir müslümandan daha iyidir, en azından dogmalarından bir kısmını yenebilmiştir. Doğduğu günden beri kendisine diretilen dogmatik kuralları reddetmiştir. Yine de kabul etmek gerekir ki, bir müslüman varlığı kesin olarak kanıtlanamayan bir tanrıya inanıp cahil olacak ise; bir ateist de varlığı kesin olarak reddedilemeyen bir tanrıya inanmadığı için cahildir. Çünkü bilinmez, tanrının olup olmadığı bilinemez ve kanıtlanamaz. Şahsımca, agnostizm her iki inanıştan da daha iyi ve mantıklıdır.
ateistlere göre dinler konusunda daha kalender olan, en azından din sosyolojisinden haberi olan arkadaşlardır. kendi görüşleridir, saygı duyulmalıdır. ancak bilmedikleri ya da bilinmeyeceğini düşündükleri tanrı ya gerçekse ya hesap günü varsa o zaman sonları ne olacaktır. kafiri anladık kazığa oturtulacak, mümini anladık mükafatlandırılacak. eğer tanrı yoksa zaten sorun yok, ohh! kebap... boşluğa, hiçliğe atılacağız nasıl olsa. topraktaki minerallere karışıp mezarımızda ot olarak biteceğiz, sonra o otu bir inek yiyecek, ineğin bokunda can bulacağız, sonra gübre olup geldiğimiz yere; domatese, portakala can vereceğiz. tırt silsilenin parçası olacağız kısacası.
evet tanrı varsa - ki şahsımın kendi varlığından şüphesi olmadığı kadar var olduğuna inandığı kudrettir- o zaman durum ne olacaktır. agnostikler için kadro ayrıldı mı gerçekten bilmiyoruz, bu nokta da agnostik davranmamız gerek.
ikisinin ortası birşeyin olması imkansız zannımca. tanrı zar atmayacağı gibi, çekimser oy da kullanmaz.
ekseni "bilinmezlik"ten geçtiği için genellikle insanlar tarafından "kokmaz-bulaşmaz" bir tavır olarak nitelendirilse de aslında son derece net bir görüşün insanıdır. en uç görüş olan ateizmin insanı bile reddetmek için önce bir kabul yerinden geçer ancak o'nun bu anlamda tutunacağı dal hiç yoktur, olmamıştır.
kendimi agnostik olarak tanımlamasam da, agnostiklerin aldığı tavrı korkakça veyahut çekingence diye tanımlamak gördüğüm en ahmakça hareketlerden biridir. öncelikle çekimserlik ve çekingenlik arasındaki farkı kavramak gerekir.
ve ilgilenmiyorum->umursamıyorum->siklemiyorum, sikimde değil
gibisinden ifadelerin kullanım amacını öğrenip, agnostik bireylerin çoğunun düşünce yapısında yer aldığını da anlamak gerek.
söylemek istediğim şu ki; agnostik bireyler, hiçbir sonuca varılamayacağını bile bile ["allah var" x "tanrı yok"] tandansına sahip "kanıtlama çabalı" tartışmaların merkezinde vakit kaybetmemeyi tercih eden bireylerdir. ha, illa ki yönelimleri vardır, bu konularda hiç düşünmüyor olmak zorunda da değillerdir. deizm ve ateizm arasında gidip geldikleri görülür. ancak, tüm bu çalkantıları kendi içlerinde yaşarlar, dışarıya gösteriş olarak sunmayıp, teolojik konuları çok da fazla önemsemezler/önemsememeye çalışırlar.
agnostik bir arkadaşımın "tanrının var olup olmadığını bilemeyeceğimden ara ara oruç tutuyorum eğer varsa babalara gelmeyelim" sözüyle pek de güzel tanımladığı düşünme biçimidir.
cogu kisinin bilip bilmeden kendini bu sinifa soktugu sifattir...
Her seyden once agnostizm diye bir sey soz konusu degildir. Agnostiklik, ateistlikten farkli olarak bir akim degildir.
Cogu kisinin zannetigi gibi agnostiklik, "yoktur ama da oladabilir, gote gelmeyelim" demek degildir. Agnostizm der ki, tanri oladabilir, olmayadabilir. Bunu herhangi bir bilimle kanitlayamayiz, ustune deney yapamayiz, nitekim tanrinin vaar olup olmamasi benim hayatimda hic bir seyi degistirmiyor, o zaman bu bilgi benim icin onemsizdir... Ustune dusunmeye, beyin gucu yormaya, ustune siyaset ve politika yapmaya, hatta inkar etmeye bile degmez...
"Yorungede bir caydanlik var" sozu ne kadar onemliyse "allah var" sozu de o kadar onemlidir. Yorungede bir caydanlik var mi? Su teknolojiyle bilemem. Umurumda mi, zerre kadar sikimde degil. Sonuc: isi gucu olmayan, bos vakti cok olanlar istedigi gibi kafa patlatsin, bir cevap bulursaniz bize de soyleyin...
uyduruk düşüncenin adamı. düşünce bile değil lan bu. düşünememe resmen. şüpheci desek değil, deist desek değil. bi bilinmezciliktir tutturmuş pragmatist herifler.
sınvlarda bilmediği soruyu boş bırakmaktan kaynaklanan alışkanlıktır. cesaretsiz ateist falan değildir. agnostik insan zaten semavi dinlerin tanrı önermelerini akla aykırı bulcağından yaranacağı bir taraf da yoktur.