ekmeğe abanarak yiyoruz hemde. ve bu ekmek sevdası ecnebiler tarafından anlaşılamıyor.
yurtdışına gidişlerde yemek hep türk milleti için sorun teşkil etmiştir.
bu sorunlardan en önemlisi "acaba domuz eti mi amına koyayım" sorunu ile yemek yenilen masaya ekmek gelmemesi sorunudur.
evet adamlar ekmek getirmiyorlar restoranda. ibnelik diz boyu. "ekmek getir" diyorsun bir porselen tabak içerisinde bir dilim ekmek geliyor ve o bir dilim ekmek sanki matador ekmek fırını bağışlanmışçasına adisyona işleniyor.
doymuyoruz arkadaş.
ekmek yemeden doymuyoruz. hayvanlığımızın, hayvan gibi yememizin sırrı bu.
Dünyanın rahatlık sınırı 2 milyar kişiymiş aşağı yukarı. Açlık sınırıysa 10 milyar. Yani bunun batısı matısı kalmayacak bu gidişle. Bir taraf insan gibi yese, bir taraf da insan gibi ürese iyi olur.
bugün duyduğum en anlamlı soru, sözlüğe iyi başladık. balyoz olsa bu kadar etki yapmazdı. atesit-dinci, evrim teorisi, kız-erkek üzerine kurulu başlıklara tam aq derken geldi. eline sağlık hacım...