bir age of mythology değil. ama yapay zeka yönünden çok daha iyi. age of mythology'deki pek çok taktiği yemiyor. her türlü taktiğinize karşı taktik geliştiren fırlama bir arkadaşla oynar gibi hissediyor insan. age of mythology'de titan'da 2 rakibi yenen ben, age of empires 3'te hard'da tek rakibe el aman dileyebiliyorum.
Osmanlıların oyunun en iyi ırkı olduğunu tekrar göstermiştir. Expert seviyesinde düşmanın* ilk saldırısını atlattıktan 100 atlı 60 yeniçeriyle kim gelirse çakıyorsunuz. Arsenal ile yeniçeriyi de geliştirdiniz mi tadından yenmiyor..
mükemmel bir yapay zekaya sahip oyun. eski age of empires serisi ile uzaktan yakından karşılaştırılamaz. 20 tane kaleyi yan yana dizip sur oluşturamazsınız birkere, tüm işçileri öldürüp yerine asker yaparsanız ekonominiz, ordunuz bertaraf olabilir. oyun startejik açıdan mükemmel. grafiklere diyecek söz yok zaten herşey o kadar gerçekçi yapılmış ki bir an için gerçek hayattan kopabilirsiniz. hele ki o sesler ne öyle yahu ; topun yakınındaysanız ve iyi bir ses sisteminiz var ise sanki mahallede top atılıyor gibi sesi içinizde hissedersiniz. o yunda top atılan yerden uzaklaştığınız zaman ise ses ramazan topu gibi uzaktan ve derinden gelmektedir. adamlar herşeyi düşünmüşler. ilk başlarda morgan denen herifin türklere köpek demesi ve osmanlıyı sömürgeci bir devlet gibi göstermeleri sinirleri bozsa da ilerleyen bölümlerde durumu düzeltiyorlar. velhasıl ölmeden oynanması gereken oyunlardan bir tanesidir.
8 farklı toplumla,(bkz: Hollandalılar, Ruslar, Fransızlar, Almanlar, Osmanlılar, ispanyollar, ingilizler, Portekizlilerin) o zamanlar Yeni Dünya adı verilen Amerika'yı keşfettiğimiz, kolonileştirdiğimiz bir oyun.. Grafikleri, sessleri mükemmel.
Osmanlıları seçtiğimizde, koloninizin ismi isteğe göre Istanbul, Bursa olabiliyor.. Kahraman (hero) olarakta Fatih Sultan Mehmet, ibn Battutta gibi kişilerin olduğu oyun. Oynamaya başladığınızda, Diğer toplumlarda kilise var, Osmanlılarda Camii. Aynı zamanda Camii'den imam çıkarabiliyorsunuz, imam'ın görevi de iyileştirmek. (bkz: Heal Basmak) Koloninizi güçlendirmek için, Camii'de Tanzimat, Mesrutiyet, Reform, gibi seçenekler var.. Diğer toplumlardan farklı olarak, piyade asker bakımından sadece Janissary, yani Yeniçeri üretebiliyoruz.. Bu yüzden, "hangisi iyidir acaba" ikilemine düşmüyoruz. Atlı olarakta Sipahi, Timarli Sipahi var..
Top olarakta, Culverin, Mortar ve engüzeli olan, Great Bombard var.. Great Bombard, Fatih SUltan Mehmet'in döktürdüğü toplardan esinlenilmiş.. Great Bombard sadece Osmanlılarda var, Mortar'ın 40 vuruşta yıktığı kaleyi 6 vuruşta yıkabiliyor..
işçiler, çok kuvvetli değil, biraz yavaş. Ancak işçiler bedava ve kendiliğinden çıkıyor. işçileri seçtiğinizde, "Hazır, Evet, Bencede" gibi sesler çıkarıtorlar.
Son olarak, Osmanlılar, bariz biçimde diğer toplumlara göre üstün..
söylenilenlerin aksine age of empires 3 stratejesi türündeki tüm oyunları yerle yeksan etmiştir. istanbul, istanbul diye geçmektedir. ayrıca oyunun ana hazırlanışı itibariyle bir tek kıtada olduğunuz doğrudur. lâkin bunu zenginleştirmek ek paketlerle mümkün. asya kıtası gibi. bir de savaş şefi adı altında diğer ek paket vardır ki bu da age of'u içinizi ısıtan bir oyun hâline getirir. osmanlı iseniz halkınızın ve askerlerinizin size cevapları pek sıcak olmasa bile türkçe sunumu tek artı kısmı. diğer artıları, diğer sürümlerine nazaran fikrimce daha çoktur. özellikle görsellik açısından. zaten bir oyunu oyun yapan önce görsellik sonra da yapay zekadır. ardından sesler ve diğer özellikler gelir.
Osmanlı'nın olması biryandan gaz verirken diğer yandan da gaz alıyor.
Şöyle ki;
Bu oyun Yeni Dünya'yı keşfedip sömüren milletlerin hikayesini konu alıyor.Yani Osmanlı böyle birşey yapmamıştır.Sömürgeciliğin aksine mütevazı bir ülke anlayışı vardır.Ama mehteran falan gerçekten çok güzel.
Bu arada dünyanın en iyi grafiğini yapmışlar.Yapay zeka ne kadar sifon sesi gibi olsada grafikler harika.
age of empires serisinin* son oyunudur. oyun kimi age of hayranları tarafından beğenilmiş kimileri tarafından da beğenilmemiştir. bunun en büyük nedeni oyunda ki büyük stratejik ve dönemsel değişimdir.
bir kere oyun artık "al eline kılıcı, vur dibine dibine" çağında geçmemektedir. her milletinde elinde barutlu silahlar vardır ve savaş mantığı artık değişmiştir. öte yandan oyun tek bi haritada "ben varım düşman var, ee..o zaman 10 tane kale çakayım, 15-20 tane de top atan kule, işçileri de öldür aq zaten bok gibi para var, asker bas yerine" devrinde değildir. oyunda ekonomiyi ihmal ettiğiniz an ordunuz, ordunuzu ihmal ettiğiniz an ekonominizin yerlebir olması mümkündür.
denizde ve karada ciddi strateji geliştirmeniz gerekmektedir.***
aoeII'den en önemli farkı, savaştığınız haritada deniz varsa, orada hakimiyet kurmadan oyunu kazanmanız cidden zordur. deniz savaşları önceki age of serilerine göre gelişmiştir. sadece yemek ihtiyacınızı değil aynı zamanda coin* ihtiyacınızı da sınırsız! bir şekilde karşılayabilir, tabi balinalardan altın çıkaran balıkçı teknelerinizi koruyacak bir filonuz varsa.
kara savaşlarına gelince, oyunun kara savaşı mantığında artık bir de ek olarak yerli kabileler vardır***. oyunda ki kara birimleri; piyade, süvari ve barutlu silahlardır. bunlar da oynadığınız imparatorluğa göre değişmektedir. kimlerinde top yoktur, kimilerinde harbelder, kimisinde bordo bereli misali yeniçeri, ama aşağı yukarı güçler dengelenmiştir.*
bir diğer yenilik "hometown" (biz başkent diyelim, daha mantıklı olur) olayıdır. oyun içinde ki performans puanınıza göre* belirli periyotlarda sizin daha önceden seçtiğiniz kartlarda ki yardımlar başkentten size gönderilir. bunlar kimi zaman asker,bazen askerlerinizin gücünü arttıran upgreatler olabilir, hatta fabrika yollayıp ekonominizi AB standartlarına taşıdığını da görebilirsiniz.
oyunda strateji kur, akıllı davran ekonomini koru, mutlaka yayılma politikası izle kurallarına uyduktan sonra yenilmeniz zordur.* kısa kısa milletlerin özelliklerinden bahsetmek adettendir.
inglizler: Oyunun musketer milletdir. ilginçtir ev inşa ettikçe yanında bir de bonustan işçi verir. ilerleyen zamanlarda aldığınız kartların birinden bu evlerden işçi üretmenizi sağlar ki, koloniciliğin kralını yapabilirsiniz. denizlerde güçlüdür, lakin barutlu silahlar ilgili biraz sıkıntısı vardır. oyunu mantığı yayılmacılıksa fena değildir.
Fransızlar: Kafalarının üstünde tüy bulunan ceronimo tipli işçileri komik görünüşlerinin aksine köpek gibi çalışırlar sıradan bir işçinin 1.5-2 katı iş yapan neredeyse ilk başlarda ki bir asker kadar da dayanıklı işçileri vardır*. bu da yetmezmiş gibi Fransızların kaşifi olan amcamın yaralı asker işçileri monk misali tedavi etme gücü vardır. karada iyi savaşırlar ve standart bütün askerlere sahiptirler. dengeli oynarım diyen adamın alması gereken millettir.
Hollandalılar: oyunun paracı devletidir. işçi basmak için yemek yerine altın gerekir* ayrıca inşaa ettikleri bankalarla durduk yere para basarlar, bir iki ilave kart ile * ciddi anlamda oyunun merkez bankası konumundadır. ancak bu para bastıran kartlar peşin peşin uyarır seni askerlerinin dayanıklılığını azaltacağım diye*, dikkat edilmelidir. bana kalırsa oyunda tek başına savaşmak için değil de, 4'lü multiplayer oyunlarda ortağını desteklemek için kullanılırsa mucizevi olabilir.
Almanlar: Oyuna ekstradan ne getirdiğini merak ettiğim millettir. Atların çektiği vagonlardan tüfekle ateş eden arabaların ve boyundan büyük kılıçlarla gezen balet tipli askerlerin dışında anlatılacak pek fazla bir özellikleri yok. Gerçi vagonların darbe puanı 800'e akdar çıkıyormuş* ayrıca elit işçileri var ki onlarda hızlı çalışıyorlar. genede bunlar asker çeşitliliği sıkıntısını kapatamıyor. ilginçtir ben iyi bi yönünü bulamadım ama bu benim oyun tarzımla alakalı olabilir.
Ruslar: oyunun akışına yön veren milletir. bir kere işçileri 3'er 3'er çıkar ki bunu da 270 yiyecek ile yaparlar* böylece ekonomi hızlı büyür. ancak hemen sevinmeyin hızlı büyüyen ekonominiz, sayıları çok ama işte kabiliyetsiz askerlerinize gidecektir. ancak stratejiniz sürümden saldıran askerle düşmanı oyalamak onun ekonomisini zayıflatmak olurda o ara siz sağlam bir odu yapabilirseniz, karşınızda ki çok geçmeden biter. ancak ucuz etin yahnisi misali sürüden bozma askerlerle devam etmenizde güçtür. oyunda kiliseden çıkan petro inkilapları* size iyi bir güç katar ihmal etmeyin. denizlerse Rusların işi değil, fazla bulaşmayın.
ispanyol: Denizlerse derdiniz, ispanyollar bu iş için oyundalar. her şeyden önce kartların büyük kısmı sizin gemilerinizin gücünü arttırıyor, yetmezmiş gibi kilise de ki bir özellik birimlerinizin* görüş alanını inanılmaz geliştiriyor, haritanın bir ucunda ki düşmanın ne yaptığını görebilirsiniz bile. ayrıca oyuna başlarken başkentten gelen erzak yardımı ispayollarda oldukça fazla, yine ayrıca seçeceği kart sayısı da diğerlerinden fazla. yetti mi, hayır, bir de kaşifinizin köpek yetiştirme yeteneği ile koca haritada bir kaç dakikada önünüzde*.
Portekizliler: Brezilya bugün neden Portekizce konuşuyor sorusunun cevabı, bir devlet bu kadar da sömürgeci olur. ayrıca brezilya bugün neden Portekiz toprağı değil sorusununda cevabı, çünkü topları yok, onun yerine seri ateş eden taşımalı tüfekleri var ki ben bir faydasını görmüş değilim. her çağ atladığınızda size bir merkez ev vagonu gönderilir böylece kaynaklara daha rahat ulaşıp sömürürsünüz. uzun menzilli tüfekçileri öne çıkan yanı, keşfinin dürbün gibi bir imgesi var ki haritada istediğiniz yeri açmaya yarar. ama toplarla birisi merkez evinize gelince bu kadar ileri görüşlü olmanın pek faydası yoktur.
Osmanlılar: ne denebilir ki. denizde aşağı yuları denk, karada rakipsiz, barutlu silahlarda torpillinin önde giden ulusudur. bir kere işçiler para vermeden otomatik çıkarlar*, ekonomiyi iyi ayarlarsanız bu çok işinize yarayabilir. kartların çoğu barutlu ünitelerinizi geliştirir*, abartır. 7top, 40 yeniçeri, 10 abuns gun'lı ile karşınıza napoyon gelse* havasını alır. great bombard ise dönemin atom bombasıdır. 4 ünitelik yer kapla, ama rakipte içi doldurulmaz yaralar açar. abuns gun'lıları mutlaka düşmanın barutlu ünitelerine karşı kullanınız, çok iyi sonuç alırsınız. kısacası osmanlılar iyi kullanıldığında oyunun açık ara önde savaşçılarıdır.
serinin eski oyunlarını özleten oyun. campaign kısmında türkler le savaşıp durmak içimizi acıtıyor, ayrıca türklerin amerikada işi ne? yine de oynanabilitesi olan bir oyun. en azından başındaki geliştirilmiş age of empires müziğini duyabilmek adına.
istanbulun önündeki kavherengi suyun haliçin eski hali olduğunu düşündüğüm grafikleri fark ettiren oyun. ama ikisi (bkz: age of empires 2) daha basitse de daha güzeldi.
tam bir hayal kırıklığıdır. age of empires 2 nin verdiği keyfin yanına yaklaşamamıştır. zaten oyunu açtıktan 20 30 dakika sonra size beni kapat diye bağırmaktadır. hemen program ekle kaldıra gidip gereksiz yer işgalini gidermek yapılası gelendir.
age of serisinin içine etmiş en son sürümü. grafikleri arttırayım derken oyunda ne strateji bırakmışlardır, ne tarihi bir gerçekliği kalmıştır, ne de ayrıntı.
oyunun tamamı amerika kıtasında geçmektedir, harita seçimlerinde de ancak amerikan eyaletleri seçilmektedir. zaten age of empires 3 daha önceki sürümlerine sadık kalmamıştır. oyun daha önceki aoe serileri gibi feodal ve daha önceki çağlardan başlamamaktadır. ortaçağın sonlarından başlayıp endüstri çağının başlangıcına ve birinci dünya savaşına kadar ilerlemektedir. oldukça az ülke ve ırk seçimi şansınız vardır. oyunda şimdilerde yok olmuş bir çok medeniyet bulunmamaktadır. sadece ingiltere, fransa , almanya, rusya, osmanlı ve ispanya gibi ülkeler bulunmaktadır. oynarken insanın aklına osmanlı'nın amerikada ne işi vardır suali gelir. oyun esnasında kızılderili amerika yerli kabilelerini de esirleştirip kendi adınıza savaşçı olarak kullanabilme şansınız vardır. ayrıca oyunun içerisinde oyun dışı sivil ticaret kervanları da vardır. bunlar zaman içerisinde gelişip kara tren olu verirler. onların da nakliye yaptıkları ya da durakladıkları istasyon gibi yerlere vergi noktaları kurarak ticaret kervanlarından zorla vergi de alınabilmektedir. lakin oyunda tam bir ırkçılık sergilenmiştir. istanbulun ismi constantinople ismi ile geçmektedir ve campaign oynarken osmanlıyı bir başka ülke yıktığında yıkan ülke artık kimse '' ben bir iskoçum seni türk köpeği'' şeklinde nidalar atmaktadırlar.
ne hikmetse oyunun menü ve ayarlar bölümü oyundan daha zor ve daha çok uğraştırıcı kılınmıştır.
hamachiden multiplayer atılırsa sabahlatan eşsiz bir oyun.Expertler deli güçlü bu oyunda.iki ülke karsiniza 4 ülke alinca baya uzun sürüyor saatler aliyor zafer kazanma.ama askerlerin zafer sevincini görmeye değer.
oyun sıkıntısı yaşadığım bir anda imdadıma yetişmiş oyun. indirip oynadıktan sonra detaylı incelemede bulunacağım, age of empires 2'den iyi olmasını dilediğim, monksuz olmasını en şey duygularımla dilediğim oyun.
age of 2 den sonra gereken modernleşmeyi başarılı bir şekilde yansıtamamıştır ve bende dolayısıyla memnun kalamamış bulunmaktayım. age of 2 den sonra bu oyuna büyük hayaller bağlamışken, gördükten sonra ne kadar gereksiz olduğunu anladım.
sıkıcı bir oyundur. neden olarak da ırklar arasındaki güç farklarıdır... türkler bariz üstündür. akıllarınca türklerin askeri gücünün yüksekliğini, ekonomik gelişmelerinin düşüklüğü ile kapatmaya çalışmışlardır. ee tamam akıllıca ama türklerdeki millet vs. sistemleri ile işçiler zaten bedavaya otomatik olarak veriliyor... buda tabi ekonomiyi de üstün tutyor...
hele türk ordusunun üstünlüğü, yeniçerilerin zayıf olduğu bir askeri birim yok oyunda. yeniçeriler tüfekleri ile uzun menzil savaşını çok iyi yapıyor, yakına gelindiğinde ise süngü yerine kılıç kullanıyorlar yani missile attack ile melee attackları eşit güçte... ha bir de great bombard ve spahiler var ki Allahım Allahım, 1 great bombard koca kaleyi 4 veya 5 atışta yıkıyor, 5 tane spahi 25 kişiyi darmadağın edebiliyor.
tabi aslında tüm bunlara çözüm basittir, oyunda türkler seçilmeyecek. bilgisayara karşı oynarken bir türk rakip konduysa onunla hard vs. kapışılmayacak.
ilk oynayışlarda "bu ne böyle be" hissiyatı ile çabucak bıkkınlık yaratan ancak uzun süre oynanırsa detayları çözülüp "ne güzelmiş bu" diye düşündürecek oyun. türkler ile 'yıkmak' gerçekten kolay. doğru kartlar oynandığında uygun bir özel top taktiği ile yıkamasanız bile hayvani zarara uğratabilirsiniz rakibi.
