ağlamak ayıp değil
saklama gözyaşını
yeter ki ağlarken de
eğme bir an başını
üzülmek ayıp değil
hep sevinmez ya insan
elbet üzüleceksin
biraz kalp taşıyorsan
sevmek hiç ayıp değil
sevmeyenler utansın
sevginle, hasretinle
unutma ki insansın
varsan da sevdiğine
bir gün geç, bir gün erken
mümkün mü mutlu olmak
milyonlar umutsuzken
ağlama... bu da gelir geçer
hangi dert unutulmamış ki
hangi acı sürmüş mezara kadar?
sevdiğin seni terk etti diye
sanma ki dünya duracak
ancak, hayatta başka hiçbir amacın yoksa
sevmek ve sevilmek sence tek, ama tek mutluluksa
işte o zaman sana bir çift sözüm var:
ağlamak ayıp değil, ağla ağlayabildiğin kadar
sevmek hiç ayıp değil
sevmeyenler utansın
etinle kemiğinle
alt tarafı insansın
lakin bil ki arkadaş
her aşk biraz yalandır
oysa gerçek mutluluk
halkla paylaşılandır
aglamanın ayıp oldugunu düşünen gülmenin de ayıp oldugunu düşünsün o zaman. gülmek kadar dogaldır. hatta bazen aglamalı ki birikmemeli içinde diye düşünüyorum.
ağlamak güçsüzlüğün dışarı vurması gibi gözükür çoğu insana ama ağlamak güçsüzlük deildir. ağlamak bi güçsüzlük sıfatı deil bi erdemdir. ağlayabilmek güçtür aslında kabullenmektir ve duygularının fiilen harekete geçmesidir. ağladıktan sonrada sakinleşip yollar aramaya başlarsın ve düşünmeye başlarsın
çünkü baştan kabullenmişsindir bu duruma rahatlatmışsındır kendini. bi diğer yandan da ağlamak sadece üzülmek deildir. okadar huzurda ve mutlu olursun ki bazen tutamazsın hayasızca yağan yağmurlarını. damla damla süzülürler... engel olamazsın... ağladığın her zaman kendine özeldir, kendinle başbaşa olduğundur çoğu zaman ve bazende en yakın arkadaşındır o vazgeçilmez damlacıklar...