avrupalilarin bu devasa kitayi tumuyle isgal etmesi yalnizca 30 yil surmus. afrikalilar, hic bir karsilik verememis. 30 yil da kendi aralarinda savastiklari icin, yoksa cok daha kisa zamanda isi bitecekti.
Yüzölçümü olarak grönland'ın yaklaşık 15 katı büyüklüğünde olmasına rağmen birçok dünya haritasında hemen hemen grönland ile aynı büyüklükte çizilen yalnız ve gururlu kara parçası.
aslan, leopar, çita, fil, zürafa, su aygırı, gergedan, timsah, antilop, buffalo, sırtlan, babun, zebra vs. irili ufaklı hayvanların rekabet içerisinde bulunduğu, belgesellerin vazgeçilmezi olan anakara.
Henüz bize yardım eli uzatmayan bölgedir.
Türkiye'ye yardım gönderen 60 ülke arasında hiçbir afrika ülkesi yoktur. (şu an için)
Senegal, Nijerya ve Kongo ile aramız iyiydi. Meksika'dan bile yardım geldi. Bekleyip göreceğiz.
zimbabwe'de yabancı sömürgecilerin elinden zorla kurtarılan toprakların zimbabwelilere verilmesi ve akabinde tembellikten hiçbir şey ekilmediği için ülkede dehşet bir enflasyon çıkması haberinden sonra acıyarak okumuyorum afrika haberlerini.
dost meclisinde, kültürel olarak çok farklı oldukları ile ilgili ahkam keserken, "rüzgarı dizginleyen çocuk" adlı bir filme denk geldim. konusu ilgimi çekti.
filmde, afrika'daki sosyolojik duruma ayna tutulan birçok sahnenin olması, mevcut durumumuzu sorgulamamıza neden olan birden fazla soruyu aklıma getirdi.
Filmde, teknolojiden uzak olunması nedeniyle sadece yılda 1 ekim yapılıyor ve yağmur olmaması durumunda kıtlık yaşanıyor. Kıtlık sırasında komşular birbirlerinin yiyeceklerini çalmak zorunda kalıyor. yiyecek dediysem de öyle çok matah bir şey yok.
mısır vb. tahıllar onlar için yemek.
trywell'in oğlu william, belki de babasının hayatta elde edebildiği tek eşyası olan bisikletini; rüzgar gülünden elektrik üretmek için istediğindeki psikolojik tespitler ve onun ekrana yansıtılması çok hoşuma gitti ve dönüp olayı sadece ben çözmüşüm gibi;
"ne yapsın hayatında tek elde edebildiği eşya bir bisiklet" dedim, trywell için.
ve bir hüzün kapladı içimi.
Bir festival filmi olduğu için filmin ilk 20 dakikası durağan. Zaman ilerledikçe film sizi içine çekecektir diye düşünüyorum.
bu durum, afrika'nın ikiye bölüneceğini ve arada kızıldeniz'e benzer bir su kütlesi oluşacağını öngören bilim insanlarının çalışmalarını doğruluyor gibi görünüyor.
etiyopya'nın ardından 2018 yılında kenya'da da bir başka yarık meydana geldi.
derinliği 15 metre, genişliği 20 metre olan bu yarık da son olacağa benzemiyor. zira kıtada farklı bölgelerde de sıcaklığı 400 dereceyi bulan gaz ve dumanların yerin üzerine çıktığı başka çatlaklar oluştu.