sokak dili diye sevmeyenler var bu kelimeyi. bunlara sadece dangalak diyorum. la sokak dili, yani argo bir dilin zenginliğini gösterir. sokak dilini de, salon dilini de iyi bilmeli ki insan, her tür ortama girebilsin, daha çok insanı tanıyabilsin. bi kahveye gittiğinizde çaycıya beyefendi derseniz ben olsam belanızı sikerim. aga diyeceksin o adama lan. samimiyettir bu.
bu kelimeyi ergence bulan arkadaşlar bunu arkadaş çevresinde duymuştur sadece. dedem, babam, abim ve ben üç kuşak agam/aga deriz arkadaşlarımıza. babamın dedesiyle ilgili anlattığı hikayelerden yola çıkarak onun da "aga"yı kullandığını tahmin edebiliyorum. etti dört kuşak. az büyüklerinizle muhabbet edin anlarsınız.
kadınlar ne kadar kullanıyor bilmiyorum. ben kullanırım, bursa'da büyümüş sayılırım, yapışmış ağzıma. annem, babaannem başka şehirlerden gelmiş. halalarım sosyetik. onlardan duymadım hiç, ama başkalarından duymuşluğum var.
nihayetinde güzel kelimedir. samimidir. boğaz düğüm düğümken söylendiğinde iç acıtır.
adam gibi adam manasına gelen ve liseliler arasında sık kullanılmaya başlandığı için hitap şeklim olan agayı bir kenara atmak zorunda kaldığım kısaltma, ne acı.
nedendir bilmem, bu lafı kullanan insanlardan hiç zarar gelmez gibi olumlu bir önyargım var benim. aga hitabını kullanan kimselerin uyumlu, arkadaş olunabilecek tipler olduğunu düşünüyorum ve genelde de haklı çıkıyorum.
mesela birader diyen insandan korkacaksın ama aga diyen adamdan zarar gelmez lan. umarım bu tespitim ileride patlamaz.
ben bunun doğal ve gerçek kullanımına şahir oldum. ne mutlu.
çocukluk tatillerimi geçirdiğim izmit in balkan göçmeni köylerinde insanları abilerine ve hatta babalarına aga derdi ve çok tatlıydı.
kırgızcada "arkadaş, kardeş" anlamına gelen kelimedir. ayrıca yaşadığım ve doğduğum şehir olan bursa'da da sıkça kullanılmaktadır. ben de kullanıyorum arkadaşlarıma ne diyeyim.