3'ncü oyunu 2 ve 1'den sonra cidden boş ve bayattır. hareket alanı çok kısıtlı, istediğimiz çoklukta imparatorluğu yönetemiyoruz ve daha bir sürü şey. bu yüzden 1 ve 2'nci ile oynamaya devam ettiğim oyundur. 3'ü sevmeyi çok denedim, the asian dynasties'i, the warchiefs'i indirdim oynamaya çalıştım ama yok, sevemedim.
her poku yaparım ederim. insan işten kaytarmaz mı?
hele o ev yok mu o ev. ne biçimdi orası öyle genelev gibi bir şeydi. habire adam çıkıyordu.
hiç yaşlanmazlar emre itaatsizlik de yapmazlardı. haaaa arada sırada kendilerini yaptıkları evin arasına sıkıştırmayı başarabiliyorlardı ama olsun.
başarılı bir oyundu.
serisi içinde en iyisi age of empires II: the conquerors olan çocukluğumun mükemmel oyunu. bununla yatar bununla kalkardım beee. hatta o kadar severdim ki bu cümlelerin aynısını bu başlığa daha önce girmiş bile olabilirim. o kadar şuursuzca seviyorum. türklerle oynarken, köylülerin "oduncu" demeleri hala kulağımda.
microsoft tarafından yayınlanan bir strateji oyunu. ilk oyunu karanlık çağlardan demir çağına, ikinci oyunu 12 - 13. yy da, 3. oyunu ise 18 - 19. yy da geçer. bunlara ek olarak age of mytology adında bir oyunu daha bulunur, daha çok mezapotamya ve iskandinavya bölgesindeki titanları konu alır.
hele ki ilk çıkan olan age of empires en güzelidir. Fil , aslan , timsah , karga , baykuş sesleri , deve , geyik ne ararsan vardır. oyunun müziği ise kulağa çok hoş gelir.
sabah ilk ders almancadır. sınıfın erkekleri toplanır ne yapsak ne yapsak en sonunda her zamanki gibi internet kafeye doğru yol alınır. internet kafeciyle birlikte internet kafe açılır bilgisayara oturulur ve servis saatine kadar age of oynanır. rush atmak konusunda sınıfın en iyisi olduğum için diğer arkadaşlar rush atmak yasak falan derdi, tabi ki yer miyim atardım efendi gibi rushımı 7 kişiden 2'sini direk hallederdim. vay anasını özledim resmen.